- 992 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
PANGASI SOYULMUŞ ARGUVANIN .BİR GÜN ÖNCEKİ BİR GÜN SONRAKİ HİKAYESİ...... BİR GÜN ÖNCEKİ HALİ
.Bunaltıcı sıcak bir Ağustos gününü...güz mevsiminin ilk gününe bağlayacak gece,Yıl 1980.in 31 Ağustosu Ne olduysa o gece oldu...Arguvan halkını sersemleten bu soygunu anlatmadan bir gün önceki bayram havasındaki hazırlıklardan bahsetmek ve eyle başlamak en eyisi............
Halpuz yol ayrımındaki bağlarda üzümler olgunlaşmış...yapraklarına sarımtıraka çalan izler düşmeye başlamış..çerçilerin godafalarla üzüm satma zamanı,mezirmenin ballı armutları ise gırpığın dükanın önündeki manavda yerini almıştı...tahir köy ise iki parçaydı...Yeni yere yapılan cenderme garagolu ışıkları yanıyor ve taşınmış ...ilçenin Gaymakkamı başını alıp getmiş....onun yerine Leylanın gocası..tahirrat katibi Niyazi vekillik ediyordu...Arguvan Kesirikten olan Niyazi cana yakın ince çeneli,güler yüzlü bir insandı...Gaymakkam olmadığından Şöforu Derviş arabanın bayrağını açmadan caddeden geçerken....Her gün bayraklı arabaya selam duran...Gırpık satöğ...Feyzi..Cafar...Hıdır Elma...Bumbuk kısaca esnaf kapıya çıkmıyor...sadece bayraksız bıranndalı cipe boyunlarını büküp bakıyorlardı.....
Çevre köylerde ise Ağustosun bunaltıcı son gününde ,Yarinki alınacak 65 lik Maaşının hazırlıkları vardı,sabahın erkenden köy yolları her zamanki gibi bayram havasında olacak.. eşeklerde,katırlarda..atlarda binili .kadınlar yeni fıstanlarını geyecek ,erkekler potinlerini boyamış ,bıyıklarını büküp ..yeni çeket ve şalvarlarını geyeceklerdi....Kınıktan ,omarağalardan,Atmadan...İsaköyden,Morhamamdan.Aşağı .Yukarı sülmenliden...köy yolları insan dolacak...yaşlıların aklına hep bu gelip gülümsüyorlardı...Panganın kuzeye bakan duvarının dibi serin oluyordu...sıra beklerlerken hal hatır sohbet ise paradan daha datlıydı....birde erkenden sıraya girmek vahıtlemeyin geri dönmek bir an önce aldıkları 65 maaşın sandıktaki çıhına koymak gara gün için sahlamak insana sabırsızlık veriyordu....
Panga sırası konusunda Yukarı sülmenlilerle ,Gara yüklüleri çok kıskanıyorlardı,Yoharı köyden Turan-Ali kızılaslan ,Aliseydi dıgüzel memurdu...çaktırmadan sıra beklemeden köylülerine yardımcı oluyorlardı...Gara yüklülere ise Adil yardımcı oluyordu...sırada bekleyenler Panga çalışanlarını gördüklerinde gülümseyip göz göze gelmek tanışık olmak istiyorlardı.....
Ağutosun son günü yani soygundan bir gün önce bir tuaflık vardı çarşıda...bir durgunluk...bir hal vardı....Gazcı Rizanın evinin yanında çizgili pijamasını geymiş...şiş göbek iri yarı uzatmalı cenderme uzman çavuşu Hindi güdüyordu...culuklar bile gelen geden arabalardan tedirgin oluyordu...Güneş yeni doğmuş...Uzatmalı hem culukları yayıyor hemde derin derin esniyordu...Hıdır Elma heç sevmezdi bu uzatmalı çavuşu öyle esnemesini görünce ilendi....
Dımbıdının yaşlı gamyonu ise Halpuz yol ayrımından kara duman atarak ...Gazcı rızanın evinin önünden geçip şehere doğru yol alıyordu,uzatmalının culuklarını darmadağın eden ...gamyonun üstünde iççilin hüseyin iki eliyle Uzman çavuşa küfür ediyordu...melun oğlu melun iki genci vurduran bu deyi ileniyordu...iki hafta önce ilçe merkezindeki gösteride cendermelere ataş emrini veren bu diyordu...Başcavuş İsmail Burgucu ise sabah koşusundan gelen askerleri ,özel yaptırdığı bahçe köşkünde seyredip çayını yudumluyordu..İlçede gösterilerde vurulan iki gencin gerginliği ise had safadaydı kimse Burgucunun selamını almıyor halkın galbindeki öfke gözlerine vuruyor...İsmail burgucu çok tedirgin oluyordu......İlçede kendisine tek selam veren takılan ise zıraattan Kenandı...kenan ise günün 18 saatini sarhoş gezer...çok ağır laf şakaları vardı...kenana az yüz verse ...10 saat kensini meşgul eder...derdi olanı elinden dutar getirirdi....çok sevdiğini belli etmez resmi davranırdı....
Havloğ Hasanın fırını ise o bunaltıcı günde tutuğu iki emeleyle ha bire hamur yoğruyordu....yarın ilçe çok gaklabalık olacak...çoh ekmek geder hazırlık yapah diyordu...Belediye Başkanı Hüseyin Orhan ise tuvaletleri temizlettiriyordu...akasyaların dibindeki kağtlar poşetler temizleniyor...hazırlık yapılıyordu...fırın uvaletlerin bitişiğinde olduğundan ekmek almaya gelenler huylanıyor diye belediye başkanına şikayet etmiş...belediyenin tek zabıtası olan Mavi gözlü fıyakalı çapkın Göğ Mustafa ise temizlik yaptırmakla görevlendirilmişti..
...31 Ağustos esnaf içinde bulunmaz bir gündü...65 lik maaşı,memur maaşı,köylerden gelecek öğretmenlerin maaşı derken ,esnaf ta veresiye defterlerini garıştırıyor çizgi çizip yekün borç yazıyorlardı...İbşioğlu,Bumbuk,Gırpık satöğ...Fevzi Cafar ikilisi...Hıdır Elma Manufaturacı Kaplanlar...en çok İbşiroğlunun veresiye defteri çoh galabalık...Maliyeci Mılla,Gaymakkam odacısı Halpuzlu Ali dayı ,ilk öğretim müdürü Kamil... burdan alış veriş yaparlardı...diğer esnaflar Galaycı sadullah,arzu halcı Guzu Bekteş,Gahveci Abdurahman manufaturacı Kaplanlar,Fotoğrafcı Hüseyin..Kırtasiyeci Mecdin de hazırlıklarını yapıp müşteri bekliyorlardı. derken uzun yaz gününde 1 Eylül sabahı gelecek haraketlilik ve bereket tüm esnafı heyecanlandırırken ...Bangacıları ise yorgun düşecekleri için kaygılandırıyordu............./......./......
Yaşanmış bir olay...acısıyla ve tatlısıyla anılarda kaldı...tam 35 yıl geçti aradan...umarım ilginizi çeker...bu aslında özet daha geniş anlatımını köy kitabında bulacaksınız...eleştiri ve beğenileriniz başım üstüne....ikinci kısım daha ilginç ve renkli....bir hafta sonra ...çok uzun sıkıcı olur diye böldüm...belkide yanlış yaptım...hepinize selam ve saygılarımla...
SIKICI OLMASIN DİYE ÖYKÜYÜ İKİYE BÖLDÜM
DEVAMI İKİNCİ GÜNDE ADIYLA YAYINLANACAK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.