Değişme
Hala sıraya otururken ayağının uzerimemi oturursun. Hala ufak bi yanlis giden bisey hissettiğinde cengaver gibi öne anitilirmisin.. Hala hasta olunca boynuna flari sıkıp gezermisin etrafta. Ya mor montun duruyomu hala gelir gelmez direk cikardigin ama saatte bir giydigin o mor montun. Ya gülüşün değişimi hic yoksa hala dosttada düşmana da hayat dolu gulusunle bakarmisin. Ya bi dakika ya bunu sormuyayim biliyorum bunun cevabını kesin hala agrasif bi anda patlayan etrafındakiler adımını dikkatle atiyodur kesin. Elini merak ediyorum hala yumusakmi. Dur dur düşünme biz hic el ele tutusmadik icin rahat olsun. Yanımda hissettim elinin yumuşaklığını oradan biliyorum. Bunların hepsi bi yanada kalbin ne alemde hala kalbinin sesini dinleyip sacmaliyomusun hala kalbin o gunki gibi temizmi safmi merhametlimi. Herşeyin ayni kalmasını temelli ediyorum ama kalbin haricinde inşallah kalbin degismistir.
YORUMLAR
Okumayalı, yazmayı unutmuşsun adeta. Neresinden başlamalı şimdi? Bir kere temelli değil o, temenni. Yani iyi dilek. Yazı dilinde asla bi demeyiz, bir deriz. Soru sorar iken mutlaka soru işareti kullanıp, mıları kelimeden de ayırırız. Gündelik dili kullanarak yazmaya alıştırdı beni pek çok neden, böylesi yazıları artık yatsımıyorum. Fakat pek çok kişinin okuduğu platformlarda yazarken bari, daha özenli olmalıyız diyorum. Sert bir eleştiri olarak algılamazsın umarım. Gelelim, vurgulara ve tonlamaya: İşte kalemden yansıyan ışık dedirtti bana. Biliyordum bu kalemin pırıltısını zaten, şaşırmadım. Bir müzikal tarzdır kreşendo, dkreşendo. Yani alçak sesler ve ritim, sonra birden yükselip coşar ezgi. Ahengi bulup yerine oturduğundaysa, her şey bitmiş, dinleyici boyut değiştirmiştir çoktan. Finalde dinleyici, ezgiyle tamlanmıştır. Yazıda bu türden şeylerin ayak seslerini duydum ki, az rastlanır bir şeydir bu. Ha unutmadan: Her şeyi de tıpkı yazdığım gibi yazmalısın, yazdığın gibi değil olmaz mı?