Hakiki sevgi, herkesin bahsettiği, fakat pek az kimsenin gördüğü hayaletlere benzer. -- anatole franse
çetin altungüneş
çetin altungüneş

ASYA ÜZERİNDE FIRTINA

Yorum

ASYA ÜZERİNDE FIRTINA

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

469

Okunma

ASYA ÜZERİNDE FIRTINA

ASYA ÜZERİNDE FIRTINA

Pudovkin’in, Ossip Birik’in bir senaryosu üzerine Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nde
gerçekleştirdiği filmdir Asya Üzerinde Fırtına. Fotoğraf direktörlüğünü A. Golovniya’nın, dekorlarını Skozlovski ile Aranson’un yaptıkları filmin baş rollerini V. İnkijinov, K. Guryak, A. Dedintsev, L.Biyelinskaya, A. Sudaleviç, Boris Barnet, ve P. İvanov paylaşmaktaydılar.

Bir Moğol çobanı hükümete karşı ayaklandığı için idama mahkum edilir. Ama bir yabancı general çobanın üzerinde onu ’Cengiz Hanın mirasçısı’ yapan bir belge bulurve kendi emellerine hizmet eder umuduyla imparator ilan eder. Ne var ki kukla imparator, çok geçmeden bilinçlenip ayaklanacak ve bütün ’Asya’yı sarsan’ bir fırtına yaratacaktır.

Büyük rejisörün Ana ile birlikte iki eşsiz baş yapıtından biri olan filmin belli başlı sekanslarını sıralayalım: Moğolların çadır hayatı, pazara getirilen tilki kürkü ve yabancı tüccara karşı isyan; sömürgeci kuvvetlere karşı girişilen gerilla savaşı ;İngiliz askerinin idam mahkumunu, ensesine bir kurşun sıkıp öldürmek üzere götürüşü ; generalle karısının Lamayı ziyareti ve ve bu ziyaret bölümünün bir yandan tapınakta, bir yandan da karargahtaki hazırlıkları aktaran bir paralel montajla sunuluşu;yüzü gözü sargılar içinde ve bir put gibi sessiz duran kukla imparator ; imparatorun birdenbire isyan edip kılıcını çekmesi; ve bir fırtına gibi bir anda bütün Moğol ovalarını kaplayan ayaklanma...

Pudovkin’in anlattığına göre, Mayakovski aracılığıyla tanımış olduğu Ossip Brik’in senaryosu daktilo edilmiş üç dört sayfadan ibaret basit bir sinopsisten başka bir şey değildi. Ve gene büyük rejisörün anlattığına göre asıl film, şu sahneyi tasarladığı anda başladı: Çamurlu bir yoldan paçaları kirlenmesin diye bin bir dikkatle yürüyerek geçen bir askerin kendisine verilen emir gereğince bir adamı öldürdükten sonra aynı yoldan sadece paçaları değil, bütün giysileri çamura bulandığı halde aldırış etmeksizin per-perişan dönüşü...Gene büyük rejisörün anlattığına göre film, asıl yapısına, ekibiyle birlikte Uzak Doğu Sovyet topraklarına gelip de o uçsuz bucaksız ülkenin gerçeklerini keşfettiği zaman kavuşacaktı. Nitekim Asya’yı Sarsan Fırtına, bu etkilenme sonucunda, zaman zaman tamamiyle belgesel bir karaktere bürünecektir.

Pudovkin’in başyapıtı, 1931 yılında Japonlar Mançukuo tahtına kukla imparator Pu Yi’yi oturtunca tam peygamberce bir öngörüşlülük niteliği kazanacaktı. Hele 1945 yılından sonra patlayan ulusal kurtuluş savaşları bütün Asya’yı baştan başa sarınca Pudovkin’in filmi yeniden ve büyük çapta güncellik kazandı.

Asya’yı Sarsan Fırtına’nın sinema sanatı açısından bir başka önemi de, yaratıcısının teorik görüşlerini en geniş çapta uygulama fırsatını verdiği yapıt oluşundan ileri gelir.

Filmin orjinal adı., ’Cengiz Hanın Mirasçısı’ anlamına Potomok Çingiz Kana’dır.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Asya üzerinde fırtına Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Asya üzerinde fırtına yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ASYA ÜZERİNDE FIRTINA yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.