VESVESE VE İNSAN
Her insanın hayatı boyunca karşılaşabileceği, bizi Allah (c.c) ın emrettiği şeylerden hak yolundan alıkoymak isteyen nefs’imizin veya şeytanın kalbe attığı vesvese tanım itibari ile ; Şüphe, kuruntu,tereddüt ve aslı olmayan ihtimaller demektir.
Bir çok çeşit halinde gelen vesveselerden bu yazımda bazı imani konularda şüphe suretinde gelen vesvesenin ne kadar asılsız olduğunu, yaşadığımız evrenin ve gezegenimiz dünyanın hassas mucizevi bir ayarda tesadüfen oluşamayacagını, insanın nasıl bir mucizevi bir yaratılışı olduğunu naçizane anlatmaya çalışacağım.
Öncelikle yaşamın, hayatın, insanın oluşması için gereken evrenin ortaya çıkışı 15 milyar yıl öncehiç yoktan bilim adamlarınında kabul ettiği bing bang patlamasıyla meydana gelmiştir. tam da kur’an da açıklandığı gibi.
"O gökleri ve yeri yoktan var edendir " (Enam, 101)
Bu patlama neticesinde dünyanın samanyolu galaksisinde, güneş sisteminde olması ilahi bir gücün takdiridir.
Şöyle izah edecek olursak ; dünyanın yaşama elverişli şekli,boyutu, kendi ekseninde ve güneşin etrafında dönmesi, güneşe olan uzaklığı, güneşin ve diğer gezegenlerin yörüngelerinden çıkmamaları,ay’ın yörüngemizde tam gereken yerde, gerektiği boyutta bulunması (Dünyanın dönmediğinde neler olabileceğini, güneşin ve ay’ın yörüngemizden çıktığında nelerle karşılaşabileceğimizi araştırabilirsiniz) yer çekimi,hava, uzayda galaksilerin gezegenlerin muazzam sayılabilecek hızlarda dönüp birbirlerine en ufak bir şeklide zarar vermeden, çarpmadan, nasıl idare edilişini ve daha nice mucizeleri bu patlamanın ne denli kuvvetli olduğunu (güneşten milyonlarca kat yıldızların bulunduğunu varsayarsak) yaşadığımız dünyanın ne kadar yaşama elverişli bir gezegen olduğu gözler önündedir ve bunların tesadüfle izah etmek ne büyük bir yanılgıdır.
Yüce rabbimiz kur’an da ;
"O Allah ki geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. O uzayda dolaşan gök cisimlerinin hepsi, birer yörüngede yüzüp gitmektedir."(Enbiya, 33) diyerek hakikatı bizlere haber vermiştir..
Dünya’nın oluşumundaki ve üstünde yaşama izin verecek mucizelerden sonra, yüce rabbimizin yarattığı insanında başlı başına bir mucize oluşu kur’an da şöyle açıklanır.
"Andolsun biz insanı çamurdan (süzülmüş) bir hülasadan yarattık. Sonra onu (Hz. Adem`in nesli olan) insanı sarp ve metin bir karargahta (rahimde) bir nutfe (zigot) yaptık. Sonra o nutfeyi alaka (yapışan şey) haline getirdik, derken o alakayı mudga (bir çiğnem et) yaptık, o bir çiğnem eti kemik(lere) çevirdik (ve) o kemiklere de et (kaslar) giydirdik. Sonra onu başka yaratılışla inşa ettik (can verdik, konuşma verdik)" (Mü`minun, 12-14)
Kur’an da bildirildiği gibi insanın kendi yaratılışını düşünerek nasıl bir varlık (mucize) olduğunu anlaması gerekir.Rabbimiz elbette dünyada yaşama şansı verdiği( imtihan ettiği)
insanı donanımlı olarak yaratmıştır. düşünmek için aklı, görmek için gözleri, duymak için kulakları, konuşmak için agzı ve ses tellerimizi, yürümek için ayaklarımızı, her türlü işi kolayca yapmamız için ellerimizi, koklama duyusu ve nefes kolaylığı için burnumuzu yaratan O’dur. organlarımızın yerli yerinde gerektiği adedince (mesela parmaklarımızın her elde 5 adet değilde daha az veya daha çok olduğunu, gözlerimizin başımızda olması gereken yerde değil başka bir bölgede olduğunu ve bunlar gibi örneklerle daha iyi anlayabiliriz) olduğunu, diğer iç organlarımızı ve işlevlerinide düşünecek olursak vücudumuzdaki harika sistemi yaratan O’dur.
"Biz, gerçekten insanı en güzel biçimde yarattık"(Tin,5) ayetide insanın muazzam yaratılışına bir örnektir. bizler bunları sağlamak için hiçbir zorluk çekmeden rabbimizin bizlere verdiği ikramla kavuşmuşuzdur. bunların bir tanesi veya bir kaçının eksikliğinde hayatın ne kadar zorlaştığı ortadadır.Bir an gözlerimizin görmediğini, kulaklarımızın duymadığını, konuşamadığımızı varsayalım ve yüce rabbimize bu nimetlerden sağlığımızdan dolayı ne kadar şükretsek az olduğunun farkına varalım.
"De ki: “Sizi yaratan ve size kulaklar, gözler, gönüller veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz.” (mülk 23) Ayetinde rabbimizin bildirdiği gibi..
Rabbimizin sayısız mucizelerinden sadece hayat oluşumu için gereken iki unsur, dünya ve insanın tesadüf denilemeyecek kadar muazzam bir şekilde yaratıldığını ve dinimizde şüpheye kesinlikle yer olmadığını kısaca anlatmaya çalıştım. Bizlere şüphe suretinde gelen bu tür vesveselere kesinlikle itibar etmemeli , yüce rabbimize bizleri nefs’imiz ve şeytanın her türlü vesveselerinden koruması için bol bol dua etmeli bu tür vesveselerden dolayı rabbimizin huzurundan ayrılmamalıyız. Aksine rabbimizin merhametinin ne kadar büyük olduğunu düşünüp af ve mağfiret dilemeliyiz.
Selam ve duâ ile..
Volkan AKYÜZ/ VESVESE VE İNSAN
YORUMLAR
tebrikler 6 senedir şiddetli vesvese çeken ve kurtulamayan biri olarak okudum güzel yazıydı