- 1032 Okunma
- 5 Yorum
- 1 Beğeni
SENİN EDERİN NEDİR?
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bir zamanlar böyleydi inanılması güç ama sözlerle kazanılırdı her şey fiyatı olmayan değerlere sahipti insanlar. İlişkiler sözler üzerinden kurulurdu.
Ve daha güvenliydi yaşam.
Oysa şimdi, para sadece hayatımızın içine girmekle kalmamış, hayatımız olup çıkmış adeta...
Para araçtır, amaç değildir.
Söz demek insan demektir, söz her şeydi.
Paranın icadından önce insanların sözlerinin paha biçilemez sayıldığı dönemler vardı.
Bir kağıt parçasının insandan daha değerli sayılması, maddenin iradesine hükmedebilen ve sonsuza dek yaşayacak olan bir ruhtan daha çok söz hakkına sahip olması çok acı, buna para diyorlar..!
Bu sebeple “Ne kadar”larla ölçülüyor insan değeri…
Çocuklarımızı da bu bilinçle yetiştiriyoruz, maalesef.
Böyle olunca da arkadaşlarını, eşlerini, işlerini, standartları bunun üzerinden belirmeye başlıyorlar. Eğitimi okulun pahalı oluşuyla eşleştiriyoruz, yüksek eğitim al ama çok para kazandıranından olsun, aldığın öğretimin ne olduğunun önemi yok, sen o işe uygun musun, mutlu musun, senin fıtratınla uyuşuyor mu, bunlara bakılmıyor…
Para insan hayatının önüne geçince, mühendislik harikaları da depremlerde konuşturuveriyor kendini. Parayla insanlığa giriliyor, insanlıktan çıkarılıyor…
İnsanları kategorilere ayırıyor para.
Varlıklarıyla anılıyor insanlar, yaşadığı semti, arabası, kıyafeti, ayakkabısı, tişörtü, kazağı vs.si ne kadara aldın’lar üzerinden hesaplanınca, kurulan bağlar da üç-beş görüşmede son buluyor.
Çünkü ölçü sen değilsin, senin gücün.
Seni sen olarak görmeyen bir zihniyet için, satın alınabilecek eğreti gücün ve miktarın kadar değerlisin…
Para dışında değerlere sahip olan fakat sırf parası yok diye harcanan insanlar var.
Oysa trilyonluk serveti avucuna koysan satın alamazsın onları, bazıları satılık değildir, bu pek inandırıcı gelmese de. Servet ile itibar satın alınınca da ancak iflas edene kadar tadını çıkarabiliyorsun. Parayla var kabul edilen, gücü kalmayınca da yok oluyor tabi...
Oysa para değil insan kazanmak lazım, sonrasında ama diye mazeretleri sıralamamak için.
Hayatların önemi para üzerinden konuşuluyorsa savaşlar- barışlar, para ve güç üzerinden fiyatlandırılıyorsa, mesela misket bombası bile kullanabilirsin o zaman.
Paran yoksa sana da sadece bir taş verebiliyoruz,”üzgünüz”ü, duyarsınız.
Ben parayı harcamak için kazanıyorum deyip de, paranın harcadığı çok hayatlar var yeryüzünde.
Çünkü paranın amacı bu, harcanılmaktır, kontrolü ona verirsen de harcamaktır.
Kendinden başka güç tanımaz para alır ve satar.
İşini yaptığı için kimsenin ona kızmaya hakkı yoktur, onu efendi yapanda, emrine girmeyi kabul edende yine insandır.
Hatırlarsak paranın işi buydu, uyanık olunmalı, sınırları çizilmeli ki, güç insana sahip olmasın, insan güce sahip olabilsin.
Gücün kuralı budur, ya efendi olacaksın ya da köle.
Satın alınabilen her şey satılabilirdi de, bu böyle biline.
Değerlere kalite biçerken miktar üzerinden fiyat belirlenince, güvende rafa kalkıyor tabi. Paranın gücü erdem sayılmayıncaya dek, bu kural değişmeyecek.
Belki bazı şeyler liste başı olduğunda değerlidir ama para liste sonuna inmeden hatta listede yer bulamadığında, işte o zaman hayata ve insana dair değerlerden bahsedebiliriz.
Değerlerin liste başı olacağı bir dünya için, miktar köleliğine hayır…!
ZEHRA ASUMAN
15-Haziran-2012
YORUMLAR
Tebrikler Sayın Asuman
Çok idealist bir yazı olmuş. Çok içten duygularla derin düşünce dehlizlerine gömülmüş, samimi analizler yapmışsınız. İnsanoğlunun maddeye olan tutkusuna, biraz da bizim para karşısındaki yenilgimize dikkat çekmişsiniz sanırım. Ancak gördüklerim, duyduklarım ve yaşadıklarım bana şunu öğretti; idealizm bir gün dönüyor, dolaşıyor realizmin karşısında yenik düşüyor. Sonuç itibarıyla meydandan mağlup ayrılan hep idealizm oluyor. Geriye neredeyse hayatta hiçbir karşılığı yokmuş gibi görünen bir yığın hayal kırıklığı, umut enkazı ve rüya yıkıntısı kalıyor. "O zaman her şey açık seçik, netçe ve mertçe ortaya konulmalı; herkes adalet çerçevesi içinde kendi menfaatini düşünmeli. Herkes kendi çıkarıyla meşgul olmalı. Bundan daha doğal bir şey olamaz sanırım. Bence doğal olmayan; o taraklarda bezi yokmuş gibi görünenlerin, değer istismarıyla insanları sömürüyor olmasıdır. O halde insan diliyle insana kutsallık empoze etme devri bitmeli. Artık ideallerimiz de nesnelleşmeli" diye düşünüyorum. Böylece çivi çiviyi sökecek, o sizin varmayı hedeflediğiniz idealizme böyle bir sürecin sonunda ulaşacağız sanki. Benim vardığım sonuç bu. Selam ve saygıyla.
Mesut Özünlü tarafından 4/25/2015 11:29:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
Mesut Özünlü tarafından 4/25/2015 11:36:23 PM zamanında düzenlenmiştir.
Paranın her şeyi yapabileceğine olan inançla yola çıkınca, para için herşeyi yapacak noktaya gelmek kaçınılmazdı. Para, kendisine hükmedemeyene hükmeder. Paranın varlığı bizatihi sorun değil, kullanım üslubu sorun. Güzel bir içerik, güçlü bir anlatımla can bulmuş. Tebrikler.
deniz_tayanç tarafından 4/25/2015 12:20:04 AM zamanında düzenlenmiştir.