Sükuta Sığınmak
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sükuta bürünmüşse diller yara derindir.
Yara derinse Allah (cc) kerimdir.
Şems-i Tebrizî
“Sükut ikrardandır” demiş ya kadim devirlerde yaşayanlar. Bunun ardınca "Söz gümüşse sükut altındır. " ata sözünü de zikretmek lazım gelir. Her iki kelam da hâlâ eskimeyen sözler olarak literatürdeki yerlerini korumaktadır. Bu minvalde “Sırrı faş ve haneye tecavüz haramdır..” diyen merhum Fethi Gemuhluoğlu’nu rahmetle anarak söze devam diyorum.
Söz orucu tutmanın mevsimi geldi de geçiyor. Yazdığımız şiir ve yazılar, tuttuğumuz ve tutacağımız söz orucuna kefaret gerektirir kuşkusuz; bu kefareti de bir şekilde ödeyeceğiz. Bedeli ne olur Allah bilir. Öteden beri yazmak mutadı olan birine söz orucu tutmak ne denli zor gelir bunu ancak yaşayan bilir. Ne çok okuyan ne de çok gezen bu hususta ahkam kesemez. Ve dahi kesme hakları yoktur.
Bazı hâllerde sükut sözden daha etkili olsa da sükut yanlış anlaşılmaya da sebep olabiliyor.
Bu bağlamda çok sükut edip az kalem oynatmak ülkümüze, ta çocukluk yıllarımızda bazı dükkanların duvarında asılı duran bir levhadan aklımızda kalan şu dizeler mihenk olmuştur ve hep yadımızdadır. “Öyle bir söz söyle ki sözünden ibret alsınlar./Söz bilmezsen sükut et ki seni adam sansınlar.” Aşinası olmadığım bir meclise mihman olduğum demlerde bir dua gibi okurum içimden . Suskunluğumuz yanlış anlaşılsa dahi, sükutu tercih etmenin emniyetine sığınır dilimi tutmayı talim ederim.
Yalnız, sükut etmenin bir riski de karşınızdaki bir kısım zevatın sizin hiçbir mevzuda malumat sahibi olmadığınız zehabına kapılmasına yol açar. Zatınızla ilgili değerlendirme yaparken sizin sığ yetersiz ve dahi bilgisiz olduğunuzu düşünürler. Kendi malumatfuruşluklarını sizin sükutunuzdan üstün görme kibrine kaptırırlar da yakalarını ruhları duymaz. ( Allah onlardan eylemeye)
Bu fakir nicedir sükuta kapılanmış olsa da zaman zaman birkaç dize ile bu kapıdan uzaklaştığı olur. Kâh çaya, kâh kahveye dair birkaç kelam etme cüretinde bulunur. Sürçü kalem eder ise affola. Derunumuzda ne kadar kıyamet kopsa da çoğunlukla susarız şiir mevzuu dışında. Velhasıl biz sükuta sığınanlardanız. Sırrı faş etmekten beri olmaya çalışırız. Çok malın haramsız çok sözün yalansız olamayacağına itibar ederiz.
Bu nedenle sükuta sığınmak gerektiğine inanırız. Sükutumuz yanlış anlaşılsa dahi... Dileyelim ki söz orucu tutmamızın yanında yazı orucu tutmamız elzem olmasın. Yoksa kalemimiz bize küser. Ankara, 30.03.2015 İ.K
YORUMLAR
Rabbim bize dil vermiş konuşalım göz vermiş görelim yürek vermiş sevelim diye...
konuşmamızı istemese bunları vermezdi ,tabiki çok konuşmak her zaman olmasada çoğu zaman boş tur ama biz insanlar konuşarak anlaşırız bu şekilde sorunlarımızı çözeriz hayatımızı sürdürmemizde elzem bir şey bu ... Susmak yerine göredir sizin anlattığınız gibi bazen insanlar bilgisiz ve ilgisiz olduğunuzu düşünür her şeyi kararında yapmak gerek..