- 2005 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
SABIR YA SABIR-3
Sa’id İbnu Zeyd radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ribânın en kötüsü, haksız yere müslümanın ırzını (manevi şahsiyetini) rencide etmektir."
Ebu Davud, Edeb 40, (4876).
Beş günah vardır ki,keffâreti yoktur.
Bunlar; Allâh’a şerik koşmak,bi-gayri hakkın adam öldürmak,mümine bühtan ve iftira etmek, muharebe günü kaçmak ve yalan yere yemin ile hakkı iptal etmek.
****************************
İki yazıdır başlangıcını hazırladığım serinin, üçüncüsü ile tekrar merhaba. Türk ulusu olarak bilinir ki, hem tarihimize hem de milli ve manevi değerlerimize yönelik küstahlıkları asla müsamaha ile karşılamadık, karşılamayacağız da. Günlerdir bana da Ya Sabır dedirten olay da işte böyle hassas günlerden bir günde başladı. Çanakkale geçilmez dediğimiz, yüz akımız destanın yıl dönümü. İçin de bu güzideliği hisseden nice kalem dostunun da site de bu anlam da şiirleri yayımlandı. Okuyucu olarak bizler de gerek beğeni gerek yorum ile duygularımızı, gururumuzu dillendirdik.
Yine kalem ehli saydığım bir dostun sayfasın da mükemmel bir Çanakkale şiiri ile merhabalaştık. Kaç gündür kendime en çok kızdığım nokta da benim bu durumları yaşamama vesile oldu. Konu şu: ziyaret ettiğim her şiir sayfasın da yorumları da okumak gibi bir alışkanlığım vardır. Nedeni şu: kim ne kadar okumuş ve anlamış şiiri? Şiir konusun da hassasiyetim had safha da olduğu içindir bu da. O nadide (bana göre ) şiirin de altın da yazılmış yorumları da okudum. Yorumlar içinde, bir yorum vardı ki, Atatürk’e hakaret içermekteydi. Hayatta en katlanamadığım şey nankörlük ve ihanettir. Bu yüzden ben de etkiye tepki babın da şunu yazdım:
******************************************
hüzün şairi
Mesaj Gönder
Favori Üye Listeme Ekle
Engelle
Bu Yoruma Cevap Yaz
Düzenle
18 Mart 2015 Çarşamba 23:24:30
Öncelikle şiir çok güzel. Yazan yüreği kutluyorum ama hala köhne zihniyetlerin olduğunu gösteren yorumu okuduğum da hem içim acıdı hem de tüylerim diken diken oldu. Atalarımız boşa dememiş dahili ve harici bedbahtlar diye. Lakin: bu sözü günümüze uyarladığımız zaman ise, harici tüy gibi hafif kalıyor, içimizde KENDİMİZDEN olanların yaptıklarını gördükçe. Yazık hem de çok yazık... Tarihine bile dayatma gözü ile bakıp yorumlayanları kınıyorum. Nerden biliyorsunuz ki dayatma diyorsunuz? Ve size anlatılanların gerçeklik payı nedir Allah aşkına?
Utanın biraz... Kininizi en azından bu günden uzak tutun ve ecdadımızın en azından böyle güzide bir günde KEMİKLERİNİ SIZLATMAYIN YAAA...
Hocam çok üzgünüm ama o yorumu okuyunca kan beynime sıçradı.
Yirmi üç yılı EMNİYET CAMİASIN DA geçmiş biri olarak duyarlı yüreğinizi kutluyor saygılar sunuyorum.
************************************
Sayın sayfa sahibi incelik gösterip bana özelden mesaj attılar ve ben cevap bile vermedim. Oldum olası özelden mesajlaşmayı sevmeyen biriyimdir. Ha bu demek değildir ki, sayfa sahibi saygısızlık mı etti? Aslaaaa. Oldukça düzeyli ve hatta saygın ifadelerle yazmıştı. Sonra, daha doğrusu 18 Mart ertesi yani, 19 Mart’ta ‘’Merhaba Hünüzlü Şairi’’ diye başlayan ‘’ Tarih:19 Mart 2015 Perşembe 23:31:13 ‘’ bir mesaj geldi. Ama ne mesaj(!)…
Benim Çanakkale şiirine yazdığım yorum en başa alınmış ve gerisini ise takdirini size bırakacağım, hem Atatürk’e hakaret dolu hem de bana hakaret tehdit dolu… İşte o mesaj:
Tarih:19 Mart 2015 Perşembe 23:31:13
Öncelikle şiir çok güzel. Yazan yüreği kutluyorum ama hala köhne zihniyetlerin olduğunu gösteren yorumu okuduğum da hem içim acıdı hem de tüylerim diken diken oldu. Atalarımız boşa dememiş dahili ve harici bedbahlar diye. Lakin: bu sözü günümüze uyarladığımız zaman ise, harici tüy gibi hafif kalıyor, içimizde KENDİMİZDEN olanların yaptıklarını gördükçe. Yazık hem de çok yazık... Tarihine bile dayatma gözü ile bakıp yorumlayanları kınıyorum. Nerden biliyorsunuz ki dayatma diyorsunuz? Ve size anlatılanların gerçeklik payı nedir Allah aşkına?
Utanın biraz... Kininizi en azından bu günden uzak tutun ve ecdadımızın en azından böyle güzide bir günde KEMİKLERİNİ SIZLATMAYIN YAAA...
Hocam çok üzgünüm ama o yorumu okuyunca kan beynime sıçradı.
Yirmi üç yılı EMNİYET CAMİASIN DA geçmiş biri olarak duyarlı yüreğinizi kutluyor saygılar sunuyorum.( Bu benim şiire yazdığım yorumdur. Bana atılan mesajın en başına kopyalanmış alınmış.)
Sayın hüzün şairi...Arkadaşım ( Burada sayfa sahibinin adı vardı. Saygımdan ismi şimdilik vermiyorum) Çanakkale adlı şiirinde ; kanınızı beyninize sıçratan yorum galiba benim yorumum ..öncelikle şunu belirtmek isterim ki; siz gerçekte ömrünüzü emniyette mi geçirdiniz :) inanılır gibi değil, sahi mi :)
sayfama ara ara gelişlerinizi ve takipte ki amacınızı ve ne maksatla yazı döşediğinizi ve yine yorumlarınızda ki alaycı usluplarınızı anlamamış değilim zannetme :) ...kaldı ki ben kafkas kızıyım soyum da kayı boyudur...Semerkant Buharadan...
Türklüğü bana öğretebilmen için bizim topraklardan olmalı tohumun hüzün şairi :) Kıçı kırık ne idüğü belli olmayanların peşinden gitmek; bizim Türklüğümüze yakışmaz...biz yüreğimizde taşırız kızılelmayı..üç hilali...Dokuz ışığı ne Alparslan Türkeşle öğrendik biz ne lordunuz Atatürkle efendim :) ...Beynimize kazımışızdır Oğuz Hanı..Metehanı..Selçuklu sultanı alparslanı..Ertuğrul gaziyi, Fatihi ve ecdadını...Ve Çanakkalede şehit düşenleri sözcünün kırıntıları da anlayamaz... başa bağlanan bandanaylada milliyetçi olunmuyor maalesef :) ...bu bir görselliktir...farzlar; sünnetten doksandokuz adım öndedir......kaldı ki polis kızıyım ablasıyım..sülalemde emniyet müdürlerinin sayısı küçümsenmiyecek kadardır bundan emin olabilirsin beni bilen de bilir... ...son kez şunu söylemek isterim ki ben tarihimle var olmuşumdur... onu seksen- doksan seneye sığdıracak kadar piçliği ruhumda hiç hissetmedim :)...ve artı kalemimin dozajınıda herkes bilir...sizin işiniz gücünüz başkalarının sayfasını kirletmek mi ??? :) beni yakından takip edip bir şeyler yazmak sizin egonuzu tatmin edebilir ... beni üzer mi hayır güldürür :) .. kimin adına bunu yapıyorsunuz ,kıskandığınız biri mi var benden yana :) ...lakin bunu çözmem de kısa sürer, inanın... bu defter aynadır...ve ben sizi aynada tespit ederim.....iyi rol yapıyorsunuz..bir daha ileri geri konuşursanız hakkımda başındaki bandanayı pazara çıkarırım ona göre :) denemesi bedava
******************************************
Vay, vay, vay, vay.....Hodri meydan.
Bu mesaj en direk tepki vermeden yönetime iletildi. Bununla kaldı mı? Hayır. Hırs ve tamah at başı yarışır şekilde saldırı devam etti. Yetti mi? Gene hayır. Bu defa da yandaşlar devreye girdi. Gerek o şiir altın da gerekse sayfam da sataşmalar devam etti. Onları da yayınlayacağım. Çünkü: şimdilik olmak kaydı ile adı ben de saklı kalacak bu bayan, hemen her bulduğu fırsatta, mertlik(!), dürüstlük(!), edep-haya(!), iffet- namus(!), ve dahi Türklük mavalları ile salınırken, Rahmetli Başbuğ ve Atatürk’de dahil olmak üzre, hangi hak ve cüretle bana dair bunca iftira, bunca hakaret ve insan onuruna yönelik ahkam kesmeye soyundu? Hakikaten sen kimsin? Ali kıran baş kesen mi? Namus bir sana hibeli mi sandın? Üstelik umreye bile gidip gelmiş bir insan olarak bunları yazarken vicdanın ne alem de idi? Bunların bahsettiğin gibi ‘’ Hümeze Suresi’’nde bahsedilenlerden ayrı olduğunu mu sandın? Sen eğer dediğin gibi bir Allah korkusu içinde taşıyor olsaydın, bunları yazarken ruhunun sallanması gerekiyordu. Hodri meydan diyorum. Elbet bizim de bildiklerimiz var. Ama biz edebimizden sustukça, korktuk sandın öyle mi? Edebin ve adabın söylemin de çok net belli olmuş zaten. Sen kim, benim tohumumu sorgulamak kim? Kelle kesmekle övünecek kadar cehaletine mazereti başka kapı da ara. Evliya torunuyum derken, yaptıklarınla, o mübarek zatların kemiklerini sızlattığını idrak etmeye çalış. Namus-iffet ayaklarına yatıp, başkalarının namusunun senin elinde oynayacağın oyuncak olamayacağını öğren ve kendi art niyetini benimle değil, yaptıklarına ayna tutarak kendin de akla aklayabiliyorsan. Namus, iffet, mertlik, dürüstlük, öyle senin sandığın gibi ( ve özelden boyunu aşacak ve boyundan aşırtılacak cümleler sarf ederek değil ) perde arkasında efelenip, meydan da hanımlığa soyunmakla kazanılmıyor. Nasıl bir zihniyet taşıyorsun bilmiyorum ama demek ki senin sayfana her gelene kulp takmak gibi adetin mevcut. Bu bile sana bir şeyler hatırlatmalı öyle değil mi? Hani sayfana gelip izleniyormuşsun ya (!) …
Benim gönlümün de başımın da alınımın da nişanıdır üç hilal ve gururla taşırım. Senden de ben şunu öğrendim: başa bağlanan türbanla da MÜSLÜMAN olunmuyormuş. Hak dini olan İslamiyet, gıybet, iftira ve aşağılamanın insan eti yemek olduğunu hatta, affı olmadığını iletmiştir müminlere.
( DEVAM EDECEK )
YORUMLAR
dost sen beni bilirsin bu tür tartışma hele iki tarafın da Türk ve ülküdaş olması hiçbir yarar getirmediği gibi davaya da zarar verir lütfen işi yüce Allaha havale ederek sukut edin yakışmıyor ne senin gibi güzide birine ne de o arkadaşa lütfen son ver bu uygunsuz sürtüşmeye lütfen güzel arkadaşım kal sevgiler içinde esenlikte...
hüzün şairi
Anlaşılan o ki kuşlar kulisini sıkı yapmaya devam ediyor ve o kuşlar sana da ötmüş. Ben bir şey yapmıyorum. O son ver sözü de bana değil muhatabına söylenmeli. Face de kırk takla atarak yalan dolan, gıybet iftira ile kulis yapan da ben değilim çünkü. Ben hakkımı hakka ve hukuka devredeli çok oldu. Ahrette iki elimi yakasından kurtaramayacak. Kimsenin namusunun bekçisi bir başkaları değğildir anlamalı. Kaldı ki, namusu bana öğretecek son kişi bile değildir. Üslüp kimin daha edepli olduğunu ortaya seriyor zaten. bİRDE MALUM PARTİNİN BAYRAĞINI SALLAYAN ÜLKÜCÜ OLAMAZ bunu da anlasın herkes. ÜLKÜCÜ olmak demek sözünün eri, ehli iman ve Allah korkusu ile vatanı bayrağı ve milletine canını adamak demektir. ÜLKÜCÜ OLMAK DEMEK SOY SOPLA BİRİLERİNE ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMEK DEĞİLDİR. ÜLKÜCÜ OLMAK SOYUNA ŞAN KATMAK DEMEKTİR. SOY SENİN EDEBİN ADABIN VE İMANINLA TAÇLANIR. İftira gıybet ve karalama kampanyası ile değil. MAZLUMA SOYUNMAK ÇOKKKKKK KOLAY. AMA MAZLUM KALMAK ZORDUR KADRİ ABİM. BENİM MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİME DOKUNULMADIKÇA KİMSEYE TIKIM ÇIKMAMIŞTIR. BUNU DA HERKES BİLİR. HERKES HADDİNİ BİLSİN YETER BANA. BEN GÜNLERDİR HALA SUSUYORUM AMA O SANA HABER İLETEN KUŞLAR SUSMUYOR. ALLAH BİLİYOR VE GÖRÜYOR. KOLAY KOLAY AH ETMEM AMA ETTİMSE DE O KİŞİ VEYA KİŞİLERDE İFLAH OLMAMIŞTIR. AHIM ARŞA ULAŞALI ÇOK OLDU. GAYRİSİ YARADANIMA KALMIŞTIR. BENDEN IRAK NEREYİ İSTİYORLARSA ORAYA DİREK OLSUNLAR. BU ÜLKE DE HALA HAK VE HUKUK VAR. BUNU ALNININ AKIYLA YAPAN KANUN ADAMLARIMIZ VAR. NASILMIŞ BANA AİT ÖZEL KİMLİK BİLGİLERİMİ ALAKASIZ KİŞİLERE VERMEK ÖĞRENELİM BAKALIM. ADALETİN KESTİĞİ PARMAK ACIMIZ. SAYGIMLA.
kim kiminle savaşa girmiş anlayamadım.
her iki hanımda Türklükten atadan bahsediyor da aynı zamanda dinden imandan dem vuruyor.
Belli ki bizim bilmediğimiz bir şeyler var.
Şunu açıkça belirtmek isterim ki şayet bir kimse Atatürk'e hakaret ediyorsa, anlamsızca eleştiriyorsa, o kişiyle hiç bir konuda tartışmaya girmek doğru değildir. Atatürk tartışılabilir, irdelenebilir, onun yaşadığı dönemde yapılanlar sorgulanabilir ama asla ve kat'a hakaret etmeyi gerektirmez, hakaret eden kişinin çok üstün bilgi birikimi olması, üstün özelliklerle donatılması gerekir. Ki o hakareti yapan insanın düşünce yapısı Peygamberimiz öncesi Arapların karanlık çağı gibidir. Akla ve bilime değer veren Kur'an Ülkesine hizmet etmiş ve ahirete göçmüş bir kimseye hakareti doğru bulmaz.Çünkü kişi hayatta değildir, zan altında kalınma korkusu vardır. Böylesi insanların hangi Kur'ana inandıkları belli olmadıklarından tartışmanın gereği de yoktur.
Acizane dünya görüşüm budur. saygılarımla
hüzün şairi
Aynen öyle hoıcam sizinle hem fikirim. Ölüye ( iyi ya da kötü) hürmeti olmayanın diriye olacağını sanmak sanırım hata olsa gerek. Bunu yapmak zorunda bırakıldım maalesef. Yapılan çirkinlik yetmezmiş gibi, yorumlarında da aynı yolda ilerlediğini hatta üstüne bir de iki şiir eklediğini görünce, hatta bir de soy sopla tehditvari söylemler eklenince, dur demem gerekiyordu. Bir çok kez tartışmışımdır bende ama bir Allah kulu çıkıp da bana diyemezki sen de bu hakaretleri yaptın. Ne edebimden ne de adabımdan taviz vermemişimdir şükürler olsun. Hele de özelden sataşıp, genelde masumluk pozları ile gövde gösterisi asla yapmamışımdır. Tüm kavgam da vatanıma bayrağıma ve milletime yapılan hainlikler üzerine olmuştur. Bununla da gurur duymuşumdur.
Ayrıdığınız zaman ve değerli katkınızdan dolayı sonsuz teşekkür ve saygımla hocam.
mehmetmacit
tahmin ettiğim kişiyse size onun şiirlerinden bir mısra yazacağım kişiliğini anlamaya yeter.
şayet tahmin ettiğim kişi değilse mesele kapanmış olur.
hüzün şairi
Buna hiç gerek yok hocam. Çünkü: görüyorum ki durmaya niyeti yok. Onun soy sop yazısına yazılan bir yorumunda okudum ki, bu şahıs yazısına yazılan yorumu bile ben istemişimde yapılmış gibi ucuz ve acziyet içeren bir söylem de bulunmuş. Bu serinin bitimin de muhtemelen İSMİNİ DE açıklayacağım. Korkumuz Allah'ımıza yapacağımız eksik kulluk olur ancak. Ve sonucu da katlanılacak bedel olur. Adaletin kestiği parmak acımaz. Bizim düsturumuz da eğer sözünün eri olmak yiğitlikle eş değerdir. Hayat sahnesinin ardın da sergilenen namertlik bize yakışmaz ve yakıştırmadık da. Ben genel de yapamadığımı özelden yapmaya soyunacak kadar da aciz değilim. Hele de saygı duyduğum kalemleri veya dostlarımı asla maşa gibi görmedim görmemde. Buna izin de vermem. Şükürler olsun ki bu güne değin ne ısmalama iş yaptık ne de aklımızın ve yüreğimizin ermediği işe soyunduk. Biz meydan insanıyız karanlığın dehlizlerin değil. Bu arada sözüm size değil. Sadece anlamanız içindir. Saygımla.
Abla aslında bu tür hakaret vari yazılar yazanın direkt olarak ana sayfadan teşhir edilmesi gerekiyor bazı insanlar klavye başında Türk te oluyor Ülkücüde yazını okuyunca Osman ONUKTAV hocamın klavyede Ülkücü yazıyor şiiri geldi aklıma oturduğu yerden hamaset yapıp mangalda kül bırakmnayanlar yüz yüze geldiklerinde malesef dilsizleşiyorlar. Sen benim ablam ve büyüğümsün Allaha havale et dünya küçük bir yerde karşılaşırsınız ayıbı kendine kalsın.Selam ve dualarla sayğılar Gecen mubarek olsun abla
hüzün şairi
Değerli desteğin adına çok teşekkür ediyorum gardaşım benim. Baran ailesine selam ve duamla Allah'ıma emanetsiniz.