- 787 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
BÖYLE ÖYKÜ OLMAZ
Çok yakışıklıydı adam. Kültürlü ve şöhretti. Ülkenin çoluk çocuk birlikte , en çok seyrettiği dizide oynamıştı. Rahmetli, çok değerli bir devlet büyüğümüzün bile severek izlediğini itiraf ettiği kaliteli bir diziydi bu.
Rol arkadaşı bayan hakkında türlü aşk dedikoduları çıkmasına rağmen o, eşine sadık bir koca olarak tanındı. Eşi de bir tiyatrocu ama onun kadar tanınmıyordu. O da kültürlü, toplumda
saygın bir kişiliğe sahip, dedikoducu ağızlara malzeme olmayan,biraz kısa boylu, mütevazi, az
güzel , hanım hanımcık bir bayan. Sanat dünyasında ender rastlanan ve bundan dolayı bazıları tarafından kıskanılan, her an nazara gelmeleri beklenen ideal çift.
Bir gün deyiyor,beklenen nazar. Adama, bir şebeke tarafından şantaj yapılıp, para istendiği
haberleri düşüyor ajanslara. Bir yabancı kadınla birlikte olmuş ve bu birliktelik kayda alın
mıştı. Bu kayıtları şantaj aracı olarak kullanıp, para sızdırmak istiyorlardı. Şantaja boyun eğmedi adam. Para vermemekte direndi .Bunun için de olay kamuoyuna, basına ve polise intikal etti...
Olayı itiraf etti karısına :Tuzağa düştüğünü, pişman olduğunu anlattı ,özür diledi..
Herkes, yüzde yüz ayrılacaklar diye bekledi. Sürpriz yaptı kadın. Bir şans daha verdi ev
liliğine. Dedikodulardan uzaklaşmak için, birlikte yurt dışına tatile gittiler. Döndüklerinde
unutulmuş gibi oldu her şey. Değişen tek şey vardı artık ; adamın sık sık çapkınlık dedikoduları
çıkmaya başlamıştı. Hiç sesini çıkarmıyordu kadın, bu konuda sorulan sorulara. Sanki kulaklarını tıkamıştı,her şeye.
Özel bir sofra hazırladı bir gün kocasına .Ve onu çok sevindiren bir açıklama yaptı. Hamileydi
kadın. Kocasına bir çocuk verecekti. Sevinmişti tabii adam . Çapkınlıklarının hiç hesabını sormayan karısı, şimdi ona bir de çocuk doğuracaktı.
Günler aylar geldi geçti .Hiç açmadı kadın ağzını ,kocasının devam eden çapkınlıkları ile
ilgili sorulara. Adam da devam etti gönlünce yaşamaya. Bebek geldi dünyaya. Adam uçtu mutluluktan. Kadının gözlerinde uzun süredir var olan gizem iyice belirginleşiyordu. Ama adamın umurunda değildi. Kendisini bağışlayan, sınırsız özgürlük tanıyan ve ona bir de çocuk doğuran, kuzu gibi bir karısı vardı . Daha ne olsun ?
Dışarıda, lüks bir restaurantta, sürpriz bir yemeğe davet etti kocasını. Mum ışıkları ve
müzik eşliğinde şampanyalar patlatıldı.Yenildi, içildi, gülündü, eğlenildi. Masaya bir yabancı adam yaklaştı. Kadın ayağa kalkıp buyur etti bu gizemli misafiri. Oturdu adam yanlarına..
’ Tanıştırayım kocam. ’
’ Memnun oldum efendim. ’
’ Bu da Osman Bey.....Çocuğumun babası !..........
Hangi silah bu kadar çok tahrifat yapar, hangi dert bu kadar çok acıtır insanı ? Duyduğu söz karşısında uğradığı şoku atlatmaya çalışıyordu adam..
’ Ne biçim söz o ? Ne biçim şaka ? Ne diyorsun sen ? ’
’ Çocuğumun babası diyorum. İnanmazsan DNA testi yaptırabilirsin.’
Hemen ertesi gün ayrıldılar ve ilk celsede boşandılar.Tabii basında bu şekilde bir haber
yer almadı. Genç adam uzun süredir ilişkisi olduğu başka bir bayanla birlikte olmak için
karısından ayrılmıştı.
’ Uyan herif uyan ! Huuuu ! Uyansana be adam ! ’
’ Ne oluyor kadın ! Ne diye dürtüp duruyorsun ? ’
’ Ne sayıklıyorsun sen öyle ? Kimim çocuğuymuş o bakayım ? Yoksa benden gizlediğin bir şey mi var senin ? Hani şu dizilerdeki gibi sonradan sonraya çocuğun falan mı çıkacak ortaya ? ’
’ Ne çocuğu be hanım ? Ah şu emeklilik olmaz olsaydı diyeceğim ama maaş olarak da fena olmadı yani. Yalnız şu her akşam seyrettiğimiz diziler, magazin programları var ya hani ; işte onlar benim kafamı allak bullak etti galiba. ’
’ Ne demek şimdi o ? Ne güzel işte ; akşamları oturup birlikte dizi izleyebiliyoruz. Emekli olmadan önce tatil günlerinde bile öyle bir imkanımız olmuyordu. ’
’ Haklısın galiba. Yahu , aklıma ne geldi ; galiba benim hayâl dünyam biraz geniş. Emekli olduğum için yapacak başka bir işim de yok. Öykü yazmaya başlasam, nasıl olur acaba ? ’ deyip, gördüğü rüyayı ve rüyasından yararlanıp yazmak istediği öyküyü anlattı kadına.
’ Hadi oradan herif ! Ne öyle intikam olur, ne de öyle bir öykü ! Hiç bir kadın, kocasına öyle bir şey yapmaz. Senden de bu yaştan sonra hiç bir halt olmaz yani. En iyisi sen televizyonun karşısında kuru yemişle birlikte çayını yudumlamaya, dizi ve magazin programları seyretmeye devam et. Yalnız kendini fazla kaptırma ki ; rüyalarına girmesinler.
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Sanırım emekli oldunuz. Hayırlı olsun inşallah. Öykü yazmanın yaşı olmaz, herkes her an yazsın bence.
Kutlarım. Saygılar.
Fikret TEZEL
Aynur Engindeniz
:-) Başta hikayeyi okurken hangi Ünlüler acaba diye düşündüm.. Sonra intikamın can Alıcı noktasında kadına da hak vermedim değil.. Hee her kadın yaparmı yapamazmı orası bilinmez.. Çünkü bu bir karakter meselesi... Ama rüyada kendini kaybetmiş bu hoş emekli çiftin yaptığı gibi tv programlarını fazla kaçırdığımızda malesef afakanların gazabına uğraya biliyoruz.. :-)) hikaye oldukça sade akıcıydı.. Belkide fazla akıcıydı.. Kısacası çabuk bitti.. Yada okur olarak tv dizileri etkisinde kalmış olabilirim.. Ama bu konudan bir Brezilya dizisi kesin çıkar.. :-))) değerli kaleme güzel öyküden dolayı teşekkür eder saygılarımı sunarım :-)