- 922 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çanakkale Şehitlerine ve Gazilerine...
Her yıl 18 Martta Çanakkale’de şehit düşen askerlerimizi anarken oradan büyük bir destan çıkaran bugün ebediyete intikal etmiş başta Büyük ve Ulu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve diğer şehit ve gazilerimizi de rahmetle ve saygıyla anıyoruz.
Atatürk olmasaydı Çanakkale bir destan olmayacaktı. Çanakkale binlerce Mehmetçiğimizi alırken bu ulusa Atatürk gibi büyük bir kahraman verdi.
Emperyalizmin milletimizin boynuna takmaya çalıştığı tasmayı fırlatıp atan adamın hikâyesidir Çanakkale.
Biz yaşayalım diye askerlerine yaşamayı değil ölmeyi emreden Mustafa Kemal’in hikâyesidir Çanakkale.
En ağır silahlarıyla Çanakkale’yi geçemeyen emperyalist güçler müttefikleri yenilince Osmanlıyı esir aldı ve ülkeyi işgale başladı.
Çanakkale’yi teslim etmeyen Mustafa Kemal, saraydan gelen buyruklara kulaklarını tıkayarak ve üzerindeki üniformayı da atarak halk kurtuluş hareketini başlatmak üzere Anadolu’ya geçti.
Genelgeler, kongreler ve halkı da örgütleyerek kurduğu orduyla sarayın ve İstanbul hükümetinin yapamadığı işgali durdurdu ve emperyalistleri topraklarımızdan attı ve onların içerdeki işbirlikçilerine de hakkettikleri dersi verdi.
Gücünü soyundan alan çürümüş ve yozlaşmış bir devlet yerine gücünü milletten alan yepyeni temellere oturtulmuş yeni bir cumhuriyet kurdu.
Cumhuriyeti ve halkın gücünü anlamayan ve inanmayan padişah buyrukçuları Mustafa Kemal’e ve onun devrimlerine hep bir öfke beslediler içten içe.
Anadolu bir yandan yaralarını sararken bir yandan da ıslah edilmeye çalışıldı. Çağdaş medeniyetleri kendine hedef alan Atatürk her zaman din istismarcılarının hedefinde idi.
Emperyalistlerle din istismarcıları da her zaman omuz omuzaydılar. Zararlı cemiyetlerle kurtuluş hareketini baltalamayı denediler, başaramadılar.
İsyanlar çıkardılar, suikast girişimlerinde bulundular fakat Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Mustafa Kemal’i emperyalizmin uşağı haline getiremediler.
100 yıl önce emperyalizmin en ağır silahlarına boyun eğmeyen Anadolu halkı şimdi gaflet uykusuna yeniden dalarak emperyalizmin ve onların yeni uşaklarının büyülü dünyalarına dalarak Mustafa Kemal’i unutarak kurduğu modern Türkiye’yi uçuruma doğru sürüklüyorlar.
Atatürk’ün insani yönlerini ortaya koyuyoruz masalıyla Atatürk’ü değersizleştirmeye, diktatörlüğü kaldıran adamı diktatör olarak resmetmeye çalışıyorlar.
Şehitlerimize “kelle”, kanla sulanmış vatanımıza “toprak parçası” diyen yöneticilerimiz var artık. Demokrasiyi içine sindiremeyen bu din istismarcıları tüm değerlerimize saldırırken dindar gibi görünerek halkı aldatmaya, cumhuriyetin 100 yılda yaptıklarını özelleştirme adı altında emperyalistlere peşkeş çekmekte, halkı fakirleştirmekte ve her geçen gün iktidarlarını güçlendirerek halktan ne kadar da kopuk bir dünyaları olduğunu bize göstermektedir.
Emperyalistlerin kurtuluş hareketimiz sırasında telgraf ve haberleşme ağını ele geçirdiği gibi parasal güçleriyle tüm basın ve yayın organlarını ele geçirerek yalancı gerçekleriyle ülke gündemini istedikleri gibi ellerinde tutabilmektedirler.
Asgari ücretle geçinmeye çalışan yurdum insanını dindarlık masalıyla uyutup yaptırdıkları büyük saraylarda binlerce korumayla halktan kopuk yaşamaktadırlar.
İşte Mustafa Kemal ihanetler coğrafyasının, içteki ve dıştaki düşmanlarının tüm silahlarına karşı halkıyla Çanakkale’de ve Anadolu’nun her yerinde düşmana ve hıyanet içinde olanlara hadlerini bildirdi.
Tarih tekerrürden ibarettir.
Bu coğrafyada yine din sömürüsü yapılacak, yine ihanetler yaşanacak ve bu topraklar yeni Mustafa Kemaller çıkarmaya devam edecektir.
Emperyalistlerin her türlü oyunu ortaya çıkacak ve onların tüm işbirlikçileri yine İstanbul’dan bir gemiye binip kirli alınlarıyla temiz vatan topraklarını, hakkettikleri hain ünvanlıyla terk etmek zorunda kalacaklardır.
Tarih tekerrürden ibarettir unutmayalım…
18.03.2015-İİSTANBUL
ABDULKADİR GÜNGÖR
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.