YARDIM KÜLTÜRÜ-2

• 3 Nisan 2015 Cuma 14:08:05

"Bu eser Riyazüssalihin adlı hadis kitabında geçen bir hadisi şeriften esinlenerek yazılmıştır"
Bu vesile ile İki cihan güneşi efendimiz resulullah sellelallahu aleyhi vesellemi bir kez daha sonsuz saygı ve minnetle fatihalarla anıyorum."
"Sen iyilik yapmaya devam et karşındaki kişi bu iyiliğe layık değilse de sen bu iyiliğe layıksın"
Che Guevera

Yer: Bursa
Tarih: 1655
Niyazı Mısri Bursa’da Genç bir derviştir. Üstadı Sinan-i Ümmi’dir. Bir gün kapısı çalınır. Niyazi Mısri kapıyı açar. Karşısında zengin bir adam vardır.
1.Zengin: Ya Niyazi şu hediyemi kabul et der ve elindeki Keseyi Niyazi Mısrinin avucuna koyar. İçinde yüz altın lira vardır diye devam eder.
Niyazi Mısri hediye yi kabul eder. ve teşekkür eder. Gencecik eşine
Niyazi Mısri: Güzel eşim ben bu keseyi birine hediye etmek istiyorum...
Hanımı: bey gönlünden nasıl geçiyorsa öyle yap. yanlız evin ihtiyacı için bir altın lirayı al onunla bir ay geçiniriz
Niyazi kesenin içinden bir altın lira alır ve keseyi alarak kapıdan çıkar. karşıdan gelen bir kadına
Niyazi : ya hatun kişi yardıma ihtiyacın varmı?
Hatun: elbette ki var
Niyazi: Al sana 99 altın der ve keseyi Hatun ’un eline koyar.
Kadın gittikten sonra bir adam yanına yaklaştı
Adam: Ya niyazi yardım ettiğin kadın var ya zani (fahişe) idi. ne enayi adamsın hiç zaniye yardım edilir mi
Niyazi: onun zani olduğunu bilmiyordum...
Ertesi gün aynı kadın Niyazi ye rastlar
Hatun: genç adam verdiğin kesede yüz bir altın vardı
Niyazi : olsun sen altınları temiz yerlere harca
Hatun : peki öyle yapacağım.
Niyazi Üstadına gitmek üzere yolda yürürken halk onun dedikodusunu yapar
Topluluk içinde bir adam: yav şu enayiyi görüyor musun gitti de bir zaniye yardım etti.
başka bir adam : ne enayiler var bu dünyada
Niyazi Mısri Üstadı Sinan-ı Ümmi’nin dergahına varır destur alıp içeri girer.
Niyazi: üstadım geçen gün bir adam bana yüz altın verdi bende içinden bir altın alıp diğerini bir kadın’a verdim. Kadın ertesi gün kesenin içinde yüz bir altın vardı dedi. ve öğrendim ki kadın zani imiş ne dersin
Sinan-i ümmi: evladım o iki altın biri hanımının gönlü zenginliğinden Allah’ın ziyade etmesi ile hasıl oldu. diğeri ise senin gönlünün ziyadesidir. Kadının zani olmasına gelince sen yardım etmeye devam et Elbette vardır Allah’ın bir bildiği.
Aradan bir müddet daha geçer Yine Niyazi ’nin kapısı çalınır yine zengin başka bir adam Niyazi’nin kapısını çalar. Niyazi Kapıyı açar.
2.Zengin adam: ya sofu bu 100 altını hediyem olarak kabul et
Niyazi: teşekkür ederim
kapıyı kapatıp genç hanımına
Niyazi: hanım bir zengin bize bir kese altın verdi. ne dersin
Hanımı: Ya Niyazi içinden bir altın al diğerini fakir birine ver.
Niyazi kesenin içinden bir altın alıp hanımına verdi. sonra kapıdan çıktı. karşıdan gelen bir adamı durdurdu.
Niyazi: değerli kardeşim bu kesede 99 altın var kabul eder misin
Adam: elbette kabul ederim Allah yaptığın yardımı kabul etsin
Adam uzaklaşır başka bir adam Niyaziye yaklaşır.
Adam: Ya sofu sen çok enayisin yardım ettiğin adam çok ünlü bir hırsızdır
ertesi gün Hırsız adam Niyaziye yaklaşır
Hırsız: ya niyazi verdiğin kesede 101 altın vardı.
Niyazi: Allah Allah nasıl olur biz kesedeki altınları saydık tam 99 tane idi.
Niyazı tekrar Üstadı sinan-i Ümmi ye gider
Niyazi: Üstadım bir zengin bana yüz altın verdi bende bunu yoldan geçen bir adama verdim adam bana kesede 101 altın olduğunu söyledi ve öğrendim ki adam hırsız mış
Sinan-i ümmi: evladım o iki altın biri hanımının gönlü zenginliğinden Allah’ın ziyade etmesi ile hasıl oldu. diğeri ise senin gönlünün ziyadesidir. Adamın hırsız olmasına gelince sen yardım etmeye devam et Elbette vardır Allah’ın bir bildiği.
Niyazi: Peki Üstadım
Aradan bir müddet daha geçer Yine bir akşam üzeri Niyazi nin kapısını çalar. Yine zengin bir adam gelir.
Zengin adam: ya sofu şu 100 altını al ihtiyaçların için harca
Niyazi: peki teşekkür ederim
Niyazi Hanımına döner:
Niyazi: canım eşim yine bir kese altın geldi ne dersin
Hanımı: Beyim yine içinden bir altın alalım geri kalanını tasadduk et.
İçinden bir alırlar ve Niyazi kapıdan çıkar karşıdan gelen ilk adamı durdurur
Niyazi: kardeşim şu doksan dokuz altını al ihtiyaç ların için harca
Adam: Teşekkür ederim kardeşim
Yine arkadan gelen adam: yav kardeşim sen geri zekalısın şu altın verdiğin adam varya bursanın en zengin kişisidir.
Ertesi gün Niyazi yardım yaptığı Adama rastlar
Adam: ya sofu verdiğin kesede 101 altın vardı
Niyazi : olsun hepsi ananın ak sütü gibi helal olsun
Niyazi Üstadı Sinan-ı Ümmi dergahına gider... Destur alıp içeri girer
Niyazi: üstadım yardım ettiğim kişi çok zengin bir kişi imiş ve keseden 101 altın çıktı
Sinan-i ümmi: evladım o iki altın biri hanımının gönlü zenginliğinden Allah’ın ziyade etmesi ile hasıl oldu. diğeri ise senin gönlünün ziyadesidir. Adamın zengin olmasına gelince sen yardım etmeye devam et Elbette vardır Allah’ın bir bildiği.
Aradan 6 ay kadar zaman geçer sinan-ı ümmi Niyazi ye haber gönderip dergaha gelmesini ister Niyazi dergaha gelir destur alıp içeri girer
Sinan-ı Ümmi: evladım hani şu yardım ettiğin zani kadın var ya tevbe etti senin verdiğin parayla yün eğirme aleti alıp yün eğirip satıyor anlının teri elinin emeği ile para kazanıyor.
Hani şu Yardım ettiğin hırsız var ya tevbe etti. senin verdiğin parayla bir değirmen kiraladı şimdi anlının teri elinin emeği ile para kazanıyor. Üstelik eskiden kime zararı dokunduysa hepsinden helallik aldı
Şu yardım ettiğin zengin varya o çok cimri biri idi senin sayende yardım etmeyi öğrendi. o kadar çok yardım ettiki çevresinde akrabalarında fakir kimse kalmadı. herkesin bir hesabı varsa Allah’ında bir hesabı.