- 1074 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
“ki” BİTİŞİK mi AYRI mı?
Önceki yazılarımızda yazım kurallarımızın sorunsuz ve basit olduğunu, kural dışı konuların hemen hemen hiç olmadığını söylemiştik. Buna rağmen bazı konular nedense hep sorun yaratmıştır. Bunların başında da “mı” soru ekinin ve “de” bağlacı ile karıştırılan ve bir türlü ayrı mı bitişik mi yazacağımıza karar veremediğimiz “-de” bulunma eki gelmektedir.
Belki yazımları aynı olduğu için “de, -de” birbirleriyle karıştırılabilir. Fakat her zaman ayrı yazılması gereken “mı” soru ekinin (ya da edatının) neden ısrarla bitişik yazıldığını anlamak gerçekten çok zor. Gerekirse ileriki günlerde bu konulara tekrar değinebiliriz.
Bugün üstünde durmak istediğim konu; yazımları aynı ama görevleri farklı olan, biri tek başına bir sözcük, diğeri ise ek olan,“ki” bağlacı ile “-ki” ilgi (aidiyet) ekinin yazımı olacak.
Maalesef yazım kuralları arasında en çok ihlal edilen konu budur. “Bu iki harfi önündeki sözcüğe bitişik mi yazacağız yoksa ayrı mı yazacağız?” diye genelde hep ikilem içinde kalırız. Ya da aklımıza estiğince keyfiyet dahilinde canımız nasıl isterse öyle yazarız. Genelde kimse de buna ses çıkarmaz ve “Aldık, kabul ettik.” dercesine susar. Susar, çünkü kendisi de bu ayrımın farkında değildir. Dolayısıyla yanlış yazımlar sanki doğruymuş gibi onaylanmış olur. Böylece o yanlış günden güne yerleşmeye başlar. İşte en büyük tehlike de buradadır. Kuralsızlık kural olma yolunda ilerlemeye başlar. Bu da bir dile yapılacak en büyük ihanettir.
“ki”yi birleşik mi yazacağız yoksa ayrı mı diye ikilem içinde kaldığımızda ilk olarak şu basit ipucunu düşünmenizi rica ediyorum:
Sonunda “-ki” olan sözcüğe “-ler” eki getirelim. Eğer sözcük hâlâ mantıklıysa ve biz o haliyle başka bir cümle kurabiliyorsak birleşik yazılan “-ki”dir.
Örnekler:
Seninki nerede? Bu cümledeki “seninki” sözcüğüne “-ler” eki ekleyelim:
Seninkiler…
Şimdi bununla bir cümle kurmayı deneyelim:
Seninkiler çok güzel.
Görüldüğü gibi mantıklı bir cümle kuruldu. O halde bu “-ki” birleşik yazılan ektir.
Akşamki yemeği unutamadım.
Akşamkiler…
Akşamkiler bayatlamış.
Görüldüğü gibi mantıklı bir cümle kuruldu. O halde bu “-ki” birleşik yazılan ektir.
Duydumki unutmuşsun. Bu cümledeki “Duydumki” sözcüğüne “-ler” eki ekleyelim:
Duydumkiler…
Şimdi bu sözcükle bir cümle kurmaya çalışalım:
…
Bu çok mantıksız ve mümkün değil. O halde buradaki “ki” ayrı yazılması gereken bağlaçtır. Dolayısıyla cümlemizi doğru olarak yazmak gerekirse:
“Duydum ki unutmuşsun.” olmalıdır.
Şimdi konuyu örneklerle biraz daha geniş anlatmaya çalışalım. Sözcük olan “ki” bağlacı ile bir ek olan “-ki” ekinin yazımı ile ilgili örnekler verelim. Arkasından da belirleyeceğimiz ipuçları ile olayı basitleştirmeye çalışalım.
“ki” Bağlacı ve Yazımı:
Öncelikle “ki” bağlacı dediğimiz bu sözcüğün görevi üzerinde durmamız gerekecek. Adından da anlaşılacağı gibi iki cümleyi anlam açısından birbirine bağlayarak tek cümle yapmamıza yardımcı olur. Bu görevi yerine getirirken de her zaman ayrı yazılır.
Dikkat ederseniz tanımlama yaparken de “sözcük” dedik. Biliriz ki sözcükler her zaman tek başlarına yazılır. Dolayısıyla bağlaçlar da birer sözcük olmaları nedeniyle her ne kadar anlamları olmasa da tek başlarına yani ayrı yazılırlar. Tıpkı “ve, ama, fakat, eğer, şayet, madem, hatta, yine…” sözcüklerinin ayrı yazıldığı gibi. Bu örneklerdeki sözcükleri önündeki sözcükle bitişik yazan var mı dersiniz? Sanmıyorum, hiç görmedim. O halde aynı grupta yer alan “ki” bağlacını neden bitişik yazalım ki?
Örnekler:
- Duydumki unutmuşsun gözlerimin rengini.
- Senki dünyalara değersin.
- Şimdi anlıyorumki o yaptıklarım bir hataydı.
İpucu:
1- Şimdi bu sözcüklerdeki “ki”leri yok sayalım.
- Duydum.... unutmuşsun gözlerimin rengini.
- Sen…. dünyalara değersin.
- Şimdi anlıyorum…. o yaptıklarım bir hataydı.
Görüldüğü gibi “ki”ler cümleden çıkartıldığında cümlenin anlamında bir daralma olsa da yapısında ciddi bir bozukluk olmuyor, öyleyse bu “ki”ler bağlaçtır ve daima ayrı yazılır. (Dikkat bu kural her zaman geçerli olmayabilir.) Dolayısıyla cümlelerin doğru yazımı şöyle olmalıydı:
- Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini.
- Sen ki dünyalara değersin.
- Şimdi anlıyorum ki o yaptıklarım bir hataydı.
2- Bir eylemden sonra geliyorsa bağlaçtır, dolayısıyla ayrı yazılır.
Örnek: Susmuyor ki anlatayım.
Çalışmadı ki başarılı olsun.
Ayrıca bağlaç olan bu “ki”lerin söylenişine dikkat edersen daha vurgulu olduğunu görürüz.
Cümledeki görevi şüphe ve pekiştirme amacındaysa “ki” sözcüğü yine ayrı yazılır.
Örneğin, “Araba çalıştı mı ki? Misafirler gelecek mi ki?” gibi.
“-ki” İlgi Eki ve Yazımı:
Konu başlığından da anlaşıldığı gibi bu bir ektir. Her ne kadar yazım itibariyle “ki” ilgi ekine benzese de görevi çok farklıdır. Adından da anlaşıldığı gibi sözcükler arasında ilgi kurmaya, aidiyeti yani kime ait olduğunu belirtmeye, nitelemeye yarar. Zaman zaman da bir ismin yerini tutar. Dil bilgisi terimleriyle söylemek gerekirse sıfat ya da zamir (adıl) olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkçede eklerin her zaman bitişik yazıldığını biliriz. O halde bir ek olduğu için “-ki” ilgi eki de her zaman önündeki sözcüğe bitişik yazılır.
Örnekler:
-Arabam bozuldu, seninkini kullanabilir miyim?
Bu cümleyi şöyle de yazabiliriz:
-Arabam bozuldu, senin arabanı kullanabilir miyim?
Görüldüğü gibi birinci cümlede yer alan “-ki” aslında araba sözcüğünün yerine geçmiştir.
-Onunki seninkinden daha güzel.
Buradaki “-ki”lerin yerine bir başka sözcük kullanarak tekrar yazalım:
-Onun çantası senin çantandan daha güzel.
Görüldüğü gibi her iki “-ki” eki de “çanta” sözcüğünün yerine geçmiştir.
-Sokaktaki hayvanlara eziyet etmemeliyiz.
-Uçaktaki yolcular çok korkmuş.
Bu örneklerde de görüldüğü gibi “-ki” eki hiçbirinde iki cümleyi bağlama görevi üstlenmemiştir. Dolayısıyla bağlaç değil ektir ve bitişik yazılması gerekir.
İpucu:
1- Şimdi bu sözcüklerdeki “-ki”leri yok sayalım.
-Arabam bozuldu, senin…ni kullanabilir miyim?
-Onun… senin…nden daha güzel.
Görüldüğü gibi cümlede kopukluklar oluşmuş ve anlam bozulmuştur. Dolayısıyla bu “-ki” bağlaç değil bitişik yazılan ektir. Eğer anlam bozulmasaydı yukarıda da anlattığımız gibi “bağlaç” görevinde olacak ve ayrı yazılması gerekecekti. (Dikkat bu kural her zaman geçerli olmayabilir.)
2- Kendisinden önce “-ta (-te, -da, -de) eki varsa genellikle her zaman bitişik yazılır.
(Sınıftaki, evdeki, bahçedeki, okuldaki, sepetteki… gibi.)
3- Eğer cümle içerisinde “-ki”den sonra “-ler” çoğul ekini getirebiliyorsanız o “-ki” ektir, dolayısıyla bitişik yazılır.
-Arabam benzinli, seninki(ler) de benzinli mi?
-Onunki(ler) daha güzel.
4- Bazı cümlelerde önündeki isme “hangi” sorusunu yönelterek de anlayabiliriz.
-Sokaktaki hayvanlara eziyet etmemeliyiz. (Hangi hayvanlara? “sokaktaki”)
-Uçaktaki yolcular çok korkmuş. (Hangi yolcular? “uçaktaki”)
Görüldüğü gibi “-ki” ekinden sonra gelen isme “hangi” sorusunu yöneltebiliyor ve cevabını bulabiliyoruz. Öyleyse bu “-ki” bir ektir ve bitişik yazılır.
5- Çok basit bir yöntem olarak da şöyle diyebiliriz:
Eğer cümle içinde -daki (-deki, -taki, -teki) veya -inki (-ınki, -unki, -ünki)” şeklinde yazılması mümkünse bu kesinlikle birleşik yazılan ilgi ekidir.
-Bendekiler Gürer’inki, Enver’dekiler Muzaffer’inki.
Dikkat edilmesi gereken özellikler:
1- Son ipucu (5. ipucu) olarak verdiğimiz eklerin kalıplarına dikkat edersek “-ki” ilgi ekinin ünlü uyumuna uymadığını görüyoruz. Bazı kalıplaşmış sözcüklerde “-kü” halini görsek de (örneğin, bugünkü, dünkü …) genel olarak her zaman “-ki” halindedir.
2- Bağlaç olduğu halde kalıplaşmış olarak bazı sözcüklerde “ki”ler bitişik yazılır:
Mademki, halbuki, oysaki, belki, sanki, meğerki, illaki, çünkü…
Tahsin MELAN
YORUMLAR
Eylem, hareket varsa 'ki' ekinden önce her zaman ayrı yazılır. Bu kadar basit.
Söyle ki
Bak ki
Koş ki
Anladım ki
Düşün ki
Anlamayı zorlaştırmaya ,atla deve yapmaya gerek yok. Geri kalanlarda hep bitişik yazılır.
Saygılar