- 1244 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖZLEM
Çocuk seslerini yaran bir ses marangozun tornasından çıkan o bed ve sivri ses.İçimdeki tüm hasreti oyuyor mübarek.Sokağın devinimi yoruyor zaten yorgun olan düşlerime bir yorgunlukda sesler ekliyor.İnsan sesleri,araba seslerine karışıyor.Tanrım ne bitmez bir devinim,ne kadar yorgunum cümlesini kurduruyor içimden.
Yazmak istediklerimi birbir belleğimden süpürüyor şu sesler.Bazen kendimi sessizliğe ve karanlığa ait hissediyorum.Bin yıllık bir uykudayımda uyanmak istemiyormuşum,uykum rahat,bedenim halsiz hissediyorum.Yorgunluk genlerdenmi gelir acaba insana?yoksa yaşadıklarının insana sunduklarımıdır.Bana kalırsa yaşamın elimize verdikleri ve aldıklarıyla alakalı.
Gene izmir’in güzel ve devinim dolu bir günü.Gözlerimde hafif bir yanma,uyku hali,isteksizlik.Bütün öğleden sonrasını,arkadaşla ve diğer misafirlerle geçirmiş olmanın bıkkınlığı belkide...
Komşum kızına bağırıyor on dakkadır,
_Eda Edaaaa diye...
çocuk tınlamıyor,
Ev bomboş,bir ben varım,birde gene ben...
Sigara yakma ihtiyacı duydum birden,hasret tek başına yüreğimin kaldırabileceği bir acı değil ki,yakmalı..
Yanmalı cigaramda benim yandığım kadar derinden,içime çekmeliyim hasretimin en acısını sigaramın dumanına ekleyerek...
Özledim seni diyebilmenin bile beni mutlu edebileceği bir dünyada,bu cümleyi bile kuramamak...
Kurdurmuyor işde,adım adım,km lerce kaçıyor ruhunuda alarak hemde...Oysa istediğim birtek elleri vede gözleriydi bu koca dünyada...Belkide en ağırını ben istedim ondan,katlanamadı,gitti.Hemde uzaklara,dört tarafı denizlerle kaplı o adaya...Şimdi sesinden,yüzünden,ellerinden uzağa mahkum etti beni,kederimle,özlemimle başbaşa bırakarak...
Beni unutmuş olma ihtimali bile yaralarken hemde.Unuttunmu diye soramamak...Nasılsın sorusunu tüm nasıl olduğunu bilmek istemediğim insanlara kullanarak yaşamak..Ne büyük bir israf ruhuma,benliğime...
Oysa her sabah ona sormalıydım bu soruyu,her akşam ona iyi geceler demek varken,boşa,bomboşa harcamak kelimeleri insanlara...
Ne büyük bir anlamsızlık yaşamım...
İnsan ömrünü sevdiğine veremediken sonra,ne anlamı kalıyorki yaşamın...Anlamsızlıklar denizinde yüzmek,üstelikde yüzme bilmeyen acemi bir yaşam sakatı gibi..Eksikliğimsin sen diyebilmek ona her fırsatta...Diyememek...Yoruyor beni anlamını bilmediğim kelimeleri,anlamı olmayan insanlara kullanma cabam...Tanrım ne büyük bir ceza onu benden alman,uzaklara çok uzaklara sürükleyip götürmen...
Cezasının ne zaman biteceğini bilmeyen bir mahkum kadar keder yüklü yüreğim...Keder ve hüznün ağırlığıyla yaşam denen bu yolda yürümeye çabalamak...
Özledim seni....
Kaç dilde ve kaç cümle varsa kullanarak.İçimden geçen sessiz cümlelerimin kalabalığında gözgözü görmeden puslu bir kederle ayakda ve yaşamda durmaya çabalıyarak...
Üstelikde mutsuzluğunu,yorgunluğunu,yarımlığını hissederek...Yarım kalmış bir sevginin ağırlığı boynumuzda bilerek..Tamamlanmayı hak eden güzel yüreklerimize inat,yarım yamalak yaşamak...
Tanrım,
içimdeki tüm güzel duaları onun için kullanıyorum,onu özlüyorum,özlediğimi bilsin istiyorum...Tanrım senin merhametinden ve sevginden onada bahşet,oda bu merhamet ve aşkla beni hissetsin...
Çaresizlik, aşkımın boğulduğu bir olgu...Bana nasılda güzel bahşetmisin...
Özlem,
içimdeki tek his...
ÖZLEDİM SENİ BİL İSTEDİM....BRN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.