- 2386 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
OTOSTOPÇU KIZLAR
Gök delinmişcesine yağıyor yağmur. İnsanlar işlerine, okullarına yetişme telâşında. Dolmuşlar, otobüsler tıklım tıklım. Yaşlı bir adam, düşünseler duyanların çok kızması gereken bir espri yapıyor otobüste :
’ Yahu, bu şekilde koyunları yüklemiş olsalardı, yarısından çoğu telef olmuştu çoktan ! ’ Gülümsüyor adamın yanındaki genç .
’ Kaptan, şu klimayı çalıştır lütfen , gaza boğulduk burada ! ’
İki öğrenci kız sırılsıklam olmuşlar yolun kenarında dolmuş beklerken. Bir tanesi ısrarla el kaldırıyor yanlarından geçen özel otomobile. Duruyor genç sürücü. Kız hemen kapının koluna yapışıp açıyor. Diğeri gelmek istemese de , adeta sürükleyerek zorla bindiriyor onu da otomobile.
’ Nereye kızlar böyle ? ’ Yine el kaldırıp önce binen kız cevap veriyor :
’ Kadir Has Lisesi ağabey. Hemen az ileride. ’
’ Tamam, gidelim bakalım. ’
’ Sağolun. Kusura bakmayın ; ne otobüs, ne de dolmuş duruyor. Okula yetişemeyecektik neredeyse. Islandığımız da cabası üstelik. ’ Diğer kız hiç konuşmuyor, arkadaşına da kızdığını yüz hareketleri ile anlatmaya devam ediyordu.
Biraz sonra yolun kenarında, tenha bir yere çekti adam arabayı. İsteksiz binen kız, beklediği korkunun gerçekleşmek üzere olduğunu hissetmeye başladı. Müthiş bir korkuya kapılmaya , arkadaşına direnemediği için de pişmanlık duymaya başladı. Diğer kız ise, sanki böyle olaylara çok alışıkmış gibi, serinkanlılığını koruyordu .
’ Ne oluyor ağabey ? Niçin durdunuz ? Arıza falan mı var yoksa ? ’ Adam arkasına döndüğünde, elindeki silâhı kızlara yöneltmişti bile. Diğer kız hıçkırarak ağlamaya başlarken öbürü yine serin kanlı olmaya çalışıyordu.
’ Kızlar, ben sizi kaçırıyorum. ’
’ Yok artık daha neler ? Güpegündüz, şehrin göbeğinde kız mı kaçırılır ? ’
’ Sesinizi çıkarttığınız ya da etrafa herhangi bir işaret yaptığınız anda basarım tetiğe ; haberiniz olsun ! ’
’ Ben sana demiştim , binmeyelim diye ! Gördün mü şimdi başımıza geleni ? ’
’ Kızlar, sizinle bir pazarlık yapalım. ’
’ Ne pazarlığı ağabey ? Dalga geçmenin sırası mı ; okula geç kalıyoruz biz ! ’
’ Eğer anlaşabilirsek, istediğimi alabilirsem, size zarar vermem. Yoksa çok kötü şeyler olabilir. Sizi kaçırmakla, çok şeyi göze almış oluyorum ben ! ’
’ Tamam ağabey ; ne istersen razıyız. Yeter ki canımıza dokunma. ’
’ Yani, kendi rızanla, benimle yatacak mısın sen ? ’
’ Sorun yok ağabey , tamam ! Yalnız canımıza dokunma. Söz veriyoruz, şikâyetçi falan da olmayız. ’ Diğer kız kesin bir dille itiraz etti arkadaşının söylediklerine :
’ Beni öldürün isterseniz ama namusuma dokunmayın. Ben hiç bir şekilde razı değilim. Eğer, istediğinizi benden zorla alabilirseniz, mutlaka öldürün. Yoksa kendimi öldürürüm zaten ! ’
’ Aman be kızım ; amma da namus budalası çıktın sen de ! Ne olacakmış yani ; bir tarafımız mı eksilecek ? ’ Hayretle kızları dinleyen adam itiraz eden kıza döndü :
’ Ne yani ; sen o işi sadece erkek arkadaşınla mı yaparsın ? ’
’ Erkek arkadaşım da dokunamaz bana. Ne zaman evlenirim, o zaman sadece nikâhlı kocam sahip olabilir ! ’
’ Aferin bacım sana. Seni yetiştiren ana babaya kurban olayım ben. Korkma sakın ; sana dokunan adamın eli taş olur zaten. ’ Şaşırdı kızlar adamın son sözlerine.
’ Ne yani dokunmayacak mısın şimdi bize ? ’ Adam cebinden çıkarttığı polis kimliğini uzattı .
’ Ben polisim kızlar. Size bir oyun oynadım. Aslında ders vermek istedim. Bu yaptığınız ölümcül bir hataydı. Sizi gerçekten de bir sapık kaçırabilir, kirli emellerine alet eder ve hatta hayatınıza da fecî bir şekilde son verebilirdi. ’
’ Çok doğru söylüyor adam. Sana söylemiştim , binmeyelim diye. ’
’ Senin adın neydi bacım ? ’
’ Seda, ağabey. ’
’ Bak Seda ; arkadaş seçmek çok önemlidir hayatta. Yanlış seçimlerin insanı nereye götürebileceğini sanırım bu olayda iyice anlamışsındır. Bu kızla arkadaşlığının son dakikaları olsun bunlar. Bir daha kesinlikle uzak dur ondan. Kendine, kendin gibi, ırzına, namusuna sahip çıkan bir arkadaş seç. ’
’ Ayıp oluyor ama ağabey ! ’ diye isyan ettiği diğeri.
’ Haklısın ağabey. Bu son görüşüm olur kendisini. Bir daha asla işim olmayacak onunla. ’
’ Aferin Seda ; sana da bu yakışırdı. Şimdi sizi okulunuza bırakayım. Seda, senden ricam ; arkadaşlarını da bu konuda uyar. Öyle rast gele, onun bunun arabasına binmesinler, tamam mı ? ’’
’ Tamam ağabey. Sen merak etme. En ince ayrıntısına kadar anlatacağım herkese. Tabii, Aysel’in yaptığını, yapmak istediğini de anlatacağım. ’
’ Pislik ! Ne çabuk sattın beni ! Kabahat bende zaten ; senin gibi birini arkadaş bilmişim. ’
SON.
YORUMLAR
Öykü, verdiği ders kadar değerli keşke tüm genç kızlara okutmak mümkün olsa. Kutluyorum Yazarını, saygılar.