- 638 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ÖN YARGI !
Hiç kimse kendi; Dinini, dilini, ırkını, milliyetini, meşrebini, mezhebini vs. seçmemiştir, ona verilmiştir. Doğduğunda her insan mutlak iyidir, pırıl pırıl ve orijinaldir.
"Kötülük ise insanda asli değil arizi’dir, yani özünde, fıtratında yoktur kötülük.
Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar.
Sonra, anne-babası onu Hıristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.
Fakat insanlar kendi seçimleri imiş gibi(insanın kendi seçimi ve gayreti olmayan ve ona verilmiş olanla övünmesi çok absürd), bu durumları ile övünür ve ötekiler üzerinde düşünce boyutunda şiddete vardırırlar bu durumlarını, ”Ben daha iyiyim, ben en iyiyim” …
Sen nereden bilebilirsin ki daha üstün ve "en" olduğunu?
Bunun ölçüsünü de kimden aldın diye sormazlar mı insana?
Herhangi bir dini bir inanca da sahip olmayabilirsin, din karşıtı da olabilirsin ölçülerin kaynağı, ahlak yasaları ilk olarak din üzerinden belirlenmiştir.
İslam’daki ölçü ise vahiy’dir ama sen İslam’a inanmıyorsan, insani değerler üzerinden vicdanın ile yaklaşabilirsin bu konulara.
Vicdanında söyler zaten sana neyin olup neyin olmaması gerektiğini.
Benim inancımdaki ölçü ve kıyas bellidir, kâinatın Rabbi yasaları belirlemiştir, bunda ne senin ne de benim aleyhime bir sonuç bulamazsın.
İnsan haklarını, çevreyi, v.s tüm sosyal konuları kapsar adaleti mutlak ile...
Bu İlâhi yasada; görüşün ve inancın ne olursa olsun eğer sen haklı isen, mümin biri ile karşı karşı gelsen ki, o haksız olsa onun mümin olmasına bakılmaksızın hakkın sana %100 teslim edilecektir...
Bir de bu bölünme yeryüzünde; dinler üzerinden başlıyor, sanki salgın hastalıkmışçasına mezhepler, âlimler, görüşler üzerine, vs. çoğalarak devam edip gidiyor.
Sadece din üzerinden bölünmeler yetmiyor insanlara.
Daha sonra ülkeler, şehirler, köyler, mahalleler, akrabalar ve kardeşler arasına kadar inebiliyor, hatta ve hatta kendi içinde de bir dağılma yaşayabiliyor insan.
***
Düşünceler elbette çatışacaktır; akıl da bunu gerektirir; zaten ama dayatma olmadan; münazara şeklinde…
“Ve birbirinizle tanışasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki; Allah yanında en değerli ve en üstününüz O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdar olandır.” Hucurat 13
Bu bildiriden sonra, daha neyin ölçüsünü belirleme yarışındayız.
Ölçü koyulmuş.
”Dinle ve sonra da cevapla, sonra sen konuş o cevaplasın” şeklinde.
Eğer benden isen tamamdır, senden değil ama adam gibi adam ne yapalım o zaman?
Aman boşver, Harca gitsin mi diyorsun. (işte bu zulmün ta kendisidir)
***
Üzüldüğüm başka bir olayda çok şahitliğim de olmuştur; hangi cemaattensiniz?
Ne önemi var? Bu bir yolculuk değil mi?
Allah’a giden cemaate katıldım. Şundan veya bundanım dediğinde ezkaza sen bittin..
Bir daha o cemaatin semtine bile uğrayamazsın, hangi cemaattensin?
Ben artık hiçbir cemaatten değilim, aykırı ve önyargılı bu düşünceler soğuttu bu gruplaşmalardan.
Çünkü katıldığın o sözde cemaatlerin öğretilerinden doğru ders alabilseydin, aldığın ilim sana bu soruyu yasaklardı zaten...
Sorunun kendisi yanlış.
Şu cemaattenim, ama bu cevap seni kesmedi, sen benden değilsin, o zaman sil gitsin…(istisnalar kaideyi bozmaz)
Öğrenilen doğru şeyler, insanı âdem’likten adam’lığa götüremiyorsa bence o emeğe yazık.
Cemaat; "topluluk" demekti hani, topla birleştir, ayırma…
Dini açıdan ise cemaat Allah’a giden yoldur.
Günümüzde anlamı neye dönüştü peki; çıkar birleşmesi.
Oldu mu ya şimdi bu, görüş değişince anlamını da yitirdi cemaat kelimesinin asli manası, içi boşaldı, o zaman onlarda içinde çıkar birleşmesine girer, tıpkı kanser hücresi gibi, bölün bölüne bildiğin kadar…
Hiçbir cemaatten değilim ve ben bütün cemaatlerdenim. Allah’a giden yol benim sıratı müstakimimdir.
Allah’ın ismini kim anarsa o benim kardeşimdir, sahabelerden bu güne dek ve hangi alim, ulema, evliya, asfiya hepsi başımın tacıdır. Bu insanların tümü bana tefrikadan uzak kalmamı nasihat veriyorlar.
Yollar ayrıdır ama istikamet tektir, bu günün yanlışı şurada, benden değilsen, senin yolun yanlıştır infazı.
Oysa hepsi de başlı başına bir deryadır, onlardan ne kadar ne nasiplenebilirsek bizim için kârdır ve başım ayaklarının altındadır, okurum, dinlerim akıl süzgecimden geçiririm ve uygularım ama ne tümden atarım ne tümden de kabul ederim.
Bana Allah akıl vermiş fikir vermiş, basiret vermiş feraset vermiş bunları kullanmak zaten sıratı müstakime götüren yoldur.
Doğru; kimden gelirse gelsin doğrudur, dini veya milliyetinin önemi yoktur ama önce insandır, sevip bağrına basmak zorunda değilsin, ancak o söylüyor diye de doğrunun üstünü örtemezsin, sana bu hakkı önce Allah sorar...
Biz önce insan diyoruz, yaratılanların en üstünü; nefes aldığı müddetçe de ondan ahiret adına ümit kesip de hakkına girilemez.
Allah’ın şaheseri diyoruz, eserden önce müessire sonsuz saygımız var, konuşuruz, ulaşmaya çalışırız, elimizi uzatırız ister alır ister almaz.
Seçim hakkı vardır herkesin, bu durum tam terside olabilir tabi dinleriz, anlamaya çalışırız, aklımıza yatmamışsa da seni seviyoruz kardeşim, Allah sana selamet versin der dua ile bırakırız.
Hüküm ve ceza vermek ancak Allah’a aittir.
YORUMLAR
Valla yazayım mı yazmayayım mı bilemedim ama,sanırım birşeyler söylemek lazım ben dindar bir herif değilim öyle namazdır oruçtur bilmem nedir onlarla zaten alakam yok,hayvan gibi içki de içerim bekar bir herifim dolayısı ile kadına falanda giderim,anlayacağın din min çokta umurumda değil,peki niye böyleyim ? kuranı kerimi türkçe mealinden ne dediğini anlayarak öyle arap papağını gibi değil bir kaç kez okumuş bir insanım ve okudukça sorgulamam arttı ve kavramlar üzerine kafa yordum ve ben neye inanmalıyım diye sordum kendime hele hele birde akp iktidarında yaşananları görünce iyice doğru yolda gittiğimi anladım,eğer bunların inandığı bir din yada allah kitap varsa ben zaten onların inandığı allahı ve kitabı tanımıyorum,siyasete girmek istemiyorum ama ne demek istediğim sanırım anlaşılmıştır peki neye inanıyorsun diyebilirsin ? evrensel insanlık değerlerine inanıyorum ahlak,merhamet,vicdan,adalet,hakkaniyet işte benim inadığım bunlardır,ve ben bu değerleri yaşam düsturu ilan etmiş bir adamı tanrının cazalandıracağına ve yakacağınada inanmıyorum,kendini kandırmak isteyen ritüellere devam edip sorgulamayı terkedebilir elbette bir gün hepimizi yargılayacak tanrı son kararını verecektir...
KIZGIN ADAM tarafından 4/18/2015 10:52:00 PM zamanında düzenlenmiştir.
KIZGIN ADAM tarafından 4/18/2015 10:53:14 PM zamanında düzenlenmiştir.
eçim hakkı vardır herkesin, bu durum tam terside olabilir tabi dinleriz, anlamaya çalışırız, aklımıza yatmamışsa da seni seviyoruz kardeşim, Allah sana selamet versin der dua ile bırakırız.
Hüküm ve ceza vermek ancak Allah’a aittir.
zehra hanım gerçekten güzel bir yazı ele almışsınız
tebrik ederim
taasub, ön yargı islamı bilmeme ve yaşamama
insanları yüce yaratandan uzaklaştıran unsurlardır
güzel ve hak yazan
kalemini ve yüreğiniz daim olsun
saygılar...