- 610 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çocuk Aklı
Çocuk Aklı
Çocuklar aslında akıllarını en faydalı şekilde kullanma eğilimindedirler, onlara bazı tartışmasız kabuller üzerinden akıllarını iptal ettiren öğretiler verilmemiş ise!
Çocukları yabancıların aldatmasından korumak için sık söylenir; “Tanımadığınız biri, ‘Annene-babana götüreceğim’ derse sakın inanma, gitme!” Hatta büyükler de uyarılır; “Kendisini polis, savcı olarak tanıtıp sizden para ve benzeri şeyler isteyenlere inanmayın!” şeklinde!
Bu aracı aldatmasının kökeni eski olduğu için eski zamandan bir örnek vermek uygun olur! İletişim ve ulaşım araçlarının günümüzdeki kadar yaygın olmadığı bir zamanda, bir esnafın işyerine veya bir eve yabancı biri gelse ve ; “Beni padişah (veya eşiniz) gönderdi, bir miktar para veya mal istedi, ben aracıyım; bana vereceksiniz!” dese, o zamanın insanı hemen o aracının dediğini yapmalı mı? Yapar ise bu doğru olur mu? Yapmaz ise bu tavır, örnekteki padişaha veya eşe karşı koymak olarak değerlendirilir mi? Bu sorularda saklı sır! Diyelim kişi aracıya itimat etmedi, durumu araştırmak (Bir belge ya da bir delil, kimlik türü) istedi; aracı kurnaz, “Siz padişaha veya eşinize karşı mı geliyorsunuz! Vah, çok ayıp, ceza alacaksınız, azar işiteceksiniz!” dedi ve bir yığın güven sağlayacak ve korku verecek söz söyledi, durumun araştırılmasına mani oldu! Bu o aracıyı güvenilir kılar mı? Aracıya itimat, güven başka bir şey, örnekteki padişah veya eşe güven başka bir durum! Ortada bir aracı var ve bir söz, emir ve istek var! Bu söz aracı tarafından padişaha veya eşe atfediliyor ise bu aracıya itimat, güven ve itaatin iki sonucu olur!
1. Sonuç: Aracı gerçekten doğru söylüyordur! Sorun çıkmaz! Aracılara güvenilen ortamdan yararlanmak isteyen yalancılar türeyene dek!
2. Sonuç: Aracı yalancı ise kesin bir zarar söz konusu!
Aracıya güvenilmediği duruma bakalım: Kesinlikle bir zarar olmaz! Misaldeki aracı tanınmadık biri! Tanıdık aracının yalancılığı konusu arızi bir durum! Zaten maddi konularda aracılık eden kişilere “Mutemet” (İtimat edilen) deniyor! Mutemedin de şeytana uyduğu durumlar olabilir elbet!
Nerede kalmıştık; “Yabancı biri, tanıdık birinden bir söz veya emir getirdiğinde ne yapmalı?” Konusunu konuşuyorduk; peki, yabancı biri hiç tanımadığımız birinden bir haber, emir getirince ne yapmalı? Bu haberi reddedip, emri de yapmayınca ucunda tehdit var ise! Daha ilerisi de olabilir, aracı olan bir başkasından dinlediğiyle ikinci el aracılığa da soyunabilir! Ölmüş birinin mallarını kendisine bıraktığını iddia eden biri, yine ölmüş birinin sözüyle iddiasını destekleme yoluna da gidebilir! “Rahmetli Seyfi dede, mallarını bana bırakmış; rahmetli Rıfkı dede söyledi!” şeklinde sonra da “Rahmetli Rıfkı dedenin ne kadar güvenilir biri olduğunu bilirsiniz! Rıfkı dedeye karşı mı geliyorsunuz?” diyerek! Üstelik bu durumun araştırılması da mümkün olmaz!
Yine benzer bir misal ile tanıdık veya tanımadık aracı kişi veya kişilerden gelen söz, emir, haber, tehdit konusunda aracı reddinin en güvenli yol olduğunu ve aracı reddinin yukarıdaki örnekte padişah veya eşe karşı saygısız bir durum olmadığını görelim!
Elinde bir miktar parası veya işe yarar bir şeyleri olan bir çocuğa, kurnaz diğer bir çocuk şöyle söylese; “Ben senin babanın yanından geliyorum, elindeki parayı bana verecekmişsin ve ben onu ona götüreceğim!” Çocuk aracı çocuğa inanmasa ve emre karşı dursa, Babasına karşı durmuş sayılır mı? Elbet sayılmaz!
Son tahlilde insanoğulları, Ademoğulları bu çocuklar gibi benzer yollardan birbirlerini kandırmaya çalışabilir! Hatta çok ustaca başka metotlar geliştirebilirler! İnsanların öyle halleri var ki akıllara zarar! Bazı büyükler, bazı çocuklardan daha az aklını işletiyor! Aklını kullanmayanların hikayelerini, bazı gülümseyerek bazı da üzülerek dinliyor ya da izliyoruz! Bu konudaki maddi veya manevi ciddi aldanmalara dikkat çekmek için çocukça şeyler yazmak gerekiyormuş. Saygılarımla.
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.