- 628 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SES BERBERİ
Vakitlerden bir vakitti
Ne kuşluktu ne de ikindi
Ne benim saçım uzundu
Ne de komşumun kaşı kalın
Bir gün zilim çaldı kuş gibi
Ağır ağır kalktım yataktan
Polarımı geçirdim üzerime
İki adımda banyona gidip saçlarıma;
Ben kalktım siz yatabilirsiniz dedim
Yanaklarıma iki şamar atarak son rötuşlarımı yaptım
İkinci kez öten kuşa söylenerek kapıya yöneldim
Bir yandan "geellldiim" diye bağırarak
Ayakkabılıkta saçılmış ayakkabıları saniyede yerlerine koydum
Kapının üç dönüşlü üst anahtarını her zamanki gibi iki kez
İki dönüşlü alt anahtarını da tam isabet iki kez çevirerek
Kola asıldım, asıldım, asıldım
"lanet olsun" diyerek 9 anahtarlı anahtarlığı tekrar çıkarıp
Üst kilide sokup bir hışımla bir tur daha attırıp elimi kola dayadım
Ve nihayet uyanmamdan iki üç dakika sonra
Kapının yanından, ikinci kilidin hizasından iki gözümü dışarı salarak
Kargadan daha aç, ısrarlı misafirimle göz göze geldim
"Günaydın tatlım"
"Oya teyze! Sana da günaydın" dedim, dedim ya
Kulaklarımda eski minibüslerin muavinlerini andıran sesi ile
Bana yapıştırdığı tatlı kelimesinin yapışkanlığı içimi kaldırdı bir an
"Uyandırdım mı?"
"Yooo yeni yatmıştım"
"Bu saatte mi hayırdır hasta mısın?"
Of kadınım sana ne, sana neee, yattım yatmadım, ettim etmedim
"Oya teyze içeri gir insanlar uyanmasın!"
Oya teyze son ünlem kafasına çakılmadan başköşeye çöreklendi
"Hadi canikom kalk giyin gidiyoruz, sorsana nereye"
Ders bir cevabını beklediğin sorunun cevabını
Cevabı verenden önce söylemek için rolü kaptırmadan elinde tut
Ders iki sevimli olmak için canikom de
Neyse
"Nereye Oya teyzeciğim ?"
"Kuaföre, tavsiye ettiler"
Anlamaya çalışıyorum; hafta sonu, saat 8.30 da bu nasıl bir ihtiyaçtır?
Bu ihtiyaç içinde benim varlığım nasıl bir etki yaratacaktır?
Kuaförde kuyruğa mı gireceğiz, yolluk yapmamız gerekiyor mu?
Sorular kafamdaki tasıma çarptıkça
Yankıları yoyo gibi tasımın içinde inip çıktılar
Yataktan kalkışımın 20 dakikası ve ben bir vosvosun içindeyim
Hareket yeri Anadolu yakası, varış Kurtuluş !
Bir vosvosda iki kadın; biri çatlak, biri çatlamaya meyilli
Bir vosvosda garip müzik; ne arapça, ne latince
Bir vosvosda garip bir koku; ne pırt, ne de egzoz
Bir bakkal, iki yürüyen insana sordu ve buldu
SES BERBERİ
"Oya teyze, bu berber yaa, hani kuafördü ?"
"Moda canikom, nostalcik olsun diyedir heral"
"Nerden duydun bunu ya, Kurtuluş’ un ara sokağında ?"
"Kamil Amca var ya Nimet’ in kocası, onun küçüklük arkadaşı"
"Özelliği neymiş ?"
"Röfleyi 5 milyona yapıyormuş"
"Nasıl yani, bizim orada ne kadar ki ?"
"7.5 milyon"
Alllaahııımmm, bir mahalle berberi için kilometrelerce yol, benzin
Sinir stres, canikom, Arabince şarkı, bir bakkal, iki sakallı
Günah mı işledim, haberim mi yok, cezamın termini bugün müydü?
Yıl 1920 İsmet Bey babasından devraldığı berber dükkânının başına geçti
Saç kesti, para kazandı, yedi, içti
Ama dükkanını ilk günkü şekliyle aynen korudu, tarak arasına tarak katmadan
Yıl 1995 İsmet Bey Asya’ ya açıldı
Kadınlar sıra kapabilmek için
Kargaları ürkütmeden yollara düşüyorlar
Neyse
Su damlası formundaki
Leda lavanta kolonyası şişesi içine konmuş limon kolonyası ikramından sonra
Güzellik berberine ilk adım atan müşteri olma mutluluğu ile kendimi döner sandalyede buldum
Allah var yukarıda İsmet Bey inanılmaz kibar, eski İstanbul beyefendisi.
" Hanımefendi ne arzu etmiştiniz?"
" Şey ben bir şey yaptırmayacağım ki"
Ellerini saçıma attı
"İnanınız ki saçlarınız çok zayıflamış, onları biraz toparlayalım"
" Nasıl ?"
"Efendim, makasla keserek"
İnat etmenin bir yararı yoktu, alnıma yazılmıştı, o gün ense tıraşı olacaktım
"Peki, ama sadece uçlardan"
" Ne demek efendim, kestiğim saçları gözlerinizle göremeyeceksiniz bile"
"Anlamadım İsmet Bey"
" Az keseceğim demek istedim", bir kibar kahkaha ardından
İsmet Bey arka fona bir Türk Sanat Müziği yerleştirdi ve işe koyuldu
"Nasıl keselim, şöyle yelesi gibi iste misiniz?"
Dediğini yarım yamalak anlayabildim
"Yele istemem, hem benim saçım kıvırcık, kıvırcık yele olur mu?"
"Olmaz mı, derli toplu olur"
Şaka gibiydi ya
Hayatımda bir kez kat attırmıştım saçlarıma
Onda da bulgar jimnastikçilere benzemiştim
Nadya Pruva
Müzik beynimin kıvrımlarını düzleştirmişti
"İsmet bey sesi kesebilir miyiz?"
"Hanımefendiciğim ben daha önce hiç kesmedim, tarif edebilir misiniz?"
"Neyi İsmet Bey"
"Sesi modelini"
İmmdaatttttttt
............
Plan 27
Esas kadın çilli horoz tüylerini andıran saçları ile direksiyondadır
Röflesinin taban rengi olması gereken küllü orta kumralın, safran rengi ile aynı olduğuna halen kendini ikna etmeye çalışmaktadır
Yardımcı kadın, ilk kesim sonrası baştan beri istediği kütlüğü elde edebilmek için
Berberin soğuk taşlarına terk ettiği 5 cm’lik saçlarıyla ayrılışının hüznünü üzerinden tam olarak atamamış bir vaziyette, tüm yüz kaslarıyla yer çekimini alaşağı etmiştir. Ve vosvosun ön sağ koltuğuna sinmiş şekilde sessizce fırtınanın şiddetine karar vermeye çalışmaktadır
Plan 28
Yardımcı kadın sıcak suyun altında kendini çitilerken bir yandan sessizce bağırmaktadır;
"Uleynn Oya teyze, ben senin yedi ceddini berber usturasıyla traş etmez miyim"
"Yandın kadın yandın, seni bu dünyadan üfürüklemeden rahat edemem artık"
SES BERBERİ Yazısına Yorum Yap
"SES BERBERİ" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
25 Haziran 2008 Çarşamba 21:39:41
Yıllardır kuaförümü hiç değiştirmedim,saç şeklimi de.
Üç haftada bir kısacık kesilecek..Ama geçen ay kuaförüm eşinin ameliyatı nedeniyle Ankara'ya gitmişti.Bekle bekle yok...Çaresiz bir arkadaşın tavsiyesi ile başka bir kuaföre gittim...Sonuç;korkunçtu...Bir gün sonra okulda tüm arkadaşlarıma hatta çocuklarıma;vallahi ben kesmedim demek zorunda kaldım...
Sevgili Velena,
Nasıl da zevkle okuyorum yazdıklarınızı bilseniz...
Sevgiyle...