DAVACIYIM HAKİM BEY..!!
Geçtiğimiz günlerde arkadaşımla aramızda geçen, bir diyalogu paylaşmak istiyorum sizinle…
- Aşk sence nedir?”
- Bilmiyorum ben hiç aşık olmadım ki.
- Peki, birisine karşı hiç mi bir şeyler hissetmedin?
- Hissettiğim duygunun ne olduğunu bilmiyorum ki. Beğene mi, sevgi mi, aşk mı?
Aşk, anlatılması ve tarif edilmesi zor bir duygu. Hani bazı şeyler vardır ya, anlatılmaz yaşanır. Aşkta öyle bir şey işte. O duyguyu hissetmek, yaşamak lazım. Sadece başkalarının anlattığı kadar bilir, tanımaya çalışırsınız olmaz. Yalnız o ateş, sizin yüreğinize düşmeden onun varlığını hissedemezsiniz. O ateş ki, her yüreğe farklı düşer, farklı izler bırakır ve siz bunu yaşamadan asla bilemezsiniz…
Biliyorum aşkı yazmaya, ne sayfalar yeter ne de zaman. Eminim ki okuyan hemen hemen herkes kendini bulacak bu satırlarda. Kimileriniz, zamanında hissettiği duygunun, aşk olup olamadığını sorgulayacak. Kimilerinizde kendi ateşini, içinde kopan fırtınalarını ekleyecek bu satırlara, farkında bile olmadan…
Kendi adıma konuşmak gerekirse; sanırım, hatta eminim hayatımda bir kez aşık oldum. Off! Çok fena bir duyguydu.. İlk önce ayaklarımın yerden kesildiğini, farklı bir dünyanın kapılarının ardına kadar bana açıldığı hissettim. Garipti.. Bir o kadar da güzel… İçinde hem mutluluk hem hüzün vardı. Mutluluğum yaşadıklarım, yarım kalmışlığım ise hüznümdü. Unutulmuyor, acısı diniyor ama unutulmuyor. Yıllar geçse de ismini her duyduğumda, kalbim hala ritmini bozuyor. Aşk olayı, çok zor vesselam. İnsan öyle bir arafta kalıyor ki; ne onunla oluyor ne de onsuz…
Aşk kapıyı bize sormadan çalıyor. Hatta çalmakla kalmıyor paldır güldür hayatımıza giriyor ve en güzel, en kıymet verdiğiniz yere de çadır kuruyor. Çadır dedim… Göçebe işidir çadır, bilirsiniz. Malum aşk pek kalmaz kurulduğu makamda.. Bir bakmışsınız geldiği hızla gidivermiş.. Kendinizi arkasından el sallarken buluverirsiniz…
Nerden mi biliyorum? Tecrübeyle sabit…
AŞK…
Bazen karanlık, gizemli, sürprizlerle dolu sonunu göremediğimiz, bilemediğimiz, ürkütücü dipsiz bir kuyuyu andırır. Bazen, kazara içine düştüğünüzde bizi sımsıkı kavrayıp içine çeken, kurtulmak isteseniz de sizi kendine doğru çekip, hapseden bir girdap oluverir. Bazen de, dokunduğunuz, gördüğünüz ve yaşadığınız her şeyin gerçek olduğuna inandıran, sonra da okkalı bir şamarla sizi kendinize getirip, hayal kırıklığı yaşatan çöldeki serap kılığına giriverir...
Öyle bir zamandayız ki, Aşk’a hürmet bilmezler, her yanı sardı. Amip gibi çoğalıyorlar… Onursuzca yaşayıp yaşayıp, suçu da aşkın üzerine attılar mı, herkes aklanmış oluyor. Günah keçisi olarak ta Aşk’ı ilan ediyorlar.. İşlem tamam…
Maalesef ki, masallara konu olan destansı aşkların nesli tükeneli çok oldu. Şimdilerde ise Çin malı tadında ucuz ve de sahte… Bir gecelik sadece..!
Davacıyım Hakim Bey, Aşk’a iftira atıyorlar, ADINI KİRLETİYORLAR…
Asi Armes_____
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.