İzmit Körfez geçişi asma köprüsünde ’Catwalk’ olarak bilinen halatın kopmasından kendisini sorumlu tutan Japon mühendis 51 yaşındaki Kishi Ryoichi bilek ve boğazını keserek intihar etti.

Adamın dininde imanında iş yok, Kur’an’ı yok, Peygamberi yok ama yedi kat yabancıyı hayran bırakan samimi bir ahlâkı var. Kimse Japonun görev ahlâkına dil uzatamaz.

Madem vicdan insana en yakın birinci derece mahkemedir. Kendi vicdanında kurduğun mahkemede yargılayacaksın kendini.

İhtilaflı bir hadis veya Hazreti Ömer’e atfedilen bir söz der ki “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin.” “Ölmeden öndin ölün: Nefsinizi terbiye ve teskiye edin.”

Japon gariban demek ki “muhakeme-i kübra’dan önce kendini hesaba çekmiş, ölmeden önce ölmüş. Bir de bizim halimize bakın, toplumsal ahlâk yönünden çürümüş haldeyiz. Hem de en güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilen bir peygamberin ümmetinden oluşan bir toplum olarak çürümüş haldeyiz.

Mızrak çuvala sığmaz hale gelince, Bir dönem can ciğer kuzu sarması olan Melih Gökçek ile Bülent Arınç nasıl da birberlerinin kirli çamaşırlarını televizyon ekranlarına çıkıp, sanki düdüklü tencerenin kapağı patlamışcasına hasmane bir şekilde ortaya döküyorlar değil mi? Burada denilecek en isabetli şey biriniz birinizden hepiniz Allahınızdan bulun.

Bu durum; Türkiye’de, hukukun üstünlüğünün zedelenmesiyle birlikte yöneticilerin idarede, merkezde, taşrada, yürütmede, yargıda ve yasamada ahlâken ne denli çürümüş ve kokuşmuş olduklarını, usulsüzlüklerde, yolsuzluklarda yoldaş olduklarını, haldaş olduklarını göstermiyor mu?

Tevekkeli değil, ismini hatırlayamadığım bir divan şairi "toplumların üst katmanlarında yer alan yöneticilere baktığınızda gördüğünüz ahlâkî manzara ile denizin üst katmanına baktığınızda gördüğünüz manzara aslında aynı şeydir. Ne kadar içi boş, ne kadar hafif, çerük, çürük şey varsa yukarı çıkar. Denizde de toplumda da bu böyledir." diyor.

Deprem esnasında sık sık kamu binalarının yerle bir olması üzerine anlatılan bir fıkra geldi hatırıma. İşinin ehli, mesleğin etik ilkelerini baş tacı yapan, dürüst mühendisleri tenzih ederim.

Fıkra bu ya.. Cennet ile cehennem sakinleri, ortalık süt liman olunca, bir müddet sonra akşam oturmaları, sohbet toplantıları yapmaya karar verirler. Ortak bir de karar alırlar duble yol yapımı için bütün imkânlar seferber edilecek hem cennetteki hem de cehennemdeki mühendisler ince hesaplamalar yaparak yol yapım işlerini başlatacaklar.

Cehennemdekiler başlamışlar işe, her gün canla başla çalışarak yol yapmaya, asfalt dökmeye, yatay işaretlemeleri yapmaya ama cennettekilerde hiçbir kıpırdama yok, cehennem ehli yolu yarılar, ama cennet ehli bir metre yol dahi yapamaz. Cehennemden bir heyet bu işin sırrını araştırmak, nedenini sormak, soruşturmak için cennettekilerin ayağına gider. Cennet ehlinden olan sözcü cehennemden gelenlere:

- Vallahi araştırdık, ilanlar astık, duyuru yaptık maalesef cennette bir kişi dahi mühendis bulamadık, bütün mühendisler sizin tarafa gitmişler demiş.