Nirengi Noktası
İnsan insana olan yaklaşımlar..
Beklentisiz,
Hesapsız,
Çıkarsız yaklaşımlar..
Karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı yaklaşımlar..
Fedakarca,
Dostça,
Arkadaşça,
Kardeşçe olan yaklaşımlar..
……………………………..
Böyle düşünüyor,
Böyle olmasını istiyoruz ama gerçekçi mi,doğru bir yaklaşım mı, geçerlilik durumu var mı,
Mümkün mü?
Varsa;
Ne derecede,
Hangi düzeyde,
Sınırı hududu nedir,
Diye sormadan edemiyoruz..
……………………………
Asla yok dedi bir arkadaşımız..
Hiç mümkün değil..
Bahsettiğiniz tarzda asla ve kat’a..
Günümüzde ilişkileri belirleyen çıkar dedi..
Karşılıklı menfaat..
Fayda..
Ya çıkar ya da korku..
Yaklaşımların nirengi noktası bu..
İleriye dönük bir fayda umuluyorsa sıcak bir yaklaşım gösteriliyor size..
Yoksa semtinize bile uğranmıyor..
Sorun sıkıntı nedir sorulmuyor..
Diğer bir husussa gücünüz..
Şer gücünüz..
Güçlü ve eli sopalıysanız sizden sakınılıyor,
Kaçınılıyor,
Ve ona göre pozisyon alınıyor..
Hoşlanmasa da,
Hatırınız sayılıyor..
Sistem bu işte..
İşleyen sistem..
Günümüzde ilişkileri belirleyen sistem..
Korku ve çıkara dayalı bir sistem..
Peki hatıra binaen hiçbir şey yok mu,
Dostluğa,
Arkadaşlığa,
Kadirşinaslığa..
Kim dinler dediklerinizi..
Kim anlar..
O sesi kim işitir..
O dönem kapanalı tarih oldu..
Artık kimsenin öyle bir kaygısı yok..
Hatırmış gönülmüş..
Kim anlar,
Kim dinler..
Hatırla kim iş tutar..
Geç onu..
Gerçekçi ol,
Mantıklı düşün,
Ayağınız yere bassın biraz..
………………………..
Görüş ve düşünce bu..
Kanaat bu..
Anlayış bu..
.....................
Konu hakkındaki yorumum mu?
Hak vermekle birlikte tümüne katılmamak..
Yine de her şey çıkardır dememek..
Hatırı gönülü,
Dostluğu ve kadirşinaslığı esas alan insanımıza haksızlık etmememek..
Çok karamsar olmamak..
Gelecekten bütünüyle umudu kesmemek..
Kemal GÜL
15.03.2015
YORUMLAR
" Elbistan" dikkatimi çekti...
Öyle yöneldim yazıyı okumaya.
Zira iş arasında okumaya fazla vakit ayırmak mümkün olmuyor maalesef.
Arada bir kaç şiir okuyup ruhu dinlendirmeye çalışıyoruz.
Ben de Elbistanlıyım...
Gerçi 1975 yılından beri İzmir' de yaşıyor olsam da gönlüm halen geldiğim yerde...
Neyse! Selam niyetineydi bu satılarlar.
Yazınızın içeriğine gelince ne yazık ki aynen kaleme aldığınız gibi ahvalimiz.
Ne yazık ki diyorum çünkü aradığımız, özlediğimiz bu değil.
İnsan olma, kul olma şuuruyla yaşayan insanların arasında olmayı istiyor gönlümüz.
Lâkin insanı insan yapan tüm değerler bir bir tedavülden kalkıyor.
Çıkar,menfaat veya herhangi bir beklenti belirliyor birliktelikleri...
Tek tek sıralamaya lüzum yok zira siz zaten değinmişsiniz durumun vehametine.
İnsanoğlunun ilk atası Hz. Adem' in iki oğlu ile başladı bu kutuplaşma...
Habil, Hak yolunu tercih edenlerin misali oldu.
Tamah, hırs çekememezlik Kabil' i ise katil yaptı...
Habil dedi ki Kabil' e;
"Ey Kabil niyetini anlıyorum. Yapmak istediğin Yüce Allah'ın buyruğuna karşı gelmektir.
Yemin ederim ki öldürmek için elini bana uzatsan dahi, ben seni öldürmek icin elimi uzatacak değilim.
Çünkü ben, kainatın Rabbı olan; Allah'tan korkarım."
Şimdi vaziyete bakınca Alemlerin Rabbı olan Allah' tan korkanların ne kadar azaldığını,
Kabil' lerin ne kadar çoğaldığını görüyoruz.
Hâl böyle olsa da biz Habil olmayı tercih ederiz ve etmeliyiz bana göre.
Elbette ki Allah'ın emrettiği ve izin verdiği şekilde de Kabil soyu ile mücadele etmeliyiz.
Öyle olursa kaybeden olmayız diye inanıyorum.
Saygılar sunarım kaleminize, yüreğinize...
elbistan
halimkok
Ama ilk zamanlar anne babam rahmetli olmadan daha çok gidiyorduk.
Hem de her yazı iple çekerdik ki bayram yerine koşan çocuklar gibi koşarak giderdik... Nasip olursa bu yaz yine gitmeyi düşünüyorum.
Lakin hayat işte... Seneden seneye eksiltiyor bir şeyleri...
Zaten yazınızda da belirttiğiniz gibi artık menfaat, çıkar herşeyin önüne geçmiş... Akraba da olsa iş bu minvalde... Herkes alışveriş gibi bakar olmuş tüm ilişkilere...
Allah cc. sonumuzu hayır eylesin... İnşallah anlar insanlar neyin uğruna nelerden vazgeçip te sırt döndüklerini...
Zira gidişat bu haliyle insan olma şansı vermez insana...
Saygılar,Selamlar ile...