Bir hafta önce İstanbul’da "Rize tanıtım günleri düzenlendi. Karadenizli gençler bir kaç dilden "Gelin Çay İçelim" afişi hazırlayıp şehrin muhtelif yerlerine astılar. Bunu gören bazı siyasiler kazan kaldırdı adeta. Afişlerden biri Kürtçeydi zira. İngilizcesine ses çıkarmayan "Milliyetçiler" Kürtçe afişe tepki gösterdiler. Dünyayı kana boğan sömürgecilere ses yok. Ülkemdeki vatandaşlarımın ana diline "tepki". Akıllı olmalıyız. Lütfen sükunet. Rahat olun. Seçim heyecanıyla algılar hassas gibi görünse de ortada bir şey yok. Bu memlekette milyonlarca Kürt kardeşimiz yaşıyor. Allah Tealanın "Muhakkak ki Müminler kardeştir" emrine istinaden istesek de istemesek de Müslüman olduğumuz için "kardeşiz" ve aramızda "Kardeşlik Hukuku" var. Bir afişte Kürtçe "Gelin çay içelim" yazmışsa bunda alınacak,gocunacak,memleket elden gitti triplerine girecek ne var? Ne var Kürtçe türkü söylenmişse ? Lazca da yazılmış neden ona bir tepki gösteremediniz? Onlar sizin seçmeniniz olduğu için mi? Oylarına muhtaç olduğunuz için mi? Yıllardır başka dillerden köylere kadar uzayan ticarethane isimleri dolarken neredeydiniz? Onlara neden tepki göstermediniz? Seçim mi yoktu o zaman? Bu agresif ,sevimsiz tavır kimseye bir şey kazandırmaz. Hele "oy" hiç. Sadece kin ve nefretten beslenen ve hayatını bu ülkenin gençlerinin ölümleriyle devam ettiren "bölücü ihanet şebekesi" kazanır. Bu ülke "BİZİM" Hepimizin !
Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Değerli Göktürkmen Size uzun bir cevap yazmıştım fakat sistemde kayıt olmadı. Kısaca sizin devriniz bitti. O İsmet Paşa tek parti dönemlerini geride bıraktık. İrticacı dediğinizin zayıf halka olduğu zaman bitti. Başörtülü şehit analarını orduevlerinin kapısından kovaladığınız günleri mum yakıp anacaksınız ve "Evvel zaman içinde kalbur saman içinde Develer tellal iken Pireler berber iken " diyerek anlatacaksınız. O hakir gördüğünüz RİZE'nin dağları yol kenarları Al Bayrağın süsüslediği gencecik şehitlerin kabirleriyle doludur. Kendinizi artık ülkenin tek ve hakiki sahibi görme zamanınız geçtiğimiz asırda sona erdi. Bu ülke bu milletin. Artık bu ülkenin evlatlarını dağlarda savaştırıp villarınızda ve cumhuriyet balolarında zevkle" wishky" çekemeyeceksiniz. yaptığınız hakaretleri uygun bulmadım.Sizden böylesine medyatik bir tarz beklemezdim. Hakaretleriniz yanında iftiralarınıza da bir anlam veremedim. Potamyalı, salağa yatmak,komik gibi ifadeler vaziyetinizi ve biçareliğinizi ve hatta müstakbel seçimin muhtemel neticesinin acılarını da ifade ettiğini anlatıyor. Şimdiden geçmiş olsun. Siz bağırıp çağıracaksınız. Bundan sonraki kaderiniz böyle ,bu cihetler devam edecek. Biz de size bakıp "İşte bu ülkeyi üç cent'e muhtaç eden, gökyüzüne hapsettikleri Göktengrinin cennetine hak kazanan cumhuriyetçiler " diyeceğiz. Vesselam Yaşasın BARIŞ. İnadınıza Yaşasın hem de...
erolabi tarafından 3/31/2015 12:29:25 PM zamanında düzenlenmiştir.
Öncelikle günaydın ya da siz sever şekilde söylersek sabah şerifler hayrolsun.
Kafanızda nasıl bir imgem var onu anlamadığımı, öncelikle belirtmeliyim değerli Erol bey.
Ben İnönücü veya Bayarcı, uyduruk "Atatürkçü" veya" Kemalist"i değilim.
Bunu önemle belirtmiş oluyorum.
Bizim devrimiz sadece 23 Nisan 1920 ila 10 Kasım 1938 arası büyük Türk evladı ve devrimcisi Mustafa Kemal Atatürk dönemi arasında yaşandı, o tarihe yetişemedik.
Çok sonraları bir dünyaya gelmek gibi bir talihsizliğimiz oldu. İnşallah tekrardan o yarım kalan devrimi tamamlamak için, yakın olan gelecek günleri sayıyoruz.
Bunun dışında mandacı-solcu İnönü ve Çerkes sağcı faşosu Bayar ile uzak yakın alâkam yoktur.
Söylemiş oluyorum.
Ne içki ne sigara kullanmıyorum.. hele viski mi nedir, o zıkkımı hiç ağzıma sürmedim.
Ben Rize örneğini verirken Mesut Yılmaz, M. Bekaroğlu, R. Tayyip, Şevki Yılmaz, Tunca Mataracı gibileri kastettim.
Yoksa Rize, memleketim en güzel ve bir sürü de vatanseveri olan güzide yerlerinden biridir.
Hainleri dışında tüm Rize'ye saygılarımı gönderiyorum.
Göktanrı diye bir lafınız olmuş, ben Göktanrı'cı değilim. Birtengriciyim.
"Bir Allah" ya da " Allah bir" anlamındadır, tevhid sözcüğüdür bilgi veriyorum.
Farkı bilin, referansı din olan birine bunca kavram bilmemezlik yakışmıyor.
İnsanların dinine imanına onca laf ediyorsunuz, ama kavramlar hk zerre birikimiz yok.
Tipik din istirmacısı davranış biçimidir. Çok iyi tanıyorum.
Bu ülkenin evlatlarını çarpıştıran, birbirine kırdıran biz değiliz emperyalizmdir, kapitalizmdir, sömürgecilerdir.
Onlara sırtını dayayıp Türkiye'yi federasyon, özerk bölgeler cenneti yapmak isteyen işbirliçilerdir.
Türkleri, 1923 Türk devrimini ve Türkçe'yi ülkeden silmeye çalışanlardır.
Bu ülkeye ha bire apartman altlarında kilise, cami, havra açanlardır.
İşsizliğe çare yerleri öldüm fiyatına küffara satan sahte ve kripto müslüm din tüccarlarıdır.
Eşbaşkan tayfasıdır.
Kısaca Ermeniciliği, Kürtçülüğü, Lazcılığı, Çerkesciliği, Roman açılımını saçmalayarak ülkeyi ayrıştıran hainlerdir.
Biz bu ülkeden emperyaliztleri ve tüm işbirlikçilerini kovmadan, hiç bir şey olmayacağına ve hiç bir şeyin düzelmeyeceğine inanıyoruz.
Kovacağız ve süreceğiz, ülkemiz Aziz Atatürk deyişi ile "bilakayd-ü şart istiklal-i tam" olacak, mutlaka ama...
Hakaret ettiğimi yazmışsınız, asla öyle bir niyetim yoktur.
Ben kavramlarla yazar ve konuşurum.
Potomya, Mezopotomya M.Ö. söylenen, yerleşim yerleri adıdır.
Salağa yatmak ve komiksiniz lafları ise birer deyimdir.
Siz bunlarla herşeyi geçiştirip, benim asıl sorduklarıma ise, hiç cevap vermemişsiniz.
O konuda da cevaplarınız okumak isterim.
Seçim diyorsunuz, an itibarıyla parlemanter demokrasiye, bırakın beni Eşbaşkan kendi dahi inanmamaktadır. Hilafetçiliği ve yeni Osmanlıcılığından bellidir.
Bir başka ispatı son günlerdeki cemaat ve akpkk içinde ekabirlerin birbirlerini yemeye başlamasıdır.
Ben seç-sis'li, ölülere dahi oy kullanıldırılan, elelktirik kesintileri ile aradaki oy oranlarının aniden kapandığı seçimleri meşru saymıyorum.
Büyük hile vardır. Muhalefet, muhalefet değildir.
Yoksa yer gök birbirine girerdi. Onlarda majesteleri eşbaşkanın muhalefetidir.
Fark görmüyorum.
Memleketi üç cente muhtaç edenler 1975 ve 80 arası kurulan MC hükümetleridir.
RTE'nin hocası Erbakan, Bahçeli' nin Türkeş'i, Feyzioğlu bu işin içindedir.
Hiç öyle Kendinizi sıyırmayın. Genel Amerikancı sağ ve mandacı sol bu ülkenin vebalini omuzlayanlardır. Mataracı'da içindedir.
Sonuç olarak; Tek millet, tek devlet, tek dil, tek bayrak ve 1923 Türk devrimini tamalayan istiklal-i tam Türkiye cumhuriyeti.
Yaşasın Atatürk yolu, yaşasın büyük Türk ulusu ve kahrolsun, gerici, bölücü ve satıcı, neo liberal ekonomi dahisi(!) akl-ı evveller...
Toplumsal ve milli barışa son veren etnikçi, mezhepçi ve cemaatçi bölücü ağızlı barış yalanına asla izin vermeyeceğiz...
Dünyadaki, medeni ülkeler arasında ve içinde yaşadığımız bu çağda kendi ülkesindeki kültürel zenginliği yok saymaya çalışan hastalıklı zihniyete sahip siyasi anlayıştaki, insanlar her halde yalnız bizim ülkemize kalmıştır.
Oysa, dünyadaki medeni ülkeler kültürel zenginliklerinin farkına varıp bunu toplumsal bir dinamizme dönüştürmeyi,demokratik ekonomik ve sosyal anlamda bir ‘’güç , oluşturmayı bizlerden, yani Anadolu medeniyetlerinden öğrenmişlerdir. Ne yazık ki şimdi tersine ‘’birilerince biz onların ortaçağ karanlığındaki ilkel anlayışlarına sahip olmaya, mezhep ve ırk çatışmalarına geri döndürülmeye zorlanıyoruz. Gerçekten enteresan ve düşündürücü bir durum.
Serhat bey, biriktirdiklerimizi paylaşmak ve herhangi bir fanatizme sapmadan doğruya doğru, yanlışa da yanlış diyebilmek önemli bir göstergedir. Böyle değerli kişilere selam olsun.
Kişiler, olaylar üzerinden farkını bilmek önemlidir. Bilgiye kompleks olmaz, müşterek kavramları üzerinde anlaştıktan sonra, iletişim ve gelişim kuralların uyduktan sonra, sıkıntı olmayacaktır.
Erol bey'in hoşgörüsüne sığınarak yorumunuza cevap vereceğim
Hiç sıkıntı yok Ahmet hocam. Siz öğretin, biz öğreniriz. Öğrenmek adına herhangi bir kompleksim yoktur yeter ki ezber öğretilerle yetinmeyelim ve bilgilerimizde zihinsel komplikasyonlar oluşmasın.
İnşallah bugün olanlar da "komplo teorisi olarak kalır.
Tüm Türkiye'de bu gün olduğu gibi " ilginç" bir şekil de elektirikler gider.
Bu sefer gündüz olur. Ama gece olur da birilerine de hadi denirse; siz o zaman yaşamayı görürsünüz...
İnşallah Görklü Birtengri bu memleketin tüm başta Türkler olmak üzere tüm insanlarını Irak, Suriye, Yemen, Libya ve daha pek çok benzeri yerde olan belalardan, kırgından, iç savaşlardan uzak tutar.
Yaşatmak önemli...öldürmek değil. Huzurlu ve emin bir hayat verebilmek . Sevebilmek riyadan uzak ve samimi . gerisi nafile. İnsanlar gidiyor işte. Kalan var mı? Selam ve saygı ile.
Din maskeli azınlık ırkçılığını kullanan değerli yazı sahibi, bay "Potomya"lı beyefendi kardeşim?
Söyleyebilir misiniz acaba, sizler etnik ekalliyetler olarak neden bu kadar "çok ve çok" uyanıksınız?
Niye hep aynı taktiği kulanıyorsunuz, sonra ?
Türk, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti düşmanı temelli etnik faşoluğunuzu dincilikle maskeleyerek, riyakar ve fitne-fesat ehli bu siyaset tarzınızın artık yolun sonuna yaklaştığını, milletin bu nedenlerden kanlı bir "iç savaş" yaşayıp birbirini kırmasının "an meselesi" olduğunu bile bile, halâ bu yönde ısrarla neden bu denli azınlık şövenizmi yapıyorsunuz "değerli" kardeşim?
İnsanlar birbirini gırtlaklayınca, memleketi kan götürünce etnik, mezhep veya cemaat egolarınızın başı göğe mi erecek ?!
Niye çıkıp ta "İngilizce'den rahatsız olmayan" Türkler mazeretinizdeki kadar, (Birtengri kahretsin, maalesef ki sizinle ilk defa aynı düşünmek gibi bir garabet haline üzülsem de) Türkçe'den başka dillerle (Lazca ve Kürtçe) birbirlerine selam çakan bölücü gürühun, "Potomya"lı ve "Mezopotomya"lı koalisyonu arsızlığında, devlete ve Türklere efelenmesine tek bir laf demiyorsunuz?
Bu pankarttaki "çay içen" İngilizce sloganın o "Kürtçe" ve "Lazca" dediğiniz dille yapılan etnik faşizmin arkasını dayadığı yer, yani emperyal ayı-dayıları efendilerinin, yani BOP Eşbaşkan'lığının, emperyalizmin, sömürgeciliğin dili olması sebebiyle o pankartta yer aldığını; hakikaten anlamıyor musunuz veya bizi buna inanacak kadar salak mı sanıyorsunuz !?
Sizler, o toz zerresi etnik grubunuz, mezheb veya dinsel aidiyetinizle böyle ayrımcılıklar yapınca, bu durum kendini ifade ve pozitif ayrımcılık demokrasisi olacak böyle değil mi ?!..
Ama iyi de bunların tümü etnik, cemaat ve mezhepler olmak anlamında da "bunlar", zaten Türk kimliği içinde varlar.
Olmasalar zaten, doksan yıldır çoktan kaybolup giderlerdi bu bir .. yani asimilasyon olsaydı, ne doksan yılı.. hatta bin yıldır olur, siz de bunları hala söylüyor filan olamazdınız.
Bizler, bunlar sömürgecilerin işi gelin emperyalizme işbirlikçi olmayın deyince de faşist ve ırkçı olacağız.. ne güzel değil mi?
Çok zekice(!) doğrusu ?
Bu kadar saf ve (masum) salaka yatmak, etnik ırkçılığa has bir durum olsa gerek...
Bir de "Kürtçe ile Lazca" yanında, neden "İngilizce"yle de "illa" yazıldığını, kendinize de sormuyorsunuz ?
Siz, eğer Türkler ırkçılık yapsalar minicik Rize'den bu kadar Türk, Atatürk ve cumhuriyet düşmanı hainin, devleti bu hale düşürülmesine müsade edeceklerine gerçekten inanıp da ikna mı oluyorsunuz?
Bu vicdani ve tamamen bağımsız bir sorudur, soruyu Rize'nin yanında Hakkari, Kayseri, Tunceli veya Adapazarı filan örnekleriyle ve geniş anlamıyla soruyorum ?!
Hadi onu da geçiyorum..
O üç dil ve özellikle pankartınıza yazdığınız İngilizce'nin, İngilizlerle birlikte, yine onlarla aynı dili konuşan Amerikalıların da dili olması da, sizde hiç bir çağrışım yapmıyor peki ?
Yine bu kadar Anayasa üzerine namus,şeref filan yeminler edip ve sonra mesela İngiltere'de, Fransa'da, Almanya'da, Amerika'da da; onu (Anayasa'yı) yıkacağız, içinde Türk geçen kavramlarının tümünü oradan çıkaracağız, her yere "yaşasın din, iman, mezhep Türkiyelileri" yazacağız diye tepinen.. kaşıntısı tutmuş etnik, mezhep ve din ırkçılarına Türkiye Cumhuriyeti'deki kadar hoşgörü ile bakılacağına ihtimal veriyor musunuz !?
Komik ötesisiniz bey kardeşim; gümekle ağlamak arasındaki fark yitik olduğu için gülemiyorum !...
Şarlo, K.Sunal, Ş. Şen, V. Öz, J. Lewis, Oliver ve Hardy gibi Türk ve dünya komedi yıldızları, inanın etnik ve dinci/mezhepçi faşistlerin yanında "dram ve trajedi" sanatçısı gibi kalıyorlar.
O derece artık, anlayın !
;)
Söylemiş oluyorum.
Esenlikler dilerken Birtengri'nin siz ve sizin gibi olan tüm etnik gruplardaki benzerlerine insaf, merhamet ve akl-ı fikr ihsanı eylemesini niyaz ediyorum.
Allah Allah (amin)...
Göktürkmen tarafından 4/1/2015 10:33:29 AM zamanında düzenlenmiştir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Şiirin sahibi
Cevap Yaz