- 640 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BADE-İ AŞK
Muhammed Bursa’dan İstanbul’a yeni gelmişti. Kadıköy’de bir çatı katı daire kiralamış evi kiralayan emlakçı da işe başlamıştı. Yazarlık eğitimi almak istiyordu. Tesadüf eseri İşyerinin yakınında Nejat Güzel Sanat Atölyesi adlı bir yer vardı iş çıkışı oraya gitti. Kapıdan girdi. Sekretere “Dramatik yazarlık eğitimi almak istiyorum bu eğitimi veriyor musunuz” diye sordu. Sekreter “tabiî ki ki dedi. Çok iyi bir zamanda geldiniz sene başı toplantısı olacak gruplar oluşturulacak bir çay alın yarım saate kadar toplantı başlayacak”
Muhammed bir çay aldı ve bahçeye çıktı. Bir sigara yaktı. Çayı içti. Tam o sırada akşam ezanı okundu. Gözüne ibadethane levhası ilişti. Sanat merkezinde mescit olması çok hoşuna gitmişti. Abdesti vardı. İbadethane yazan odaya girdi. Akşam namazını kıldı. Tam kapıdan çıkarken kısa saçlı uzun boylu bir kadın aceleyle içeri giriyordu. Kapıda karşılaştılar. Kadın boynundaki eşarbla başını örtüyordu. Kadın “ Allah Kabul etsin beni bekle” dedi. “sağol tamam” dedi. Sonra bahçede bir sandalyeye oturdu. Kadının ne söyleyeceğini merak ediyordu.
Kadın dışarı çıktı. Bir yandan dua okuyor başından çıkardığı eşarbı boynuna doluyordu. Muhammed’in yanına geldi.
- Adın Muhammed mi?
- Evet zaten bu simaya başka bir isim yakışmazdı.
- Anlamadım
- Simahum fi vucuhihim diye ayet var siz bilmesiniz
- Ne demek o
- Onların alınlarında secde izleri vardır
- Neyse o konuya geleceğim acelem var
- Hafızmısın
- Evet
- 40 yaşındamısın
- Evet
- Tam kırkmı
- Tam kırk
- Karadenizlimisin
- Evet
- Oflumusun
- Yakın çaykaralıyım
- Sizin olduğunuz ilçe çok hoca yetiştiriyor mu
- Evet de bu sorular korkutucu ve garip bir hal almaya başladı
- İmam hatip mezunusun
- Evet şimdi iyi ce korkmaya başladım
- Gençliğinde tasavvufla ilgilendin
- Evet
- Psikiyatrik hastalığın var ilaç kullanıyorsun
- Kitabımdan özgeçmişimi okudun
- Hayır
- Evet ilaç kullanıyorum nesin sen mit falan mı
- Güzel şimdi okuduğun ayeti tekrar oku
- Simahum fi vucuhum min eserissucud
- Simahum fi vucuhum min eserissucud zâlike meseluhum fît tevrât(tevrâti), ve meseluhum fîl incîl(incîli), ke zer’in ahrace şat’ehu fe âzerehu festagleza festevâ alâ sûkıhî yu’cibuz zurrâa, li yagîza bihimul kuffâr(kuffâra), vaadallâhullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti minhum magfiraten ve ecren azîmâ(azîmen).
İleriye doğrumu devam edeyim geriye doğrumu
- Geriye
- Huvellezî ersele resûlehu bil hudâ ve dînil hakkı li yuzhirehu aled dîni kullih(kullihî), ve kefâ billâhi şehîdâ(şehîden
acelem olmasa fatihaya kadar bile okurdum ama acelem var sahneye çıkacağım oyunum var
-sen kimsin
-Duygu çolak
-Kaç yaşındasın
-38
-boyun kaç
-1,55
-sen 1,55 ben heralde 1.20 falan oluyorum
- telefon numaranı ver
-05074291778
Duygu telefonunu çıkardı numarayı kaydetti isim yerine Aşkım yazdı Aşkım yazısını görünce Muhammed patladı.
- Ne aşkı be tanışalı 3 saniye oldu.
- Yaz numaramı
- Tamam söyle
- 05084521102 sevgilim diye kaydet
- Yok ben duygu diye kaydedeyim sen hangi günler geliyorsun
- Pazartesi Perşembe
- Güzel ben Salı Cuma geleceğim
- Ben hocayım dersi benden alacaksın
- Ben dramatik yazarlık dersi alacağım
- Tamam o dersi ben veriyorum
- Vazgeçtim bağlama dersi alacağım
- Tamam o dersi de ben veriyorum
- Ders programına bakacağım hangi dersi vermiyorsan o dersi alacağım
- Benim veremiyeceğim ders bütün yollar bana çıkar
Bu sırada cüzdanından bir gümüş yüzük çıkardı
- Bunu tak
- Ne ara bu noktaya ne oluyo ya
- Tak dedim
- Takmıyorum
- Neyse oyun başlamak üzere yarın arayacağım seni
- Arama
- Hadi görüşürüz dedi
. Kapıda başka bir hocayla karşılaştı duygu onunla konuşurken Muhammed sekreterin yanına girdi. Camdan duygu yu gösterip
- Şu hanımefendi hocamı
- Evet tiyatro hocamız
- Tasavvufla bir ilgisi var mı?
- Evet nerden anladınız beş vakit namaz kılar kuranın tamamını ezbere bilenlere hafız deniyodu galiba-
- evet
- Hafız çok eksantrik bir kız deli dolu bazen soracağınız soruya siz sormadan cevap verir çok acaip biridir. yalnız eğer evlilik veya arkadaşlık teklif etmeyi düşünüyorsanız hiç uğraşmayın onun acaip hayali sevgilisi var
- Nasıl yani
- Size saçma gelecek duygu hanım bundan beş yıl önce rüyasında kırklar meclisinde Muhammed isimli biriyle nikahı kıyılmış onu bekliyor o yüzden kimsenin teklifini kabul etmiyor ki araların holding veliahtları var saçma değil mi
- Yo saçma değil neden saçma olsun
Bu sırada Muhammed Duygu nun verdiği gümüş yüzüğü parmağına taktı. Sekreter yüzüğü görünce suratının şekli değişti
- Adınız ne
- Hanefi
- Tam adınız
- Muhammed Hanefi taşkın
- Siz o sunuz
- O olup olmadığımı bilmiyorum
- Yüzüğü size vermiş
- Bilmiyorum aklım çok karışık bunu gizli tutarsak iyi olur.
Konuşmanın ortasında toplantı başladı ve toplantıya geçtiler Ertesi gün oldu. Duygu Muhammed’i aradı Üsküdar sahilde bir çay bahçesinde buluştular.
- Selamun aleyküm
- Aleyküm selam hoş geldin yüzüğü takmışsın
- Evet hoşuma gitti yakıştı ama
Duygu çantasından bir defter çıkardı. Bu defter Duygu nun rüyalarını yazdığı defterdi.
- Beş sene önce nasibimde kim var diye istihareye yattım
- Eeee
- Bir rüya gördüm
- Ne gördün
- Defterde yazıyor oku
Defterde “kırklar meclisi toplanmıştı üzerimde beyaz kırmızı mavi kalın çizgili kazak vardı kiloluydum kırklar meclisi başkanı bu kızı eşin olarak kabul ediyor musun dedi. Ben evet de dedim o adam evet dedi. Sonra bir testiden maşrapa ya aşk şarabı doldurdular içtik. Ve ben uyandım” yazıyordu.
- Okudun mu
- Okudum ama ben olduğumu işaret eden bir şey yok
- Devamı var
- Nerde
- Ben rüyamı üstadımıza anlattım üstad istihareye yattı sonra arka sayfayı oku
- Defterde
Senin eşinin Adı Muhammet olacak kırk yaşında olacak hafız olacak Karadenizli olacak gözleri kahverengi olacak yazıyordu.
- bende rihannayı rüyamda gördüm gidip yüzük mü takayım yani
- tabiî ki görmedin
-mesela yani
-inanmıyor musun
-inanmıyorum
- o zaman yüzüğü çıkar
- oho ilk kavgamızda çıkar yüzüğü
- bana hediyen yokmu
-ne hediyesi
- kitap
-ne kitabı
-yazdığın kitap
- keramet gösterme bir çarp tımmı yer çarpar.
- getirdin değil mi
- sade o olsa iyi
- dahasımı var
Muhammed cebinden kitabı çıkardı bu yazdığı kod adı mehdi kitabıydı sayfaları karıştırdı. 45. Sayfayı açtı.
- Bu kitapta hayatımı anlatıyorum şurayı oku.
Kitapta şöyle yazıyordu. “Düşte Duyguyu gördüm kırklar meclisindeydik üzerinde beyaz kırmızı çizgili bir kazak vardı. Kırklar meclisi başkanı “bu kızı eşin olarak kabul ediyor musun diye sordu. Duygu evet de dedi. Ben evet dedim. Sonra bir testiden maşrapaya aşk şarabı doldurdular ılık ve tatlıydı herkes o maşrapadan içti. Sonra uyandım.
- Rüyasında rihannayı görmüşmüş gidip ona yüzük takmalımıymış
- Ya şaka bir yana ben kırk yaşındayım sen 25 nasıl olacak
- Yaş farkı benim için sorun değil kitapta bahsettiğin duygu kim
- Duygu dibek sınıf arkadaşım
- Adaş olmamız tesadüf mü
- Kırklar meclisindeki sendin Eee ne olacak
- Valla bu ezelde bitmiş bir iş
- Ve kena emran makziyye
- Meryem süreside ne diyor orda
- Bu ezelde olmuş iş diyor Cebrail Meryem anamıza
Bir süre daha sohbet edip ayrıldılar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.