- 857 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
^^ KISMETSE DEDİ ^^
saksıda begonvili,çiçekleri severdi.son zamanlarda hayatı renksizdi
yol arkadaşı olsa, sadece onu çiçekler dinlemezdi.
yaz akşamı esintisi;fırtınadan kaçan gemiler gibi
uzakta yanıp sönen ışıklar,iyi niyetle limana varsa dedi.
geçen senemi yoksa bir hediyemiydi.
gözler kısık bir süre uzaklara daldı düşündü.
çiçeklerin renk uyumu ne güzel diye söylendi.
saksıları sulamak çok emek verilmiş bir bakım değildi.
çetin geçen kışa ragmen açan çiçekler,inadına yaşamak bu diye düşündü.
bulutlar güzeldi gökyüzü mavi,derin bir nefes almak güzel gelirdi.
ufakta olsa bahçesi,sahip olduğum suprizlere tek şahit benim dedi.
giriş katı/bahçe küçük /rüzgar esmez diyenler aklına geldi
ufak bu ev diyenlere inat tutmuştu bu ufak daireyi.
şimdi bahçede çay keyfi dillere destan keyifli sohbetlere şahitti.
sanki çiçeklerde bunu bilircesine her bahar çoşardı renkler
hele nereden dokunduğu belli olmayan mis kokular yokmu
diye düşünürken gülümsedi.
komşunun kedisi gün boyu penceresinde uyuklardı.bir kedimi alsam aklından geçirdi
her seferinde vaz geçti,sütü,çiğeri ,suyu zaten kediye bakan benim dedi.
bir hayvan sahibi olmak istesem zaten sokaktan alırım diye düşündü
satın almak bir canlıyı köle tasması takmak diye düşündü.
hayvan sevmeyen insan severmiydi....
eliyle toprağı avuçladı,merdiven altında duran suyu çiçeklerin diplerine usulca döktü
komşu kedisinin su kabı boşalmış olduğunu gördü,tabağını suyla doldurdu
elini uzattı bol yeşil yapraklı çiçeklere elin üstüne suyu dökerek ç,çekleri suladı.
toprak kokusu pek güzeldi,çiçeklerin üzerinde tutunan bir kaç damla su pek hoş göründü
mutluluktu yüzüne yansıyan gülümseme.
pencereden süzülen güneş odanın köşesinde kitaplığa dokundu
cilası eskimiş sehpa üzerinde üst üstte birikmişti kitapları gördü
yetmez olmuştu kitaplık,yenisini almak lazım dedi
sonra farkına vardı okunmamış yarım kalmış romanların arasında kitap ayraçlarını gördü.
kaç gece baş ucunda duran kitaplara sarılmıştım diye düşündü.
çok sıkı dost bu kitaplar dedi,sağa sola dağılmış kitapları görünce içine bir burakluk düştü.
uzun zaman oldu eski dostları aramayalı dedi,nerden bulacaktı şimdi telefon numaralarını.
sonra gözü duvarda asılı siyah beyaz fotografa baktı,çercevesine sığmayan anıları düşündü.
şehri terk edenleri zamansız ayrılanları vefasızları yarım kalmış romanlara benzetti.
sanki hiç yaşamamış gibi,yaşanmışlıkları yok saymak akla gelince zor gidiyor dedi.
zordu yaşamak/en zoru alışmak,var olanın giderken bıraktıgı acılarmı hayat dedi
artık çiçekleri sulamak,perdeyi havalandıran rüzgarın esintisinden bile mutluluğu yaşamak güzeldi.
herkes biliyordu insan yavaş yavaş öldüğünü.ölüm kabul edilmez/her ölüm erkendi.
tanıdığın ve tanımadığın herkes bir bütündü aslında adı yaşamak olsa bile dedi.
son nefesine şahit olduğu babası aklına geldi,bıraktıkları canlandı, dün gibi dedi.
yara sarılır kabuk baglar kurur iyileşirdi ama sevdiklerimizin acısı hep taze kalıyor dedi.
mutfak tezgahının üzerinde kahve fincanlarını gördü,içinde kurumuş kahve telfesi
yıkamak lazım dedi,saksıda begonvillere bir daha baktı aslında temizliğe kitaplardan başlamak
lazım dedi.belki birkaç yeni saksı daha almak iyi olur geçirdi içinden,usulca kalktı
biryerlerden başlamak en iyisi dedi...hava güzeldi çarşı pazar gezer belki eski dostları görürüm
kısmetse dedi..........
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.