- 413 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
DiL OLMaDaN İL OLMaZ
Efendim insanın yüreği yanıyor,bugün Türkçe açısında geldiğimiz noktaları gördükçe...
Her bir taraftan yurdum insanı Türkçemizi törpülemeye ve yok etmeye doğru olanca hızı ve gayretiyle uğraşıyorlar sanki...
Artık insanlar sevgi,yardımlaşma,hoşgörü,tevazu vs. gibi birçok güzel değerlerin kaybolmasına sebep oldukları gibi aynı bunun gibi de dilimizi de kirletiyorlar her geçen ve bilemiyorum belki de güzel dilimiz hazin bir sona doğru an be an yaklaşıyor.
Tabii ki;bir çok insan hayattaki diğer bir çok kaybolan güzelliğe aldırış etmediği gibi dilimizinde yabancılaşmasına ve gün be gün eriyip,yok olmasına da vurdumduymaz bir şekilde yaklaşıyor.
İnsanlarımız her zaman olduğu gibi (özellikle çağımızın memleketinin insanları) yine sadece
maddi açıdan yaklaşmaktadırlar dil mevzusuna da...
Bu ne demektir;şu demektir ;’eğer ingilizce kullanmam benim için,menfaatim için,dükkanımın gelirleri için vs.daha çok getiri sağlıyorsa benim dilim ingilizce olsun,almanca olsun vs. olsun farketmez ben işime bakarım,cebime bakarım ’demektir yani kapitalist,maddeci bir anlayış ile sömürgecilere ve kendi dilini bize hakim kılmaya çalışan zihniyetlere karşı (özellikle ABD ve ingiltere) onların sanki içimizdeki uzantıları konumuna gelmeye başlamış yurdum insanları...
Hakiki anlamda bir bağımsızlığın sağlanmasında dilin ne kadar önemli olduğunu anlayamayan ve sığ kafalarıyla her şeyi maddeye oturtmaya çalışan bu insanlar şunların farkında hiç bir daim olamamışlardır;
*Bir milleti millet yapan ve düşüncesinin tekamül etmesini sağlayan ancak ve ancak dildir.
Çünkü dil olmadan bir düşünce üretmemiz mümkün olmaz.Başka bir şekilde söylemem gerekirse dilllerini geliştirmeyen veya koruyamayan insanlar düşünce gelişimlerini de sağlayamaz ve kesinlikle çağı ve teknolojiyi de yakalamaları mümkün olmaz.
*Ayrıca bir ülkeyi elimine etmek isteyen veya son vermek isteyen zihniyetler,ilk önce o milletin elinden kendi kültürel değerlerini,inançlarını ve söz konusu olduğu gibi dillerini
yok etmeye ve bu değerleri onlardan almaya çalışırlar çünkü bilirler ki;bu değerlerini ellerinden aldıkları milletler kendilerinden cehennemin dibini boylayacak ve yarın veya öbür gün kendilerine köle olacaklardır.
İşte bunu tam olarak anlayabildiğimiz gün dilimizin önemini de tam anlamıyla kavrarayabiliriz kanımca tabii inşallah.
*Bir ülkenin ve milletin var olabilmesi veya bir başka bağlamda var olduğunu ispat edebilmesi hatta bu dünya üzerinde ben de varım diyebilmesi için en önemli faktörlerden biri de dildir tabii ki dilin teknolojiyle birlikte yürütülmesi de ayrı bir önem arzetmektedir.Bunu açıklamam gerekirse o da şudur;hem yüksek bir teknolojiye sahip olabilmek ve bu ürettiğin teknolojiye kendi imzanı yine kendi dilinle ve özdeğerlerinle atabilmektir.İşte bunu gerçekleştirebildiğimiz gün dilin önemini tam olarak idrak edebileceğimiz kanaatindeyim.
*Dünya edebiyatında olsun,diğer başka alanlarda olsun kendimizi her yönden yetkin kılabilmemiz için ,isbat-ı vücud edebilmemiz için dilimizle yazılmış ve kendi öz değerlerimizi
eserleri en mükemmel bir surette takdim ederek ve bunları yaparken hiç bir şekilde değerlerimizden ve dilimizden taviz vermeyerek yaptığımız anda anlayacağız ki;dil her şeydir ve dil en az kültür kadar önemlidir işte bu gerçeği en iyi anlamada idrak etmiş olacağız.Kültürü oluşturan en önemli etkenlerden birinin de dil olduğunu ancak ozaman farkedebilceğiz.(tabii ki o zamana kadar bunları düşünebilecek kadar biz olarak ve dilimiz anlayabileyecek kadar Türkçe biliyor olarak kalabilirsek)
Aslıda konuyu fazla uzatmak istemiyorum bir Türkçe eğitmeni olarak özetleme ve toparlamam gerekirse;
Gerek Yahya Kemal’in deyimiyle ’annemin saf sütü’ olarak nitelenmiş gerek F.Hüsnü Dağlarca tarafından ’ses bayrağı’nitelemeleriyle yükseltilmiş ve değerinin idrakine varılmış bir dilin öğreticisi ve eğitmeni olarak bu konuda ne kadar konuşsam biliyorum ki;ne sonu gelecek ne de ülkem insanı bunları okuyup az da olsa bunlardan bir ibret alacak.
Ama dediğim gibi bu yola gönül vermiş ve buyolda genç yürekler yetiştirebilmek sevdasıyla yola çıkmış bir insan olarak şunu söylemek istiyorum;
Eğer yok olmak istemiyorsanız,eğer esir olmak istemiyorsanız ve başka devletlerin köpeği ve tayfası olmak istemiyorsanız gelin ve dilinize sahip çıkın ve şunu iyi anlayın artık;
DİL OLMADAN İL OLMAZ ,İL OLMADAN DA HÜRRİYET OLMAZ.SAYGILARIMLA;
M.ZAHİD AY(29.6.2008)
YORUMLAR
DOSTUM!
YAZINIZI DİKKATLE OKUDUM; MUHTEVASI VE ŞAHSİ AZMİNİZ DOLAYISIYLA SİZİ TEBRİK EDER; ÇALIŞMALARINIZDA BAŞARILAR DİLERİM.
* * * * * * * * *
GÜZEL TÜRKÇE’MİZ...
Dil; kültür ve iletişim
Aracıdır, hep biliriz;
Buna karşın bindiğimiz
Dalı, yine de keseriz...
Çok dinlemek, çok okumak
Kuşkusuz çok yarar sağlar;
Her nedense insanımız
Çok konuşur, yanlış yapar...
Yerli yerinde kullanmak
Varken, neden dili kuşa
Döndürüp keser biçersin,
Sürersin suyu yokuşa...
Anlamak ve anlaşılmak
İçindir dil, yorum yapma;
Sözde incelmek uğruna
Özentiyle sesi yutma...
‘Biliyo'’ değil, biliyor;
Daha ‘so'ra’ değil, sonra;
Hele sakın ‘bi'’ deme, bir;
Daha neler neler, sorma...
Mutlak sakın kullanmaktan:
Şey, yani, falan, filan, be,
Ya, yahu, hay, vay, vav, eh, e,
‘Di'mi’ deme, değil mi de...
Noktalamaya gelince,
Hayli büyük dert, biliriz;
Yalan yanlış kullanana
Sadece gülüp geçeriz...
Başarı ve mutluluktan
Coşkuyla uçan bir serçe
Gibi duymak için öğren;
Güç ve güçlü dildir Türkçe...
Nisan, 2007
Atatürk diyor ki: "Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkelerini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır."
ustad
80 li yılların sonundan itibaren günümüze kadar medya ve sanayi alanının başını çektiği bu kavram anarşisine ve türkçeyi içi boş bir dil halıne getirme çalışmasına dur demek ne zaman başlayacak merak ediyorum.Sayın başbakanımız bile bir ulusa sesleniş hitabında çekinmeden tayming diyebiliyor.
işe nereden başlamalı benim de bir fikrim yok.
bir çözüm bir hareket lazım....