- 424 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Biraz Da Gülümseyelim
BABA İBRAM’LA OĞUL İBRAM
Küçük bir öykü LaTekmenden
Ama fıkra değil bizim köyden
İbram aga, çıkmış bağlar sırtına. Öğleüstüymüş. Güneş o tarafta ya elini gözüne siper edip bakmış; koyunlar, keçiler teey aşağı kırın yamacındaki top ağaçların altında. Hava sıcak mı sıcak; üşenmiş ta oraya gitmeye. Ağzını gerip tepeden aşağıya bağırmış:
“İbraammm, çatacıkta su var mı baaa?”
Bir bağırmış, iki bağırmış, üç bağırmış ama çoban oğlu İbram’dan cevap alamamış. Mevsim yaz, aylardan da Temmuz; bütün dereler kurumuş; tosbağalara, yılanlara bile su yok. Ya gevşek oğul davarları susuz bıraktıysa! Çaresiz yağlamış tabanları. Gitmiş ki İbocuk, yanlamış ahlat ağacının gölgesine, mayışmış. Kendini bu sıcakta buraya kadar getirten oğul İbram’a kızmış baba İbram:
“Ulan, bağırıyom bağırıyom neye cevap vermiyon? Beni getirttin çak burayı gadar.” diye çıkışmış.
O zaman oğul İbram:
“Çuk dedim ya buba!” demiş çıkmayan sesiyle. “Hem de üç kere... Duymadın mı?”
“Kulakların çınlasın arkadaşım Sedat. Sen çok yaşa iyi mi?”
LaTekmen Mart/2015/Lüleburgaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.