- 515 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beðeni
Ýç Denge
Ýç Denge
Ýnsanlýk tarihi sürecinde insan davranýþlarý üzerinden gözleme dayalý bazý tanýmlamalar yapýlagelmiþ. Ben insanýn kendini bilmesini, “Tanýmlama” olarak ele almayacaðým. Çünkü herkes kendini tanýmlamakta kendince özgür ve sadece kiþi kendini tanýmlama yetkisine sahiptir! Bir kiþinin baþkasýný tanýmlamasý zaten kendi deðerleriyle izafi olacaktýr! Bu nedenle kiþinin “Ben” tanýmýna dokunmadan yüzeysel olarak genelleme þeklinde insan davranýþlarýný ele alacaðým.
Ýnsan davranýþlarýnýn ana kaynaðý “Ben” üzerinden, benliðin iki yönüyle (Artý-eksi; pozitif- negatif) yönleri üzerinden iki ana baþlýkta bu davranýþlarý irdeleyeceðim. “Ýyi-kötü” göreceliliðinde olmayacak bu bakýþ. 1.Baþlýkta; “Pozitif ve negatif yönlerini dengelemiþ insan”, 2. Baþlýkta; “Pozitif ve negatif yönlerinden her hangi birinin baskýn olduðu insan.”
1. Baþlýk; “Pozitif ve negatif yönleri dengeli insan”: Pozitif-negatif, iyi-kötü (Göreceli); baþarý-zaaf; bu yönlerini dengelemiþ insanlar, kendilerini geliþtirme gereðinin farkýnda olurlar! Kendilerini bilme yönünde potansiyellerini sýnýrlayacak veya baþkalarýnýn potansiyelini kendi görüþleri ve tercihine göreceli sýnýrlayacak her þeyden uzak durmayý seçmiþlerdir! Bu insanlar aydýnlandýkça, aydýnlatýr! Kendilerindeki olumlu ve olumsuz iki yönün farkýnda olduklarý için dengeli bir geliþmeye ve yeniliklere açýktýrlar! Yanlýþlarýnda ýsrarcý olmazlar, baþkalarýnýn yanlýþlarýndan da beslenmeye çalýþmazlar! Her insan gibi kendilerine deðer verirler, bu nedenle tüm insanlýða “Ýnsan” olarak deðer verirler! Baþkalarýnýn tercihlerine, öz benliklerine karýþmayý kendilerine hak görmezler çünkü kendi öz varlýklarýna ve tercihlerine baþkalarýnýn (Ýyi niyetle de olsa) müdahalesini istemezler (Uyarý baþka)! Zaten bir insanýn kendisiyle “Ýnsan” olma açýsýndan eþit olan diðer bir insana müdahale hakký da olamaz! Adaletin saðlanmasýndaki müdahale, zaten yapýlan haksýz bir müdahaleyi ikinci bir müdahale ile etkisizleþtirme çabasýdýr! Ýlk müdahale olmasaydý ikincisi de olmayacak idi! Kendindeki iki yönü bilmiþ ve dengelemiþ olanlar, bu bilinçle geliþime de açýktýr!
Bu insanlar kendilerini salt olarak bir vasýf veya taným ile sýnýrlamak da istemezler! Saðcý- solcu, dindar-dinsiz, inanan-inanmayan, laik-anti laik, ýrkçý-hümanist, duraðan-liberal gibi tanýmlar salt olarak onlarý temsil etmez! Çünkü her insanda ikili bir “Ben” yapýsý var ve bu sýnýrlý tanýmlar tam olarak bir insaný tarif etmeye yeterli olmaz! Bu vasýflarýn bazýlarý az çok insanda bulunabilir! Ýnsanýn kendini zorlamasý ve sýnýrlandýrmasý ile denge bozulabilir ve 2. Baþlýktaki durumdaki hal de bu duruma dair!
2. Baþlýk; “Pozitif ve negatif yönlerinden her hangi birinin baskýn olduðu insan”: Ýnsanlarýn arasýnda en fazla göze çarpan ve insanlýðý en fazla yoran, uðraþtýran, sýnýrlayan, geri çeken davranýþlar bu baþlýktaki davranýþ kalýbýna uygun insanlardan çýkar! Negatif ve pozitif yönün dengelenmemesi durumundan sýnýrlamalar ve kaymalar ortaya çýkar! Hangi yön aðýr basar ise kiþi o yönde kayar ve kendi dahil tüm insanlarý o yöne çekmeye çalýþýr! Evrensel denge öyle kurulmuþ ki negatifi aðýr basanlar pozitifi aðýr basanlarla mücadele ederek bu dengeyi bilerek veya bilmeyerek kurar! Yani Ýster istemez “Ýlahi evrensel nizam” dengelenir! Bu baþlýktaki insanlar, iç dengelerini saðlayamadýklarý için dýþa vururlar bu dengesizliði; ortak özellikleri “Protest” olmalarýdýr! Hiçbir þeyden memnun olmazlar, devamlý olarak insanlarýn kusurlarý ve hatalarýyla; göreceli “Ýyi-kötü” yanlarýyla alakalýdýrlar! Kendilerine baksalar denge kurmayý düþünürler ama dýþa baktýklarý için kendilerince, dýþardaki hali kendilerine göreceli tanzim etmeye çalýþýrlar! Kendilerindeki denge, hangi yönde aðýr basýyor ise o yönde diðer insanlarý baskýlamak ve yönlendirmek isterler! Bu “Doðal refleks” sayýlabilir, kiþinin görüþ alaný ve denge durumundan kaynaklý olabilir ama “Hak” sayýlmaz! Öyle ki kendilerine göreceli tespit ettikleri, “Kötü, hatalý, yanlýþ” þeyleri düzeltmek yerine onlardan beslenmeyi dengelerini saðlamak için seçerler! Bu nedenle kendilerini ve diðer insanlarý kendi tanýmlarýna (Saðcý- solcu, dindar-dinsiz, inanan-inanmayan, laik-anti laik, ýrkçý-hümanist, duraðan-liberal) tanýmlarýna sýkýþtýrmaya çalýþýrlar! Bu da insanlýðýn tercih ve potansiyel alanýný daraltýr! Protesto ve yakýnmalarý, diðer insanlarýn hatalarý ve haksýzlýklarý üzerinden olur! Bu þekilde bir denge kuracaklarýný zan ederler! Ya da içsel ihtiyaçlarý “Doðal olarak” böyledir!
Son tahlilde;
1. Baþlýktaki “Pozitif ve negatif yönleri dengeli insan”, kendini ve baþkasýný her hangi bir vasýfla tanýmlayýp sýnýrlamak istemez! Tüm insani vasýflarýn, kendinde az-çok bulunma durumunu göz ardý etmez! Baþkalarýnýn tercihlerini kabul etmese bile, kendi tercihi yönünde asla zorlayýcý olmaz! Kendini dengede tutmayý seçer ve daimi bir huzur kazanýr!
2. Baþlýktaki “Pozitif ve negatif yönlerinden her hangi birinin baskýn olduðu insan”, bunlar kendilerini dengelemedikleri için önce kendilerini bir taným veya vasýf ile sýnýrlar sonra diðer insanlarý o izafi çerçeveye hapsetmek ister! Bunun için yaptýðý her þey ona göre “Doðru” kapsamýndadýr ve sonuçlarýný fazla düþünmez! Protest ve mücadelecidir! Birbirleriyle devamlý bir mücadele içindedirler! Bu dahi geniþ açýdan bakýlýnca evrensel dengeyi saðlýyor! Yani insan istese de istemese de evrensel denge bozulmuyor! Sadece denge bozulunca, 2. Baþlýktaki insanlar arasýnda sýkýntýlar ve olumsuzluklar yaþanýyor! Birbirlerine düþman bir tercihte yaþamak zorunda kalýyorlar!
Konuyu fazla açmak gerekmez!
Saygýlarýmla,
Ahmet Bektaþ