....
.....
YORUMLAR
her bölgenin imece konusu farklı.
Bizim buralarda da eskiden tarhana yapmak için sabah ezanından önce kalkılır kimini yapılacaksa kapısı çalınırdı. Ya da yufka ekmek için yine erkenden kalkılır akşama kadar sıcka denmez ekmek açılırdı.
Özlüyorum şimdi çocukluğumun o yorucu yardımlaşmalarını.
Çocuklar bir kenara büzülür geçmişte hiç tanımadığı büyüklerinin hikayelerini dinlerdi.
Güzel bir yazı..
Türküleri bulmak, dinlemek bir noktada aslına dönmektir.
Küçükken komşumuzun fıstık bahçesine giderdik tolpluca ve daha sonra topladığımız o fıstıkları komşumuzun bahçesinde kırardık .. Ama ne zordur gerçekten de fıstık kırmak. Fıstık kırmak için özel kütükler vardır yani ağacın kalın gövdesinden bir parça ve önüne oturursunuz bağdaş kurarak ve elinizde de bir taş. Bu fıstıkları kırarken kesinlikle birbirinden ayırmamanız gerekiyor yani sadece ucunu açacaksınız .. Ben fıstıkları kırarken çok azar işitmişimdir Hatçe teyzeden çünkü genellikle fıstğı çıtlatmanın yerine tamamen kırardım ama neden kırardım çünkü o kırdıklarımızı yerdik :))))) Karnıma ağrılar girerdi fıstık yemekten ama ne güzeldir bir bilseniz taze taze yemek o fıstığı :)) Fıstıkları kırdığımız o taş yok mu o taş , kaç kere vurmuşumdur parmaklarıma ama sizin de dediğiniz gibi ne güzeldi o günlerimiz gerçekten de .. Biliyor musun Toynak bunları yaparken hiç birimiz para karşılığında yapmazdık ve çağrıldığında da hemen giderdik hatta çağırmasına bile gerek kalmadan sorardı annem komşusuna '' kız Hatçe , ne zaman geleceğiz senin fıstıklarını kırmaya ? '' diye :)))
Şurda yalnız başıma gurbet ellerde oturup kalvyenin tuşlarının tıkırtısını duymaktansa o günlere geri gitmeye razıyım gerçekten de sevgili Toynak ...
Senin geri gelişini bekliyorum, umarım o derlemelerini bizlerle paylaşırsın ....
Güzel bir yazıydı, sevgiler .........