Papatyadan prangalar..
insan gördüğü yerler
yaşadıkları
tatdığı duygular,okuduğu kitaplar,
izlediği filmler kadarmış
anladım...
en kucuk veya en buyugu degil isteklerinin
sadece yetecek kadar
ama bir sonrakinde
bir baska
bir baska
solugum kesiliyor bazan
gel serkan diyorum, arkamda kalıyor hep gezerken
ayagında bir kaya baglı sanki
gelmiyor
atıyor kendını bir köprüden
atıyor kendini suursuz, arzusuz, yılgın
bize bir isim gerek biliyorum
dilimin ucunda kurtuluş hikayesi ne yapsam anlatamıyorum
unutmak dunu o kadar kolay ki
hepimiz ezberlemişiz mubarek
gel serkan unutup gidelim diyorum
sanki elinden tutmuş bir cocuk
gelmiyor
basım donuyor
agır geliyor bazen dusunmek zorunda oldugumu dusunmek
cignerken bir lokmayı 2 dakka cigneyince iyi hazmedecgimi dusunmek agır geliyor
oysa bir sarkının peşine takılıp gitmek istiyorum cogu kez
arkamda kalıyor kör olası
gel diyorum
serkanım gel, kuzum gel
omuz silkiyor...
durdum sımdı sadece bakıyorum
alıp yanıma golgemi sokakları arsınlıyorum gecenin körüne dek
ellerim soguk, içimde ateş
nereye gitsem benim olan birşeyi buluyorum sanki
hadi kalk oglum gidip alalım diyorum
ne yapsam kandıramıyorum
bir kere kendini civilemiş
sorumluluklara, beklentilere, faturalara, tarifelere
agzımla kuş tutsam - ki bazen agızla tutulan kuşunda kıymeti yok
yinede yerinden kaldıramıyorum
gel serkan gel
sonra kaldıgın yer, soludugun hava agır gelir
ar gelir oturdugun dört duvarlar
ayaklarında gel gitleri agrısı birgun biter hayat
oglum akıllı ol
üsenme kalk gel benimle
bak burda bu yazıda biter, bende arkamı döner giderim sana diyorum
aglıyor sessiz
arkamdan bakıyor
gözyaşları dizine akıyor
gel(e)miyor..
susamuru
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.