Kamer hanım’a mektuplar (24) Gene neden geldiler, anlamadım
10 Aralık 2013 08:10
K: Selamün aleyküm, hayırlı sabahlar abi. Göğsün hafif altı hizasında vücudumun sol yan tarafı sürekli seğiriyor üç gündür. Kol altına baktım ama bendeki kol altı değil, bir karış aşağısı. Aynı anda sağ kalça ve sağ basen kaba eti. Durmaksızın sürekli seğiriyorlar. Sol basen kaba eti de arada seğirmekle birlikte, sağ hat safhada… İhtilaçname’de bu bölgeleri bulamadım. Yazarken şu an dahi seğirmede. Israrla seğirdiğine göre önemli bir şey olmalı, atlamayıp gereğini okumak için size yazayım istedim. Selam ve dua ile.
10 Aralık 2013 13:39
HAB: Aleykümselâm Azize’m, İhtilaçname’de tam yerini bulamadığınız seyrimeler olması çok doğal. Bu ilim tecrübe sonucu ortaya konmuş bilgileri içermektedir. Genellikle tecrübe edenler erkekler ve manen görevli üst düzey veliler olduğundan yaptıkları hizmete göre ihtilaçlar almış, tecrübe etmiş, kayıt altına almışlar.
Bu ilmin gelişmesi de tıpkı rüya ilmi gibi gelişmelerin, görülen rüya ile bağlantıları araştırılarak şu şuna geliyor, bu buna geliyor denilerek kişisel tecrübeler ile sarih hale gelmiş... Bu nedenle farklı yerlerden haber alındığında ve neye geldiği kesin bilinebildiği zaman kayıt düşülüp hazır bilinenlere bir yenisi eklenmek suretiyle geliştirilmesi gerekir.
Genel kural olarak şunu aklınızda tutun: Eğer kayıtlarda olmayan bir damar seyiridi ise hemen kalbinizi yoklayın. İçinize korku düştüyse, olumsuz bir haber demektir. Eğer içiniz sevinç duyuyorsa, hayır haberdir. Eğer sıradan bir hal içindeyseniz, olağan üstü bir durum değildir... Kemâlde bir haberle bilgileneceksiniz, gelişen bir olayı hamd ile karşılayacaksınız, demektir.
Sol ön göğüs kafesindeki haberler huzur, güven, hatta biraz sevinilecek gelişme demektir. Sol yan tarafınız ise birileri ile kavuşmak, vuslattır. Bu yakınınız, tanıdığınız, belki beklediğiniz birisidir. Ya inançlı bir erkektir yahut zayıf imanlı, müslim bir bayandır. Sağ ve sol kalçalarınız seyridiyse, istirahattır. Her iki ihtilacı birlikte alıyorsanız bir dostunuzla buluşup muhabbet içinde güzel bir gün geçireceksiniz, demektir. Bu vuslat uzun zamandır kavuşamadığınız birileridir genellikle. Her gün görüştüğünüz bir zat değildir. Eğer içinize korku düşüren bir ihtilaç olursa ve ne anlama geldiğini yazılı kaynaktan bulamıyorsanız,
Namazlarınızın ardından ihtilaç eden yere sağ el işaret parmağını koyarak “Lâ ihtilacı ve lâ kederi ve lâ zararı fil hayati” diyerek okursunuz. Geçinceye kadar da devam edersiniz. Selam es selame.
11 Aralık 2013 10:22
K: Hayırlı sabahlar kıymetli abim. Bu soğuk havalarda sağlığınız, sıhhatiniz yerindedir inşaallah. Sağlığınız için her daim duacıyım. Bugün size iki konuda bilgi vermek için vaktinizi alıcam.
Dün güzel bir gündü. Beni türbedar aradı telefonla. Ara sıra arayıp halimi hatırımı sorar zaten. Dün bana çok güzel şeyler söyledi. “Zeynel Abidin Hz. ne söyle diyorsa onları söylüyorum” dedi önce.
Bana dedikleri, beni o son gidişimde Zeynel Baba götürmüş uzaya. Benim kalbim çok temizmiş. Çok saf bir kalp taşıyormuşum. Herkese nasip olmayan güzellikler yaşayacakmışım. Mübarek annelerden olacakmışım.”Müjdele O’nu” demiş Zeynel Baba. Ve büyük görevler alacakmışım. Bunlara hazırlanıyormuşum. “Evlatlarına, eşine niyet ederek günde 100 kere “el hâdi” esmasını çekerek hidayet dile Allah’tan” dedi. Cümle Ümmet-i Muhammed’e dua edecekmişim. Duası kabul olan kullardanmışım. Rasulullah’ın “Cennet ayakları altındadır” diye müjdelediği annelerden olacakmışım. İbadetlerimi hiç aksatmadan samimiyet, sadakat ve gayretle sürdürmeliymişim. Ve bunun gibi şeyler söyledi bana.
Ve bir dua verdi Zeynel Baba ve Nasih Baba sürekli okurlarmış bu duayı. “Özellikle namazlardan sonra okumayı ihmal etme diye” de tembihledi.
Dua şöyle:
“Ya hayyu ya kayyum. Ya Latifen bi halkihi ya Alimen. Bi halkihi ya Habiran bi halkihi ultuf bina ya Latifu ya alimu ya Habiru ya Vedud. Ya Allah, ya Allah, ya Allah”.
Daha sonra başka dualar da vereceğini söyledi. Nasih Baba’yla Zeynel Baba’nın himayesinde olduğumu, ama hal ve hareketlerime çok dikkat etmem gerektiğini de ekledi. “Çok kıymetli zatların himayesindesin. Bu sana Allah’ın bir lütfu, buraya, bu kapıya boşu boşuna gönderilmedin. Sakın kaybetme sana sunulan bu güzellikleri” diye uyardı.
Beni tanımaktan çok büyük memnuniyet duyduğunu, her daim dualarında olduğumu ve bizim kardeş olduğumuzu söyledi. Ve bunun gibi şeyler. Bunu bildirmek istedim.
Ayrıca son bir kaç gündür o tünel açılmıyor. Çınlamalar devam ediyor ama tünel yok. Ayrıca nurları da göremiyorum. Gece namazlarına da kalkamadığım oluyor. Sabah namazına anca yetişiyorum. Hatta geç kaldığım bile oldu iki gün. Hava çok soğuk, öyle böyle değil. Çanakkale’nin soğuğu başka yerlere benzemez. Soba kuramadım bu sene. Belim iyi değil. Kovayı dördüncü kata taşımayı göze alamadım. Küçük odada elektrikli sobayla idare etmeye çalışıyorum. Soba kapanınca buz gibi oluyor içerisi. Acaba soğuktan mı kalkamıyorum diye düşünüyordum. Ama daha önceki kışlarda da soğuktu ve kalkıyordum. Alarmı 2 -3 tane kuruyorum arka arkaya, birinde kalkmazsam diğerine kalkayım diye. İlginç ki alarm çalmıyor.
Dün akşam yattım. Solumdayım. Tam uyuyacağım bir el yanağımı, sonrada saçımı okşamaya başladı. Ve omzumda kolunu hissettim. Açtım gözlerimi. Görüyorum odayı, kızımı. Baktım elimi kolumu oynatamıyorum yine. Arkama yatmış, hissediyorum orda olduğunu, eli yanağımda duruyor zaten. Dönmek istiyorum dönemiyorum. Güçlükle toparlayıp kendimi euzubesmele çektim iki kez. Çıst diye kablolar birbirine sürtmüş gibi bir ses çıktı ve vücudum serbest kaldı. Döndüm arkama bir şey yok. En azından ben bir şey görmedim. Nerde, iki aydır rahattım. Yoktu bunlar. Gene neden geldiler, anlamadım. Sanırım gece namazlarına kalkmamı bunlar zorlaştırdılar, diye düşünmeye başladım ama emin olamam yine de. Selam es selame.
11 Aralık 2013 16.31
HAB: Selam es selame;
Müjdelere sevindim. Allah yardım edenlerden razı olsun. Bütün yardımlar Allah’tan, kullar vasıta. Geçen yazımda sıkı sıkı tembih ettiğimi hatırlıyorum. “Hali hazırdaki ibadet ve zikirlerini asla ihmal etme” demiştim. İçinde bulunduğun kerametler herkese göre değil. Ve temiz kalp ile verilen emeğin sonucudur.
Yine geçmişte konuşmuştuk sizin hikmetullah, ilm-i ledün sırrında müminlere dost olacağınızı ve hizmetlerde bulunacağınızı, inşaallah okuduğunuz her duanın kabul görmekte olduğundan dolayı dilinize asla beddua nitelikli cümleleri almamanızı tembih etmiştim. Celâl esmalarını asla okumayın. Eğer celâl esması okunursa “Lâ” takısı ile “Lâ zulmü ve lâ kahrı ve lâ gazabı” gibi olumsuzluk takısı ile okunması gerektiğini de değişik tarzda sürekli yazıyoruz.
Size verilen o dua çok güzel:
“Ya hayyu ya kayyum. Ya Latifen bi halkihi ya Alimen. Bi halkihi ya Habiran bi halkihi ultuf bina ya Latifu ya alimu ya Habiru ya Vedud. Ya Allah, ya Allah, ya Allah”. Bu duayı ömür boyu belli bir sayıda okumaya devam ederseniz çok iyi olur. İlim, Haber, keşif, dostluk, lütuf ve Hayy-ul Kayyum sıfatları ile size karşılık verilecek demektir.
Keşiflerin aralıklarla gerçekleşmesi çok doğaldır da, gece namazlarına kalkamayışınız büyük bir eksiklik. İnşaallah bundan böyle üzerinizdeki olumsuz enerjiler uzak olur da yeniden düzen tutturursunuz. İstiğfar ve salâvattan geri kalmayın. Dualarımdasınız. Dualarında olmayı şans olarak değerlendirenlerdenim. Selam es selame.
11 Aralık 2013 19:00
K: Hayırlı akşamlar abi. Gece namazlarını tekrar düzene koyucam inşaallah. Bu bir haftalık kesinti beni de mutsuz etti. Huzursuz oldum yapamamaktan dolayı. Namazları tam zamanında kılmaya çok özen gösteriyorum. Çok çok nadir kazaya kalan bir iki vaktim oldu ama çok az. 5 vaktin haricinde kuşluk namazı, evvabin ve her nekadar 1 hafta aksatsam da gece namazını düzenli kılmak için çok gayret ediyorum.
Günlük çektiğim zikir:
100 besmele,
100 estağfirullah,
500 “ya latiyfün ya latiyf bi lütfikel...” (Bunu 1000 çekiyordum önceden. Siz “yarıya düşür” deyince, 500’e düşürdüm),
1000 salâvat.
2 ya da 3 bin kadar “rabbeneftah beynenena ve beyne gavmina...”,
Şimdi 500 kadar da “Allahümme ehatet minel envari min külli canibin” okuyorum.
Türbeden verilen son duaya da başlıycam inşaallah. Günlük uygulamam şu an bu. Evin iç ve dış işleri hep benim üzerimde olduğu için daha fazlasını yapmam mümkün olmuyor. Sizin çekmemi istediğiniz başka bir zikir varsa, onu çekmeye de elimden geldiğince gayret ederim elbette. Söylenen şeyler elbette çok güzel, gayreti de çok olmalı, bunun farkındayım. Elimden gelen gayreti göstericem abi. Siz karşıma çıkarılmasaydınız celâl girdabında neler yaşardım, bilemiyorum. Emek verip beni oradan cemâle doğru yürüttünüz adım adım… Allah razı olsun. Hakkınızı ödeyemem. Paylaştığınız yazıları mümkün olduğunca okumaya ve bilgilenmeye çalışıyorum. Düşünüyorum sürekli. Düşünmeden edemiyorum, otomatiğe bağlandı beynim sanki.
Bir ara size düşüncelerimden bahsetmek istiyorum. Ayetleri dinlerken Türkçesinden türlü türlü düşünceler dönüyor aklımda. Farklı farklı anlıyorum. Bu anladıklarımı hiç bir yerde okumadım. O yüzden biraz ürkütüyor beni düşündüklerim, ama doğru da geliyor bir taraftan. Paylaşmak istiyorum sizinle uygun bir zamanda bulunca. Yine önderliğinizde eksikleri, kusurları düzeltip, güzelliklere doğru adım adım gitmek nasip olunur inşaallah. Selam ve dua ile.
HAB: Yükünüz giderek ağırlaştı. Ama karşılığı da verildi, verilecek. Ayetlerden çıkardığınız manaları anlatırsanız, size inşaallah cemâli yahut celâli ilham olduğunu belirtebilirim. Ayetlerin ve sûrelerin derin anlamlarını sezmek de zorlaştı günümüz inşanı için, paylaşmak isteseniz de dinleyecek, anlayacak gönüller çok nadir. Ayrıca kendimizden biliyoruz ki herkesin nasibi farklı ve görev dağılımı var. Geçmişte sizin gibi çok zikir çekmeye alışkındım. Ve büyük haz alırdım. Zamanla bize yüklenen yükler değişti ve çok istediğim halde uzun süreli, sayısal çokluk bizden alındı da, yükü fazla başka işlerle iştigal eder olduk. Ziyade çektiklerimizin keyfi, feyzi başka, bize emredilenler farklı. İnşaallah böylece devam ediniz.
Namaz vakitlerinin merdiven basamakları gibi tealiye uğradığını yazmıştım. Bir vakti atlasanız kesinti söz konusu oluyor. Biliyorsunuz bunu artık. İnşaallah en az yedi vakti aksatmayın. Beş artı gece ve kuşluk vakitlerini kastettim... Selam es selame.