ŞAKA MISIN GERÇEK Mİ?
İlahi Nisan!
Şaka gibisin...
Acelesi vardı belliydi her halinden…
Apar topar çıktı kapıdan ,karmakarışık ruh haliylen…
Uzaklaşmak nefes almak istiyordu sadece,fazla bekletmedi onu hızla gelen minübüs belli ki onunda acelesi
vardı .Hemen atladı uzaklaşmak istediği minübüsüne.
Oturdu; ayakta, yüreği ve parayı uzatan kolu vardı sadece ,dalıp gitmişti; inandığı sonu hüzünlü biten
masalına…
İnecek var sesiyle kendine geldi .Burası burası dedi kendi kendine onun durağı.Düşünmeye başladı görmeyeli
uzun süre olmuştu sahi nasıl geçmişti ya da geçemedi dedi usulca.
Gözünün önünde belirmişti şaka gibi gülümseyen o güzel gözler,derken bir karartı gördü durakta tıpkı onu
andıran,sonra kızdı kendine o kadar düşünme dedi kim bilir belki bir yanılsama bir oyun bakamadı korktu
gerçekliğinden belki de susturmaktı hızla kanat çırpan yüreğini…
Derler ya hani yağmurlu havada serap görme .O zannedip bakma başka gözlere yakma canını .Çevirir ister
istemez bedenine ağır gelen kafasını hiç bilemeyecekti belki o mu yoksa başkası mı?ama bu durumda bile
boğazında bir yumruk vardı sanki konuşsa sesi çıkmayacak yutmak istese yutamayacak ,yine yardımına gelmişti
inci taneleri yavaş yavaş parlayarak süzüldüler... Onu biraz olsun rahatlatmak için,gerçekten işe
yaramıştı kalp atışları yavaşladı nefes almaya başladı yeniden…
Biliyordu zaten ama artık emin olmuştu bitti demekle bitmiyordu…
Sonra aklına geldi bugün Nisanın ilk günüydü kimse değil hayat yine yapmıştı şakasını ama bu yürek şaka
kaldıracak haldemi…
...ŞAKACI SEVGİLİM...