- 289 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SERZENİŞLERİMİN EŞLİĞİNDE GÜN BİTERKEN
Kendinden bezmiş bir halde yürüyordum akşamın karanlığı yavaş yavaş belirirken
sinir bozucu işimden evime doğru yol alıyordum gün boyu tekrarlanan rutin işlerin
beynime yönelik yoğun baskısı özgürlük arama ihtiyacımı kamçılamış kafam ne yapacağını
bilmez bir halde bir ipucu bulmanın yollarını aramakla meşguldu,düzenli aile yaşantısı
ve kurulan sofra yemekleri eşliğinde bir araya gelme ritüellerine gerek yoktu,yemek olayını
dışarıda halledebilirdim sağlıksız ve ne şekilde yapıldığı belli olmayan iğrenç sandviçler
işimi pekala görebilirdi,zaten oldum olası öyle tıka basa yiyen bok boğazlı bir adam olmamıştım
her tarafından yağ sarkan ve aklı hala yemek yeme konusuyla meşgul olan tipleri anlamakta
zorlanıyordum çevrede bu kadar aç ve yemek bulma sıkıntısı çeken insan varken vidanjör
misali tüm yemekleri silip süpürmenin anlamını bu kişilere sormak gerekiyordu,her insanın
bir rahatlama şekli vardır kimi yoga yaparak,kimi deniz kenarında dalga seslerini dinleyerek,
kimide duygusal bir melodiden gelen sesler eşliğinde rahatlayabilirdi benim durumum ise biraz
farklıydı gergin bir tip olduğum için sakinleşme ihtiyacı çok yoğun olarak hissettiğim bir
duyguydu ve bunun üstesinden içerek gelirdim içerdim ama kendimi bilirdim kontrol daima bendeydi
bir başkası içiyor olmamdan asla zarar görmezdi buna oldukça dikkat eder zıvadan çıkmamaya özen
gösterirdim hatta durum öyle noktaya gelirdiki içince kendimi daha insani ve merhamet duygularıyla
kuşatılmış olarak bulurdum,her insan aynı olamazdı elbet ama ben böyleydim,epey yol yürümüştüm
artık bir karar vermeliydim hayatta her zaman ne istemediğini bilen bir adam olmuştum ama neyi
istediğimi bilmiyordum hayallerinin peşinden giden ve bu yolda mücadelesinden ödün vermeyen kişiler
her zaman dikkatimi çekmişti aslına bakılırsa onlardan çok ta farklı değildim neyi istemediğini
bilmekte kararlı bir zihnin eseriydi,mesela ayık olmayı pek istemiyordum çakırkeyf olmak benim
için hayatla sevişerek kol kola yürümek demekti,hayat üzerime bu kadar gelirken benim onu anlayacak
duruma erişmem ancak aklın normal işleyişini devre dışı bırakıp yalpalayan adımlar atıyor olmam ile
gerçekleşebiliyordu.