CEMRE !
CEMRE, SİYASETE DÜŞTÜ !
YAZAN : YAHYA AKSOY
Geleneksel olarak bilindiği gibi bazı şeylerin mavsimi zamanı ve yeri vardır.
Doğa olayları ile ilgili olarak havanın ısınmaya başlaması cemrenin düşmesi ile başlar. Sırasıyle belirli aralıklarla ilk önce şubat sonlarında havaya, sonra mart başlarında suya ve sonrada toprağa düşen cemre, mevsimlerin değişimin yol gösterir. Değişim başlangıcını cemre takvimi belirler.
İnsanlarımız yılların verdiği görgü ve deneyimlerle bu cemre olayını kendine özgü dil,gelenek ve görgüye göre değerlendirirler.
Cemreyi takip eden günlerin devamında "NEVRÛZ, HIDIRELLEZ;MEHR-İ CAN" gibi geleneksel günler , önemli doğa gerçeği ile toplumu buluşturur.
Her bir olayın kendine özgü felsefesi, yorumu, anlatımı ve oluşmu vardır. Halkımız bugünlerde yıllardan beri sürdürülen geleneksel uygulamalarını sahneler.
Toprak, su ve bereket insanın kültürel zenginliği ile karışıp kaynaşarak geçmiş bugüne, bugün geleceğe taşınır. Bu nedenle geleneksel bayramların halk kültürümüz içerisinde büyük bir zenginliği, renkliliği, çeşitliliği ve devamlılığı bulunmaktadır.
Geleneksel bayramlar, günler ve haftaların içeriği, sosyo-kültürel ve sosyo -ekonomik bakımlardan incelenip tahlil edildiği zaman halk kültürünün temel yapısı bütün güzelliği ve özellikleri ile ortaya çıkar.
Bütün dünyanın değişik ülkelerinde kutlanagelmekte olan gün ve haftalar arasında insani, kültürel ve tarihi bir bağ kurulabilir. Dünya ortak kültür mirası bu değerlerin toplamından oluşur ve gelişir. Yerelden evrensel bağlantılar ve kaynaşmalar böylece ortaya çıkar.
Bu yıl cemre mevsimiyle çakışan siyasi seçim takvimi, cemrenin bütün hararetini siyasetin üzerine çekmiş bulunmakta.
Aylarca sürecek şiyasi çekişmeler, tansiyonu daha da artıracak ve toplum, aklın ve mantığın emrinden çıkarak duygusal bir şekilde günlük söylemler ve heyecanlara göre çalkalanarak yoluna devam edecek.
Her zaman olduğu gibi siyasi yarışlarda duygular aklın önüne geçmekte ve toplum siyasi bilgi ve bilinçini belirli bir süre ertelemekte. sonuçta fatular hep halka çıkmaktadır.
Sonradan yapılan söylemler içerisinde, " keşke, ah kırılasıca elim, bir dört yıl daha boşa gidecek, ah ve vah !" lar alıp başını gidecek " atı alan Üsküdar’ı geçecek" ama iş işten geçmiş olacaktır. körü körüne gitmek yerine ,önemli olan geleceği erken görmektir. son pişmanlık fayda etmemektedir.
Dün, bugün ve yarın ilişkisini en veciz bir şekilde anlatan şu halk sözü , hiçbir zaman unutulmamalıdır:
"ATALARIMIZ KORUK ÜZÜM YEDİLER EVLATLARININ DİŞLERİ KAMAŞTI."
Ülkemizin dört yanında sürdürülen siyasi çalışmalar, kulisler, çekişmeler ve söylemler toplumu sarmaya ve sürüklemeye başladı. İnsanlar gerçek cemrenin hararetini unuttular, siyasi atmosferin havasına kapıldılar. Bu siyasi atmosfer 7 Haziran 2015 seçimlrine kadar artarak gelişecektir. Sonuçta kimi sevinecek, kimi yerinecek ve kimileri de üzülecektir.
Önemli olan havaya, suya ve toprağa düşen cemrenin , bu kez siyasetin yüreğine düşmesiyle birlikte insanda ve toplumda ne gibi sonuçlar doğuracağıdır.
Siyasete düşen cemrenin toplumda nasıl bir ruh hali yaratacağını hep birlikte haziran ayının ilk yarısında göreceğiz. Demokrasinin gelişmesi yolunda başarılar dilemekteyiz.
Gerçeklerin, aklın ve mantığın ışığından yararlanmanın tam zamandır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.