- 620 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
elma ağacı
Beni okurken, bu ne terane, ne salatalık turşusu diyen çok olur. Çoğu sesimi beğenmez de vazgeçer.Çoğu da uzunluğumdan,eğrimden cayıverir.Meyve veririm, burun kıvırırlar.
Her sefer ya dalımızı büker, ya kökümüzü sökerler.
p*ç değilim, bir babam var muhakkak.
İşte Kıytı Halim’in zinası geçiyor, ben iki cümle edene dek kahveye varmış olur. Babası kıytı, kasketini ters çevirmiş, masanın bacağına dayalı kör bir balta,tütün sarar.Geçen gece domuzla dalaş eden Rüstem’in iti, yarasına ki tereyağı eritip ceviz yaprağı sarmışlar, baltanın yüzünü yalar durur. Çocuğu gören kıytı, eve git demeye kalmadan tokadı patlatır.
çocuk korkudan tozlu ayaklarına dolaşan terlikler çıka çıka, salya çığlık kaybolur.
p*ç değil elbet, babası var.
Ah o Halim, ne kıytıdır o !
kıçı kırık kıtlaç arazinin ortasında ne hikmettir bilinmez, bir elma ağacı peydah oluverdi.Kurak ve kireçli toprak, aha kol girecek kadar yarılmış, ne pulluk işler taştan
ne ayıklanır çakılı. O fidan büyüdü büyüdü de çatığı yüksek,boynu dolanık bir ağaç oldu. bizim kıytı, ağaç meyva verince allem etti kallem etti kesecem diye tutturdu. Kuraktan börtmüş, küçük elmaları gözünü doyurmadı halimin.
Ne ettiyse köylü, halimi vazgeçirebilemedi.
kıyma halim,etme halim; yok. vardı tarlaya böğün, bacağı titrek,göynek, kollarına yapışmış terden, dili ve nefesi bir ;
balta ısırırken cânım elmayı, sayıklayıp durdu;
"eyi elma değil bu. ıslah tohum olaydı başka."
-hıh-"ziraat elması, -hıh- olaydı" -hıh-
kesmezdim -hıh-
"iri -hıh- ve sulu -hıh"
her hıh da balta derine indikçe inler ağaç. Balta sıkışır da bazen, bir feryad bir ses duyar oluverirsin. Halim, gıcırtı deyip yüz buruşturur.
-p*ç değilim, muhakkak bir babam var.
Beni görünce, bu ne terane, ne salatalık turşusu diyen çok olur. Çoğu sesimi beğenmez de vazgeçer.Çoğu da uzunluğumdan,eğrimden cayıverir.Meyve veririm, beğenmezler.
ya dalımızı büker, ya kökümüzü sökerler.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.