- 989 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Acele
Acele
Öyle çok acelesi vardı ki, koşarak yaşardı hayatı.
Acelesinden ayaküstü yemeğini yer ,lokmaları çiğnemeden yutardı.
Koşarken bile acelesi vardı, hep yorgun, hep kan ter içinde yaşardı hayatı.
Acelesinden yemekleri çabuk pişsin diye,ocağın altını çok acardı,yemek yanardı.
Acele bir şekilde kızardı kendisine, Bahçesinden topladığı kalın yeşil biberleri, çırpılarla yaktığı, ocağın üzerindeki tavadaki ,kızgın zeytin yağına atar uzunca bir çomakla onları çevirir, kavurduğu domatesleri de içine atar,acele doyururdu beş çocuğunun ve kocasının karnını…
Acele bağa girer üzümleri keser pekmez kaynatırdı, sonra da pekmez posasından pestil yapar. Kar gibi beyaz örtülere pestili döker kuruturdu. Pestiller kuruduğunda onları kibrit kutusu büyüklüğünde keser,unlayıp çerez sandığına koyardı.
Üzümlerin yarısını kurutur,onları temizleyip keselere koyar,erzak odasındaki duvarlara çakılı çivilere asardı.
Erzak odası mis gibi meyve kokardı.Duvarlarından nar,ayva dizileri hiç bir zaman eksik olmazdı.
Erzak odasına acele girer,acele çıkardı.
Zeytin ağaçları arasında fırtına gibi eserdi. Toplanan zeytinleri çuvala koyar, yağ çıkarma sandığına bekletir, daha sonra çuvalların üzerine sıcak su dökerek zeytinleri ayağı ile çiğner
Bir müddet sonra sandığın çeşmesinden mis kokulu zeytin yağı akmaya başladığında acele bir şekilde gururlanırdı….
Sofralık yeşil,siyah zeytinlerin kimisini kırarak,kimisini çizerek, kimisini tuza basarak, kış için erzak olarak yapar ve uygun sıcaklıklarda onları bekletirdi
Sıcak yaz günlerinde karanlık tütün tarlalarında yıldızlara bakmadan saatlerce tütün kırardı.Bakamazdı yıldızlara çünkü acelesi vardı…..
Acele bir şekilde çamaşırları yıkar, gün ağarmadan tele asardı.
Acelesinden, çarşambayı, cumayı,pazarı bilmezdi…
Akşam acele olsun isterdi, sabaha geç kalmamak isterdi.
Akşamla sabah arasında,sabahla akşam arasında hep acelesi vardı…
Aceleden bilmezdi kasımın sarı yapraklarını, koşarak geçerken ezerdi yerdeki sarı kırmızı renkli yaprakları… romantik bir insan hiçbir zaman olamadı hep acelesi vardı…
Kar yağarken üşüdü, ocağına kalın kütükleri attı.Şemsiyesi de hiçbir zaman olmadı.Yağmurda ıslanmaktan hiçbir zaman korkmadı.
Bazen acele bir şekilde türkü söylerdi. Aslında sesini kendi bile duymazdı.Acele söylenen türkünü de tadı tuzu olmazdı.Gelincik,papatya tarlalarından, turp otu,ebegümeci,sarmaşık toplardı.İşte o zaman bir iki papatya ve gelinciği kulağının arkasına takardı. Takarken yere düşürdüğü papatyaları almazdı , acelesi vardı...işi çoktu….
Acele bir şekilde yaşadı ömrünü,hiç durmadı yaşadığı sürede hep çalıştı.
Koşarak giderken bile hep acelesi vardı, geç kaldığını sandığı bir yerlere…ama; nereye….
İkindiye bir saat varken son nefesini verdi…Acele bir şekilde yaşanan hayat bitmişti…tam yetmiş altı sene dur durak bilmeden koşturmuştu.
Cenazesini ikindi namazına yetiştirmek için, çocukları da acele etti…
Bir saat içinde, cenaze yıkandı,kefenlendi mezarı kazıldı….
İkindi namazından sonra acele bir şekilde gömüldü…
O’ nun arkasından,hayır olsun diye acele bir şekilde bayat ekmek ve helva dağıttı evlatları…
Acele bir şekilde Yasin, Kuran okundu, acele aktı yakınlarının gözyaşları,öyle acele aktı ki; hiç kimse görmedi gözyaşlarını….
Vesselam …
Nedenini,nereye gideceğini bilmeden acele yaşadı ve acele son nefesini verdi…..
Şimdi O ‘ nun acele diktiği meyve ağaçlarında, acelesi olmayan kuşlar yuva yapıyor,dallarına konuyor,yağmur yağarken ağaçların yapraklarının altına saklanıyor…
Acelesi olmayan çocuklar erik,kayası,armut topluyor,
Acelesi olmayan yolcular, incir ağacının altında,serinliyor,dinleniyor, topladığı incirleri yiyor…
YORUMLAR
Sevgili Sare, yazdıklarını içim acıyarak okudum çünkü bu acelesi olan kişi tıpkı benim annemdi.
Sevgili Anneciğim acele torbasını bana emanet edip gidince şimdi ben de bütün aceleciliğimle hayatı sürdürmeye çalışıyorum. Tek farkla, annem kulağına fesleğen takardı, ben, yürüyüş yolundan kopardığım bir menekşeyi takıyorum :)
İçtenlikle tebrik ederim.
sevgimle
sareyaprak
Acele,acele,acele, ama; nereye...
Sevgiler kucak dolusu....