Murad
Dudaklarıma kaç izmariti hapsettim bu gün bilmiyorum. Kafein servisleri peşine nikotin cümbüşleri. Ben hangi kafayla meşgulüm bilmiyorum. Ama onlar vurduğu yeri kırmakla meşgul, susuyorum daha fazla gücüm varken.
Dilimin yakıtı olsa anca insan. Mavi çakmak ve uzun sigara. Ne ellerim nede ciğerim umrumda. Ne aldığım hava ne de verdiğim nefesler. Kulağımda bir müzik ve dünün isli kırıntısı. Çenesine yumruk atsam, yakasından düğme koparsam altı aydan başlar. Ben de gülüşünü kırarım. Dilimde bir bıçak kelimelerin bilediği. Kıramazsam tebessümlerine bir çizik vurabilirim. Çünkü muradından kopamaz ne yapsam. Ne de murad kopar geleceğimden.
Bir pislikmişim gibi davrandın. "Senden önce de bir pislikmişim gibi muamele gördüm" Alt etmek için savaşmak gülünç. Şiirbazın maçası geliyor elime gardım inmiş dahi olsa. Aklımda köprüler kurulup iki keçinin feryadı kulaklarımı tırmalıyor. Son verdiğim düşlerden uyanıp siktir edilmişliğimin eşiğinde yetersizliğimi avuçluyorum. Yüzüme çarpan soğuk bir rüzgarın böyle erken esmesi umarım koparmaz muradından sözde her şeyim diyenleri. Tırnaklarım kanıyorsa eğer bir parça tuz ruhu işimi görür. Sahtekarlıklara ekilmiş tohumların açmaması için. Daha fazla... Çünkü siz duygularımı önemsemiyorsunuz.
Gardım yerdeyken direniyorum yumruklara. İçimdeki bu örümceğin ördüğü ağ kadar ince düşüşlerimle parçalanan dudağıma değdirmiyorum elimi. Seninle olmadığımda ağırıyor bütün gündüzüm ve yanındayken titriyorum. "Nereye kadar gideceğimin bir limiti yok,sınır yok, süreç yok." Boktan bir mücadele değil. Hiçbir arkadaş için fetihte olmadım ve senin için de bir fatih değilim. Kıskanıyorum ve gülünç bu. Bir kez buz dağına çarpınca batıyorsun.
Muradının kemiklerini parçalamak için çantama dolduruyorum en keskin kelimeleri ve bütün grameri. Yada siktir et grameri. Yalvarmak istemiyorum. İkimiz de benciliz. Seni çok seviyorum. Bu incitiyor. Boğulmak istiyorum. Her vuruşun ayrı bir tadı var. Elimde bir silah yok. Kaderimin üzerine basmak için bir ayakkabım. Beni anladığını düşünmüyorum. Çünkü bu boktan bir dil. Çünkü muradının yanında bir merdiven boşluğuymuşum gibi hissetmek berbat. Onları da beni beslediğin gibi aynı bokla besle. Bir kelimelik bir fark değişiklik katmıyor geri kafamda. Özellik olmalı. Ayrıcalık. Bir kelimeden daha fazlası. "Sevgilim."
Strese ve telaşa bağımlı haldeyim. Seninle yürürken rahatlıyorum. Tek değiliz. Beşten iki çıkar kalan kişilerle bu yol darlaşıyor. Uzun bir yolda senden başkasıyla aynı koltukta oturamam. Onlarla güldüğünde benle aynı bok için gülmen sinir bozucu. Mantığımdan bir çok şeyi terkediyorum ve çıkarken ocağı açık bırakıyorum. Ters bir zehir beynimi yerine getirir. Sadece yoldayım. Eşyalarımı ve kulaklığımı elime alıyorum. Buradan çıkıyorum.
Yürüyeceğim ta ki en fazla hıza ulaşana kadar. Bir şimşekle murad ettiklerin çarpışana dek yürüyeceğim. Dengeler eşitlenene kadar bir fotoğraftan öteye geçmeyeceğim. Binlerce kez aynı şarkıyı kulağımda çalarak kardeşliğe duyduğum kini katlayacağım. Beni kumanda etmene izin vermişken şimdi aya doğru koşuyorum. "Destina" işte bu yıldızda evimi kurup sahipleneceğim. Beraberinde getirdiğin biriyle başka bir yıldızda durabilirsin. Çünkü bu siktiğim akşam ve yıldız iki kişilik.
Bahattin BERKDİNÇ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.