- 1275 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
suyun diğer ucu gibi...sanal ın kadınlar hükümranlığı..
....Kahramanımız hafta sonların da iki gün Beyoğlu/nda gece ve gündüz tüm etkinliklerinde dir.İşin hoş yanı birbirlerini çok iyi tanıdıkları bu dost grup ile cumartesi buluşur ,Şair çıkmazın da şiir dolu zamanlarla Adnan ın bilgi kültür ve müzik dolu mekanından akşam 20:00 hep birlikte ayrılınır ve mis sokağın yukarı devamı olan sokağın en sonunda ki çatı katı meyhaneye gidilirdi..Bu grup öylesine bir gruptu ki can ciğer dost..Ne denli içilirse içilsin kimsenin kimseye sarkmadığı çocuklar gibi eğlenen dans eden fasıl seslendiren ve sabahın beşine dek şiir sanat ve kültür kokulu dost dokulu bir grup idi...
...Ve pazar sabahı erkenden bir sonraki ara sokakta ki şu an adını unuttuğu bir işkembeciden içilen çorba....Misssss gibi...Ve öğleden sonrası Manno Bar da şiir dolu dakikalar dostlarca yaşanan...Akşam a yine aynı fasıl.....Sabaha dek...
...Beyoğlu nun tanıdığı saygı ile karşılanan bu grup ve kahramanımız.........
-Peki bunca dostluğun güzelliğin için de çürük elmalar olmuyor mu dersiniz?
Olmaz mı diyor kahramanımız ve devam ediyor..Kadının ve adamın ilk gelişi gibi bir şey bu güzel etkinliklere ama belli ki sanal alem denen yerden oynaşmışlar ve oraya şiir için değil oynaşma sahnelerini bizlere sunmaya gelmişler sanki...
-Kadın dökülüyor...
-Erkek ucuz parfüm kokusunda ama av peşin de belli ki emekli ve cebinde mebla aaz...
- Kadın ortam da çiçek gibi açmak modun da ve ısmalardığı rakı ve meze:)
Adam işin bitiminde ki dokunacağı etin peşinde!
Av ve avcı bunun en gizemli boyutuna kadar farkındalar.....
Aslında hüsran da var arada..Neden mi...
Adam bilmem ne zamanı gençlik resmiyle face denen bokkk da..
Kadın botoxların en alasını uygulamış fotolarına sanırsın face book da bakınca artizzzz:)
Gelelim mekan a o an a yani şimdiye....
Face denen book da oynaşmak güzelllll!
Reelde hayatın gerçekleri hüsrannnnnn!
...Akşam dönülen evin de kadın yetersiz günün ve yetersiz adamın acısını yeni bir avdan alacak...
İhtiyacı var kendisine iki yalan söz söyleyecek ,başkalarına kırk kere sana yazıldı bu şiir denilerek eskitilmiş o meşum şiirin kendisine sunulmasına...
kaç kadın kokladı seni şiir parmak ucu tıklarda
kaç kadın sandı sevildi bir esrik yazım parçasında
akılları nere de idi sanırsınız
bir tutam giden gençliklerinden /çarpabilmekti yüreğe...
Bu gün Ahmet ile yarın Mehmet ile daha sonrası Allah Kerim di ya...Malzeme boldu facee bookk da...Her an üzerinize yapışacak erkekler ve aşırı ar damarı çatlamış kadınlar...bir koca ev de ,bir sevgili cepte...bir sevgili sanal da...bu TÜR KADINLARA TÜP ÇÜ VE KAPICI DA FARK ETMEZ....ERKEK OLSUN YETER...Diyor kahramanımız...
Bir gün kahramanımız davet edildiği bir deniz kenarı şiir etkinliğine gitmiyor..Zaten kahramanımızın tarzı değil bu etkinlikler yatılı çünkü... dönüşlerinde erkek dostlarının anlatıklarına dudakları uçukluyor....Bir şaire bayanın iç çamaşırını bir erkeğin adasında unutuşu ve geri dönüp donunu almak isteyişi ve oda da başka erkeklerinde o an oluşu...!Kadınımızın olmayan arıyla arsızca donunu alıp çıkışı....
-wayyy be kendini çok mu dişi hissetti acab?
Kahramanımız bu öyküyü duyduğunda şok oluyor vay be diyor kadınlarımız ne çok atlamışlar çağı..!
..Yazılan bir şiir için kapışan kadınlar yok bana yok sana diye;İnanın ne sana ne ona ne bana binlercemize..........
Seni seviyorum erkeğim diye nara atıp boy boy resimlerle bir bok yediğini sanan evli adam avlayanlar....
Birisine ev kirasını birisine üst başını birisine mutfağını gördüren akıllı takımına...
Ve bana bakamayacak ise bedenim de de işi yok diyebilen kadınlara...
hatta ve hatta kendileri birlikte olurken yakınlarına izlettiren lere....
Rabbim akıl versinden başka ne denebilir ki....
Meslek hanelerin de ya memur ya öğretmen yazarken evlere temizliğe gidenlere...
İş kadınıyım derken tele kadın olarak alışanlara....
Face de çok namuslu kadın ,zavallı haksızlığa uğramış kadın modundayken aslında kocası ve evlatları içerdeyken nette kıçım uyuştu bu gün deyip pornolaşan bayanlara...
Yırtılmış ar damarı kolonlanır mı acaba....
Küçücük erkek çocuklarını koyunlarına alan 50 lik 40 lık 60 lık 70 liklere
ve bunu sanal alemde ay ne mutluyum diye bağıranlara....
...Siz gibiler sayesinde ben kadınlığımdan utandım ...Diyerek bitiriyor kahramanımız öyküsünü..
Ve masasından sayfasından kovduğu yosmalarca yok edilmeye çalışılmasına inat ...
Not : Kurgudur.İnsanın hayat akışı içinde ki oynadığı rollerden esindir...
YORUMLAR
siyaseten verilmesi gereken düzenin çarkları lakin siyaseten almayacağım konuyu; çünkü çakallar çok takınmıştır, sürmüş sürüştürmüş postunu, ahkamıda ahkam,....toplumsal olaylar ve kuranda geçen haliyle atalet dediğimiz yönüyle ele alacağım...Ahlak çöküntüsü...Emacığım beni yakından tanıyan dostlarımdan birisin...misyonumuzda bellidir vizyonumuzda...sanal alemde bir kişilik yarışması var.. kişi ya olduğu gibi görünmeli veya göründüğü gibi olmalı ...Ben göründüğü gibi olanlardanım, disturumuz bu...Daha düne kadar sosyal medyada adıma açtığım facebook bir süre sonra ibne dediğimiz insanların kullanım aracı olduğundan kapatıldı...şimdi içimdeki çocukluğumun adına açılmış, kalemi dik olan biriyim...korktuğumdan değil bu; beni bilen bilir...yahudi zihniyet dediğimiz bir zihniyete sahip paronoyak ve narsist kişiliklerle cebelleşmek zorunda kalıyorsun, ...ne yapıyor sinsi sinsi sayfana geliyor tabiri caizse sümüklü böcek gibi iz bırakıp gidiyor...adını çalıyor..resmini çalıyor sayfa açıyor,kendi kirli dünyasında mutlu oluyor...zavallı banel kişilik..genel ev kadını çok daha onurludur bu şahıstan; hiç olmazsa o bedenini açık açık satıyor,benim işim bu diyor...Lakin bahse konu olan maskeli kişiler ise satılmış ruhlara sahipler...balçık gibi bedenler ve ruhlar ...şeytanın *okunu yiyip yiyip duruyor, adeta ...Gıybet ve iftira; narsist ve paronoyak kişiliğin,baklavası gibi... oysa bir tutam tuz ile canını alabileceğin canı var, söndürebileceğin...özelimiz dediğimiz hayatımızın içine girdiğinde orgazm oluyor kadın müsvettesi veya erkek..takındıkları maskelere baktığında o maskenin altında akan nursuzlukta renkleri çamurdur...DEVAMI VAR...AZ SONRA
KARDELEN'NİNİM
...İyi de Gülesen im bu kadın ve erkeklerin hiç mi değerleri yok?Hiç mi gelenek görenekleri yok...
.......Sanal da kıskandığı kadına iftira atma modeli ise başka bir ele alınacak konu...Sevgiliniz varsa sevgilinizi doldururlar ,derneğiniz varsa dernektekileri doldururlar...Gıybette yoktur üzerlerine ..Hani İstanbul da evlere temizliğe giderken emekli memurum ayağı çeken ve kıskançlığından herkese beni bambaşka anlatan şu hırsız şaire bozuntusu geldi aklıma:)))
......KISACASI;AHLAK ÇÖKÜNTÜSÜ BU DURUMLAR..
Osmanlı ordusu birgün, savaşa giderken... Yol üzerinde manastırvari bir yerde mola verir. Manastırın papazı, keşişi neyse o zaatın aklına bir cinlik gelir. Manastırın çeşmesinden su için yeniçerilerin yanına; Rahibelerden bir kaçını özellikle kıyafetlerini yarı açık bir halde gönderir...Rahibelerin geldiğini gören yeniçerilerin hepsi aynı anda sırtlarını döner ve rahibeler çeşmenin başından gidene kadar, yüzlerine dahi bakmazlar...BİZ NASIL BU HALE GELDİK!!!