- 373 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SEYRANİ HAMAMI VE ŞİİRİ
SEYRANİ HAMAMI VE ŞİİRİ
Uzun yıllar hayırsız ellerin bir kenara itttiği, unuttuğu, mahzun ve acılı , geçmiş ve gelecekten tecrit edilmiş bu biblo eseri Develi’ye her gelişimde ziyaret ederim. Gelecek nesillere çok şeyler veren, ama hiçbir şey almayan bu ata yadigârıyla dertleşir , banisine dua eder, helallaşırım.
Ana yoldan görünmeyen, adeta bir çukura atılmış , kaderine küsmüş, maddede küçük lakin manada büyük olan (Ozan)ımızın emanetine, şanlı tarihimizin bu eskimez mührüne vefamız böyle mi olacaktı? Hak Şairi Seyrani’mizin mezarında kemiklerini sızlatmayın. Yerinden kalkıp gelse bizlere dua mı eder, yoksa beddua mı ? Hey koca şair, o kısa ömründe çektiğin acılarla nasıl yalnız kaldıysan, azabın bugün de eserinle birlikte vurdumduymazların eliyle katlanarak büyüdü. Aradan geçen 80 senedir değişen bir şey yok. Bu ecdat yadigarı eser pislik ve mezbelelikten ne zaman kurtulacak ? Hep davul dövüyoruz ancak (Garp cephesinde değişen yeni bir şey yok) Şairler Sultanı’ nın dediği gibi :
" Anlamaz, yazısız, pulsuz , dilekçem...
Anlamaz , ruhuma geçti bilekçem ! "
Yukarı Develi’ nin tarihi cami, mescid ve türbelerini restorasyona tabi tutan Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Kültür Bakanlığı bir büyük günaha girmiş , büyük halk şairi SEYRANİ’nin ismiyle anılan bu tarihi hamamı gözardı etmiştir. Herhalde bu yapıyı tarihi eser saymıyorlar. Tabii , sadece bu vebali Bakanlık ve Genel Müdürlük üzerine yıkmamak gerekir. 80 senedir (Vakıflar İdaresine) ve ilgili (Bakanlığa) onarım için resmi başvuruyu yapmayan ilçemizin önde gelen idarecileri de bu günaha , bu yıkıma ortaktırlar. Büyük şair S.Karakoç’tan uyarladığım şiiri de yazıma koymadan edemedim :
" Aşk celladından ne çıkar, verilmemiş
hesapların vardır
Hep suç sende değil, seni yakıp yıkan
bir nazar vardır
Sakın kader deme, kaderin üstünde
bir kader vardır
Senden umut kesmem, kalbinde merhamet
adlı bir çınar vardır. "
İki sene öncesine kadar bu eserin çevresine sorumsuzca atılmış kamyon, traktör ve tarım aletleri eski esere yakışmayan çirkin bir görüntü vermekteydi. Son senelerde çevresine çayır ekilerek toz ve topraktan arınmış görünüyor. Semt çocukları hamam içine girerek kirletip daha fazla tahrip olmasına yol açmaktadırlar. Diğer eserler de olduğu gibi muhtemel tahribatın önüne geçebilmek için ya bir bekçi ile korumak, bu mümkün olmazsa dahili mekana giriş kapı ve oyukların sağlam paravanlarla kapatılması gerekir. Eski eserlerle ilgili hassasiyetini bildiğimiz mülki ve idare amirimiz Sayın Kaymakamımızın konuya acilen el atmasını bekliyoruz.
Şimdi, büyük Ozanımız Seyrani ’ nin ruh-u maneviyesinden ilham alarak hamamla ilgili destansı şiirimi okurlarıma arzediyorum:
BİR ŞAİRİN HAMAMI
Ah güzellik hamamı, ah hüzün abidesi
Okudum taş duvarlarından bitmeyen hikayeni
Ah birleşmiyor , acı ve mutluluğun gözyaşı
Kurnalarında inleyen , fısıldanan sesler duydum
Külhanında ateşin söndü , masallarınla avundum
Tufanın dinmiş kederli yapı, bir kalbin var tekleyen
Sona kaldın Everek’ te, ESKİ SARAY ’da bekleyen
Yine götürdün beni, geçen saf çocukluğuma
Ateşinle kavruldum , bakma kaygısız olduğuma
Çevreni sarmış betonlar ve bir kirli dere
Sıkmış dört yanından , uğursuz bir cendere
Sana bu vefasızlığı neden reva gördüler ?
Bilinmez tenhalarda, izbe yere sürdüler
Asırlar silemedi, gizemli heybetini
Sürüngenler mi öğüttü, iskeletini ?
Sanki her yanını kurtlar kemirmiş
Yiyenler doymamış , ancak semirmiş
Yaşatmadılar tutkularını , bak ne haldesin
Bitmez acılarınla, sen şimdi neredesin ?
Biliyorum kalbin kırık , ama şefkkatle dolu
Baktıkca ruh güzelliğine , kendime söz verdim
Ey aşkın hamamı, sana güller getirdim
“Yıkılmadım ayaktayım” dedin, unutulmadı ismin
Şiirlerde, mısralarda, bayraklaştı güzel resmin
Hani MEHMET SEYRANİ, sana ismini veren ?
Aşkını , sevdasını yoluna seren
Şimdi Erciyes soğuğunda yapayalnızsın
Hüznünün girdabında kaybolma sakın
Develi’ min gözü yaşlı, mahzun yıldızı
Bitmeyen acıların içimde, ölümsüz sızı
Bünyan Hamamıyla çağdaşsın , bir sevgi bağı
Yapılış tarihin bin sekizyüz elli dört , Osmanlı Çağı
Sana sahip çıkamadık, bizleri affet
Tırnaklarını söken, nadanları tarif et
İşte dimdik duruyorsun karşımda, hür ve tek
Üzülme çok yakında SEYRANİ’ ler gelecek
Şimdi, elinden tutan olmasa da
Bu makus talihin sona erecek.
VE SON DİLEK :
"Adıma " SEYRANİ HAMAMI " dediler
Asırlar geçti nerdesiniz efendiler ?
Türbemi de yaptınız , heykelimi de,
Haydi , ayağa kaldırın beni de."
mksayilgan@- Mehmet Kadri SAYILGAN (Arkeolog)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.