Kayıp Ekmek Operasyonu
Bugün yine bir kitap üzerinden bir noktaya dikkat çekmek istiyorum.
CNR Kitap Fuarı’nın ikincisi bu yıl mart ayının başlarında düzenlendi (TÜYAP Bursa Kitap Fuarı ise bugün açıldı. 14-22 Mart tarihleri arasında kitap severlere hizmet verecek). Önceki yıla göre biraz daha hareketli olan CNR fuarında en çok dikkatimi çeken husus, çocukların kitaplara olan ilgisiydi. Fakat en çok alınan kitapların diğerlerinden farklı bazı özellikleri olmalı...
Acaba ne olabilir? Birini ötekine göre cazip kılan, çocuğun dünyasında onu ötekine tercih ettiren özellik ya da özellikler nelerdir? Çocuklar ne gibi kitaplar hayal ediyorlar? Yayınevlerinin hazırladığı kitaplar ne ölçüde onların hayal dünyasındaki canlılığa yetişebiliyor?
Küçük yaştaki çocukların renkli dünyası ve buna bağlı olarak da henüz gelişmekte olan kendilerini ifade etme özellikleri bağlamında bakınca çocukların ne ölçüde doğru anlaşıldığı meselesi biraz tartışmalıdır. Ama genel kabul görmüş en yaygın sisteme göre, alternatifler belirlenir ve çocukların en çok rağbet gösterdikleri üzerinde çalışmalar yoğunlaştırılır.
Okul öncesinde çocukların etkileşim kurabilecekleri; görerek, dokunarak, hatta koklayarak içine girebilecekleri çalışmalar ön planda. Burada kitap piyasası ikinci plandadır dersek yeridir. Bir yönüyle oyuncak, bir yönüyle kıyafettir ama asıl itibariyle hem eğlendiren hem öğreten konsantre bir materyaldir çocuk kitabı.
Okul öncesi için durum böyle fakat daha büyük yaştaki çocuklar için bir kriter belirlemek nispeten zordur. Biraz yetişkinler gibi... Çevrenin durumuna göre, televizyonda izlediklerine göre değişiklik arz edebiliyor onların öncelikleri.
Dolayısıyla okul öncesinin piyasasını biraz yetişkinlerin hayal dünyası ve onu desteklediği ölçüde teknolojik imkânlar belirliyor dersek herhalde yanlış olmaz. Fakat okul dönemindeki çocukların ilgi alanları zamana göre değişiklik arz ediyor.
Şimdi gelelim fuara ve en başta belirttiğimiz kitaba... Gözlemlediğim kadarıyla bu dönemde çocuklar daha çok üsluba bakarak kitap seçiyorlar. Eskiden cafcaflı kapaklar yetiyordu kitabı tercih etmek için. Güzel bir kapak yine önemli. Ama yeterli değil... Bu sefer kitabı açıp inceleyen pek çok çocuk dikkatimi çekti. Kitabı açıp biraz okuyor, beğenmediyse hemen yerine koyup başkasını karıştırıyor. O kitapları incelerken, yüz hatlarıyla sergilediği tavırdan kitaba karşı alakasını da az çok tahmin edebiliyorsunuz. Tebessüm ederek incelediği kitabı bir daha geri bırakmıyor ve okumak için–büyükler gibi–eve gitmeyi de beklemiyor. Bulduğu boş bir yere oturup heyecanla okumaya başlıyor.
Evet, böylesi kitaplardan birini de ben aldım. Okuduktan sonra elbette çocuklara hak verdim. Gerçekten de tebessüm ettiren, merak uyandıran, bizim örfümüzü yansıtan kitaplar gibisi yokmuş.
İşte, Kayıp Ekmek Operasyonu da böylesi kitaplardan biri. Ben o çocuklar gibi fuardayken hemen açıp okuyamadım; bir programa katılmak durumunda olmam buna mani oldu. Ama akşam eve döner dönmez okudum ve az bir zamanda tamamladım. Eğlenceli, güldüren, yer yer düşündüren ve kitabın içine çeken bir üslupla hazırlanmış. Bu eğlenceli kitaptan dolayı Ahmet Ay’ı tebrik ediyorum. Kitabın içeriğinin yanısıra kapağının güzelliği, iç sayfalarındaki estetik, seçilen kâğıt rengi ve aralara serpiştirilen birbirinden ilginç resimle de dikkat çeken bir kitap olmuş. Bu bağlamda da özel ve titiz bir çalışma yaparak kitabı bu formata ulaştıran editörler Esra Erkal ve Gülsüm Sezgin’e ve İstanbul Kültür A.Ş. Yayınları’na teşekkür etmek gerekir.
Özellikleri, öncelikleri, karakterleri birbiriyle neredeyse tamamen farklı olan iki arkadaşın, Reyhan ve Kerem’in maceraları anlatılıyor kitapta.
Fakat Reyhan’ın meraklı karakteri Kerem’i etkiliyor ve bir anda kendini onun gizemli davalarının içinde buluyor. Tabii okuyucu da...
Acaba yaşlı teyzenin ekmeklerine dadanan bu hırsız kim? Acaba Reyhan’ın taktikleri işe yarayacak mı? Acaba faili bulabilecekler mi? Acaba, acaba... Derken sizi de sarıyor bu merak yumağı ve olacakları merakla bekliyorsunuz. Ve yorucu bir araştırma başlıyor...
Kayıp Ekmek Operasyonu Ahmet Ay’ın üçüncü çocuk kitabı. Daha önce Biri Bizi Durdursun ve Macera Geliyorum Demez kitaplarıyla da keyifli ve verimli zaman kazandırmıştı küçük okurlarına. Ve kitabın sonuna konan bilgilerden anladığımız kadarıyla Reyhan ve Kerem’in maceraları devam edecek. Hatta hazırlanma aşamasında...
Evet, sonraki dönem ne zaman başlar ve o dönemde ne tarz kitaplar rağbet görür bilemeyiz ama bu tarz kitaplar bir süre gündemde kalacak gibi görünüyor. Ve ufukta ucunu görebildiğimiz kadarıyla da yeni sezon hakkında az da olsa tahminlerde bulunabiliriz.
Ne zaman başlar bilemiyoruz ama artık yavaş yavaş elektronik kitaplara doğru kaymaya başlayacağız. Bir sayfada pek çok aktivitenin olduğu, sadece düz yazıdan veya birkaç renkli resimden ibaret olmayan, hareketli görselleri ve bazen de interaktif özelliğiyle çocukların yönlendirmesine göre şekil alan kitaplar çok yakında piyasada yerini alacaktır. Az da olsa bugünlerde de böyle çalışmalar mevcut. Ama alışkanlıkların değişmesi kolay olmuyor. Biraz zaman alacaktır.
Elektronik ortam da olsa, neticede aynı hikâyelere ihtiyaç duyulmayacak mı? Elbette. Fakat hikâyeyle birlikte ekrana sığdırılan aktivitelerin özellikleri ve çeşitliliği de biraz şekillendirecek gibi görünüyor gelecek trendi.
Bakalım neler çıkacak karşımıza?
Bekleyip göreceğiz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.