- 941 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İKİ ATEŞ ARASINDA ŞEHADET
Ne zaman İslam’ın zaferi söz konusu olsa küresel güçlerin ayak takımları Müslüman akıncılara dizgin takmak sevdasına düşüyor. Hakikate susamış yüreklerin var olma mücadelesinde İslam yara bere için yol alıyor geçmişten geleceğe.
Gündem yıllardır Suriye olmuştu gazete ve televizyonlarda. Hele ki fetih ordusu Esed’in zalimler sürüsüne darbe üstüne darbe vurup da İdlib gibi konum itibarıyla Yermuk kampının güvenliğini temin edebilecek müstahkem bir noktayı fethetmişti. Bu İslam süvarilerinin zaferini içine sindiremeyen birtakım odaklar çareyi ‘’ Avrupa Kumandalı’’ Işid’e verilen bir emir sonrası kuyruğu köşeye sıkışın köpek kadar haysiyet yoksunu Esed’e omuz verdi ardı arkası gelmez saldırılarla. Nitekim İslam dünyasının Türkiye dışında dişe dokunur bir desteğe yıllar yılı hasret kalan şu ‘’yürek yaramız Suriye’’ iman mücadelesinin son damla kana kadar devam edeceğini ne güzel gösteriyor bizlere; gözlerimize sokarak!
Ne mi oldu İdlib zaferi sonrası eli kolu bağlı Ey gafil Müslüman kardeşim!
Önce Işid’e emir dikte edildi; Özgür Suriye ordusunu iman gücünün doruklarına daha fazla tırmanmasına izin verilmemesi adına. İlk iş yirmi milyon insanı barındıran biçâre sivillerin ikamet mekanı ‘’Yermük kampı’’ hedef olarak seçildi. Nasıl olsa o zavallı sivillerin elinde ne bir silah ne de kendilerini savunabilme imkânları vardı. Fakat be nefret ateşinin körüklenmesi ve ibret için bir yerlerin cehenneme çevrilmesi icap ediyordu onlar nezdinde.
Köşeye sıkışan Esed’in yardakçılarının desteğini hissetmesiyle bir anda Yermük kampı gerek havdan ve gerekse de her bakımdan kuşatma altına alındı. Oysa başak gibi kırılan nice masum insanlar; çocuk, yaşlı ve kadılardı sadece! İnsafını köpekler yalayası bu küresel güçlerin fren çakma girişimine karşı Müslüman kesimin sert demeçler vermekten başka ne tepkisi oldu? Bence salıp o kışladaki askerleri hadlerini bildirmeliydi. En basitinden sal 20 bordo bereli neymiş Müslüman’a el kaldırmak göstermeliydi ağır bedeli ve ödetmeliydi o küresel güçlerin inlerinde kedi kadar cesarete gösteremeyen Esed’e karşı bey ağabeylerine mesaj niyetine.
Ne olduysa oldu Fetih Ordusunun zaferle süslediği adımları kesintiye uğradı. Esed’in zulümde birleşen kirli ellerce önden Esed köpekleri ardından ABD Eğitimli ve İngiliz sermayeli Işid’in arkadan vurmak suretiyle devreye girdi. Yine iki ateş arasında kalan müslüman! Yine kanı akan Müslüman! Yine çoluk çocuk, yaşlı ve genç denilmeden hunharca katledilen Müslüman! Kuduz İslam düşmanı ‘’CHARLE HEBDO’’ dergisi vakasında cehennemi boylayan on yedi kansız Fransız için dünyaları yakan alçak zihniyetin insanlığı nerede hani? Kardeşim kim ne derse desin ben şiddetle haklı olduğu görüşündeyim bu katliamın.
Neden mi?
Akan kan Bangladeş’te, Sudan’da, Somali’de Lübnan’da Libya’da Türkistan’da Irak’ta Mısır’da Cezayir’de, Tunus’ta, Filistin’de Gazze’de, Myanmar’da Yemen’de ve son olarak Suriye’de söyler misiniz bana lütfen ölenler kim? Kaç tane Hıristiyan veya Yahudi var aralarında? Sırf on yedi tane ‘’kuduz İslam düşmanı köpekler gibi gebertildi diye‘’ dünya meydan okudu Hıristiyanlara kalkan ellere. Kardeşim benim dinimin savunduğu adalet bu değil! Ben KUDUZ İSLAM DÜŞMANI Charlie’cilerden değilim hiçbir zaman da olmadım!
Komünist rejimin uşağı Bangladeş kimdir ki benim Müslüman kardeşlerimi idame mahkûm eder bu alçaklar sürüsü! Kimdir bu kukla hilkat garabetleri? Kimse asamaz benim sahtelikten sıyrılan gerçek anlamda Dini cemaat lideri Müslüman kardeşim ‘’MUHAMMED KAMURUZZAMAN ‘’ı asamaz? Bu güzide Müslüman kardeşimin asılmasına ülkemin bir nota vermesi yetmeliydi! Hatta ayağını denk al kâbilinden, hadlerini bildirmeliydi. Adil dünya düzeninin insanlığı bu kadar işte dostlar!
Suriye’de iç karışıklığın 4. yılına girmesi bir yana bu acımasız katliamın hatta ‘’soykırımın’’ bedelini binlerce gözleri yaşlı çocuk, yaşlı ve gözü yaşlı kadınların hayata hazin bir şekilde göz yummalarının mükâfatını ahirette fazlasıyla alacaklar. Biz buna inanıyoruz. Alçak yüzsüz ABD’nin Suriye ettiği yardımın yanı sıra bir de milyonlarca muhacire kapı aralamasını övme demeçleri zaten insanlığın kan kaybını ‘’ırkçılıkta’’ aramamız gerektiğini ne güzel gösteriyor.
Oysa Müslümanların ayağa kalkmasını istemeyen küresel güçlerin danışıklı dövüş arenasına dönen İslam memleketleri körüklenen nefretin gönüller aşan boyutunu çok güzel ortaya koyuyor.
Asıl konumuza dönecek olursak İngiltere yatırımlı ve ABD eğitimli Işid’in ani bir kararla dümeni İdlib’e kırılıp; Müslümanların tahakkümünü bağımlı Ortadoğu’da istemeyen alçak küresel güçler bu güzide kardeşlerimizi iki ateş arasında önden Esed haini arkadan ise Işid terör örgütüyle çembere aldılar. Müzakere konusunda sulhun Ortadoğu’ya getirilmesinin önemli bir husus olduğundan dem vurup: gerekirse Esed ile masaya dahi oturulabileceğini söyleyen ABD bir kez daha yüzsüzlüğünü ortaya koydu. Zaten ABD’nin samimiyetini: gazino köşesinde sürten bir hayat kadınının yüzündeki somurtan makyaj kadar ciddiyet arz etmiyor! O kadar belli ki varın bu bitmeyen gecelerin kimin kollarında yıllardır sürdüğünü, bir zahmet siz düşünün artık!
Kalemdâr 13 04 2015 Pazartesi
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.