- 373 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR GECE BUHRANI
Yazın, kışın, sonbaharın kısacası hayatın en zor anları geceleri gerçekleşir. Şarabın kapağı gece açılır, sigaradan en derin nefesi gecenin derinliklerinde çekersin. Hep derinlerde bulursun kendini... Kendini, evrenin en ücra köşesinde yalnız başına ölümü bekliyormuş gibi hissedersin. Gözlerin en uzağa en uzun süre baktığı an gecedir. İnsanları, yaşamın ağır kaybı ve giderek tükenmekte olan insanlığı, bulamadığın fakat inadına anlamlandırmaya çalıştığın hayatı, bazen sadece tek kadını ya da banka borcunu, bazen en gereksiz takıntılarını gece düşünürsün. Nereye gidiyorum lan ben dersin. Gerçekten hakettiğim yerdemiyim. Bu derme çatma evde bu eskimiş bir koltuğun üzerinde. Bağırırsın avazın çıktığı kadar;
"Yeter ulan yeter! Bıktım lan acı çekmekten. Egolu tavırların ezik şakrabanı olmaktan. Sırtıma binilip eşşek gibi insanların insansızlığını taşımaktan bıktım anlıyormusunuz"
" O değilde birde dertleri taşımak beynini patlatıyor. Üstelik dertleri yaratn başkası. Hamal gibi hissediyorsun kendini dimi ?"
"Evet evet evet eveeeeeettttttt"
"Daha yüksek bağır.
Bağıramıyorsun dimi. Çünkü onuda elinden aldılar.. Sana doğar doğmaz kaybetmen emredilmiş. Sana dünyanın en aşağılık hissini başka insanlar yükledi. ’KABULLENİŞ’ Kabul et dediler sana bu yaşamı. Sen ise evet bile demeden direkt başladın bu yaşamı oynamaya. Sonra, baya alıştın daha sonra kayıplarının farkına vardın fakat hakkını isteyecek, herşeyi geri getirecek azmi kendinde bulamadın öylemi?"
"Evet, kahretsinki evet"
"Ne olacak peki?"
"Bilmiyorum"
"Ne bildiğini biliyormusun? Mesela senden alınan en büyük şey ne?"
"Benden değil... Annnemden babamdan alındı. Onlarda benim gibiydiler. Babamı her gece ama her gece camın kenarında gökyüzüne bakarak sigarasından her seferinde çok derin bir nefes çekerdi. Düşünebiliyormusun... Evimizin camı küçüktü camı küçüktü, bodrum katındaydık paramız ona yetiyordu ve babam gökyüzüne hep o dar pencereden bakardı. Dardı bizim yaşamımız dünyamız dardı. Yirmi yaşına kadar dünyanın sadece bu dar çevreden oluştuğunu sanırdım. Sonra Başka hayatlar öğrendim çok farklı başka hayatlar. Fakat dediğin gibi işte öğrenmeme rağmen kabulleniş hissi hep daha ağır bastı. Bu kabullendiğim hayatta hep kaybettim. Çok iyi bir üniversite kazanmıştım fakat para yüzüne gidemedim. Bir kız sevmiştim abi hayallerim dar olduğu için kaybettim. Bunlar gibi onlarca başka şeyler kaybettim.. Bazen kaybettiklerimi hatrıma getirmek için içeyim diyorum sonra eylemi gerçekleştirmeden öldürmek zorunda kalıyorum. Niye o aptal kağıt parçası olmadığı için. Öldürmek biz gibiler için dünyanın en basit olayı. Hayallerimizi, umutlarımızı, aşkımızı, geleceğimizi hep öldürürüz. Sonra ne olur biliyormusun. Aynı şeyleri bi daha yaratır bi daha öldürürüz. Niye peki... Çünkü kaybedecek sadece soyut kavramlar var bunun için. Böyle işte biz alıştık buna. Beni rahat bırak abi. Ben kabullenişin dışına çıkamam. Çıktığım an geri düşeceğimi biliyorum. Ve bu daha çok acı veriyor. Herşeyden daha çok"
" Gece bitermi dersin"
"Biter abi biter... Ben aynı sözü her gece söylüyorum"
"Bağıralım mı?"
"Bağıralım"
""BİZ VE SİZLER BİR GÜN ÖLECEĞİZ. GECE HEP YAŞAYACAK""
"Bir daha"
""BİZ VE SİZLER BİR GÜN ÖLECEĞİZ. GECE HEP YAŞAYACAK""
İyi geceler zihinleri karınlık zindanlara mahkum eden karanlık gökyüzü!!!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.