Kamer hanıma mektuplar (14) ben sana Kur’an’la hitap ediyorum
HAB: Sanıyorum bir zaman sonra tamamen ele geçirmek niyetinde.
Sen üzerinde 21 besmele taşı. Kendin yaz veya hazır bulursan al ve üzerinde taşı.
K: Ve anlaşılmayacak kadar taklit edecek O’nu. Yazarım.
Ben ona “Senin çocuğun, eşin yok mu? Niye arkadaşıma bunu yapıyorsun?” dedim. “Şu an eşimin üzerinde oturuyorsun” dedi bana.
HAB: Şu anda insanların çoğunu ele geçirmişler. Bir cinci söylemişti. Hocam, “Sen insan sanırsın, ancak onlardır” demişti.
Olabilir. Farkında olmadan cinsel temas kuruyor olabilir. Yahut S. gizliyor olabilir.
K: S. gizlemiyor. Farkında değil. Kız kurtulmak istiyor ondan. Ama anında giriyor O’na. O hiç hissedemiyor.
HAB: Cinsel temas kurduğunu biliyor mu sence?
K: Ben bile bazan 1-2 dakika S. diye konuşuyorum. Sonra bir kelimesinden, bir bakışından anlıyorum. Soru soruyorum. O zaman anladığımı anlıyor ve gülmeye başlıyor.
Bilmiyor.
Başka eşi de varmış, bana öyle dedi.
Bizim konuştuklarımızı S. kendine gelince hiç bilmiyor.
HAB: Bu gibi durumlarda mutlaka cinci biri onu kurtarır.. İlim gerektiren bir durum.
K: Ben ona “Benim arkadaşım çok iyi biri, O’na bunu neden yapıyorsun?” diye sordum. “İyi olduğu için seçildi zaten” dedi.
HAB: Vardır.. Bence seni de cinsellik için ele geçirmek istiyor.. Sıkı dur.. Sağ devrinden asla vazgeçme.
K: Abi S. kendine gelince onu odanın içinde gördü. “Sana giremiyor. Neden giremiyor bilmiyorum ama sana giremiyor…”
HAB: Korunuyorsun dedi, değil mi?
K: “… O yüzden sana çok kızgın” dedi bana.
Ben sağ devrini şu an günde 2-3 kez yapıyorum.
HAB: Benimle ne konuşmanı istedi? Veya ne ile tehdit etti?
K: Öyle demedi. Sadece “giremiyor” dedi.
Sizinle konuşursak muhtemelen beni bloke edip yazdırmak niyetindeydi. Ben ısrarla girmeyince, “O’na (HAB) çok güveniyorsun…”
“… ama aslında pek bir şey bildiği yok. Bana kâr etmez, güvenme” gibi şeyler söyledi. Ve ısrarla S.’nın durumu için sizin nasıl bir çözüm önerdiğinizi soruyor. Zannım şu: Sizi ekarte edip bizi savunmasız bırakmak niyetinde.
HAB: Evet doğru söylemiş. Cinler konusunda pek bir şey bilmiyorum. Bunu sana daha önce söyledim. Ama benim verdiğim koruma cinden de, insandan da, mahlûkatın her cinsinden, hatta insanı kendi nefsinden bile korur.
K: Ben sürekli okuyorum. Sürekli.
HAB: Bana olan inancını sarsmak istiyor. Hâlbuki ben sana Kur’an’la hitap ediyorum.
K: Bu da koruma oluşturuyor olmalı üzerimde. Sizin dualarınız, desteğiniz de var. O yüzden bana ulaşamıyor. S.’yı savununca da iyice kızıyor. Ben ona “bu iş ne zaman bitecek?” diye sordum. “Hiç bir zaman” dedi.
HAB: Allah’ın izni olmadan kimse kimseye kötülük yapamaz. S. kendisini korumayı bırakmış. Allah’a sığınsa bu kadar oyuncak edilmezdi.
K: Abi benim Allah’a ettiğim dualara ve size inancımı sarsamaz. Çok sert mukavemet görüyor benden. Hatta son ele geçirdiğinde bana; “Kes artık, in O’nun üzerinden, bu sağı sola koymalar falan kar etmez. Saçmalıyorsun…” ;
“…istersem şimdi, kalbini durdurabilirim” dedi.
Ben de “Bunu yapmayı sen de istemiyorsun. Hani eşindi?” dedim.
“Yaparım…”
“… Yaparım. Yapayım mı?” dedi. İşte o an çok çaresiz hissettim kendimi. Elim ayağım titredi. Ve kahkahalarla gülmeye başladı.
HAB: Allah yardımcın olsun. O dergâha yeniden gidin. Ve durumu anlatın. Size yardım edebilecek biri gibi geliyor. Sadece tehdit. Direncini kırmaya çalışıyor. Seni korkutarak zayıf düşürmek istemiş.
K: Sonra birden gitti. S. ağlaya ağlaya kendine geldi. O zaman “Baba burda” dedi bana. Sanırım baba tüm bu olanları gördü.
Çünkü “Bir basamak var ve sen o basamağı geçmişsin K.” dedi bana. Sonra da nur içine alıp alnıma ceviz koymuş. S. dergâha gidecek.
HAB: Mutlak bir cinciden yardım almalı ama nasıl? Duyduğunuz, bildiğiniz biri varsa yardım almayı denemelisiniz. Neyse eğer seni ele geçirmesini önlersek bu bir başarı olacak.. S. zaten yıllardır onların elinde anlaşılan.
K: Öyle görünüyor. Ben ona “Seni Volkan mı gönderiyor?” dedim. Kahkahalarla güldü ve “O mu? O kukla mı? O sadece bir kukla” dedi. Nasıl bir kendine güven, nasıl bir küstahlık anlatılır gibi değil.
HAB: Nispeten rahatladım. Açıklamaların için teşekkür ederim. Doğru söylemiş. Volkan gibiler onların kuklaları olurlar.
K: “Göstercem ben size” dedi. “15 gün içinde göreceksiniz siz” dedi.
Buradaki “siz”, sizinle beni kapsıyor, S.’yı değil.
HAB: Merak etme birşey yapamaz. Direncini kırmaya çalışmış. Allah’a sığınmalarımız devam ettikçe birşey yapamaz.
K: Abi dün sağ tarafımdan bir titreşim aldım ve içimden bir ses “O’nu meczup yapacak” dedi. S.’nın yüzünü gördüm o anda.
HAB: Yapabilirler. Akıllarını bozabilirler. Hemen o dergâha gitsin, yardım istesin.
S.’yı kastetmiş.
K: Abi bu yazışmayla ilgili S.’ya hiç bir şey demeyin ve lütfen onunla yazışmayın. Güvenmiyorum. Ben bile birçok konuyu yazmıyorum ona şu an. Çünkü anlayamıyorum, anında diğeri devreye giriyor
HAB: Tamam. Zaten S.’yı sadece size ulaşmak için aradım.
Dualarınızı esirgemeyin. Allah razı olsun. Şimdilik hayırlı akşamlar diliyorum. Selam es selame.
K: Selam ve dua ile.
K: Abi bir şey daha söyliycem size. O kuyuya defalarca gitti o gece S. İrinlerin içine. Ve orda Volkan’ı ve tanımadığı daha başka kişileri de görmüş. “İrinlerin içindeler, boğazlarına kadar ve cayır cayır yanıyorlar ama etleri tekrar toplanıyor. Eriyip eriyip toplanıyor” dedi. Cehennemin dibi di mi abi orası? Gördüğü gerçek olmalı.
HAB: Evet... Söyledim. Cehenneme götürmüş dedim. Ayetlerin anlattığı gibi görmüş. Etleri yeniden oluşacak, irin ve sıcak su içecekler. Vakıa Suresi’nde aynen anlatılıyor.
K: Evet
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.