- 576 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
oho (ikinci o su uzun)
Aşkta gurur yok diyip insanları göz göre göre kaç metre yükseklikten çakılacağını bilmediği o uçuruma iten her kimdi bilmiyorum ama bunun hata olduğunu bildiği halde o uçuruma canla başla koşan insanlar tanıdım.
Bu tür vakayla karşılaşmış insanlara çok fazla dil dökmenize gerek yoktur. Onun aklındaki de zaten aramak/mesaj atmak en olmadı pat diye karşısına çıkıp “sadece hesap soracağım” ayağına yelkenleri suya indirmektir. Sizden sadece git konuş demenizi beklerler. Eğer gerekli cevabı vermezseniz beklentilerini karşılamanız adına ama’lı cümleler kurmaya başlar, yaklaşık bir saatlik konuşmanın ardına da şunu eklerler “ben bir adım atsam o çoktan benim olacak ama.. işte ben yapmıyorum” . Evet, bu en can alıcı amadır çünkü hem acınası bir yanı vardır hem de umut doludur. Acınası yanı şöyledir ki kendini ona ait hissettiği için ona muhtaç olduğunu düşünür ve onunda en az kendi kadar kendisini istediğine inandırmıştır kendini. Ne çok kendi kullandım. Neyse. Bu tıpkı turşu aşeren kadının bahtına tuzu fazla kaçmış salatalık turşusunu önüne koymak gibidir. Yese olmuyor yemese olmuyor. Al bir de buradan yak. Şimdi bebeğin o küçük totosunda turşu mu çıksın doğum lekesi niyetine.
Umut öyle kulağa hoş geldiği gibi gelmiyor aslında hayatımıza. Hele ki böyle zamanlarda kurşunu sıkacağın düşüncelerden için dur dedirtiyor. Dur yapma daha zamanı değil. Nasıl değil zamanı arkadaş bırak da işini bitireyim işte. Hayır, tostun kulak memesi kıvamına gelmiş kaşarı gibi sündürmenin ne âlemi var mevzuyu. Beni bu hale getiriyorsunuz sonra yok efendim içime tespihi elinde kahverengi tokalı kundurası ayağında biri mi kaçmış-mış-mışş-ışş-şş.. pış pıış uyusunda neni büyümesinde neni..
-Tabii canım o zaten senin ona değer verdiğini -verdiğin değeri bal gibi de farkında- görmek istiyor hatta sırf bu yüzden arayıp sormuyor. Senden bekliyor kızım anlasana. Bence mesaj at ya da gece ara onun için uyumadığını düşünsün. Hem insan geceleri daha çok duygularına kulak verirmiş. Gerçi sana şu an gece gündüz fark etmiyor ama hani gece daha etkileyici konuşursun ne malum. Ya da dur! En ummadığı zamanda şeker isteyen çocuk edasıyla seslen ona, başını hafif eğip gözlerini yukarı kaldırıp gözlerine bak. Ellerini de önünde birleştirip bir sağa bir sola sallan. Ama çok da abartma arkadaşlarına maskara olursun. O da seni bekliyor ya etkilenir işte senden. Bakarsın sen konuşmadan o dökülür.
“Evet haklısın aslında neyi düşünüyorum ki ben. Sağ ol canım ya içim rahatladı. Dur ben whatsappta son görülme saatine bakayım.” . Rahatlar tabii tatlım, rahatlar tabii ya. Bence ben sana gereğinden bile fazla gaz verdim. Sen şimdi bu gazla gidip çocuklarımın babası olur musun dersen şaşırmam. Bak kesin demiyorum ama en azından aklından geçmiştir çocuklarının ona benzeyeceği. Ama bu düşünceye varmadan uğradığın duraklarda var tabii. Önce kendi aranızda söz kesersiniz, nişanı küçük bir kutlama ile eş dost akraba eşliğinde yaparsınız ikinizde kalabalığı çok sevmezsiniz sonuçta. Kına gecesine bütün kız arkadaşlarını çağırırsın. Hatta dur şu gıcık kızı da çağırır, sana mı yar olmuş ona mı gösterirsin. Ah yine çok zekisin. Düğüne karar vermedin, kır düğünü olsa rahatça tepinirsiniz alan da geniş olur hem. Ama seçtiğin gelinliğe yüksek tavandan sarkan gümüş renkli avizeler yakışır. En iyisi salon düğünü, evet ya. Zaten altını takan gidiyor yine siz size kalıyorsunuz. Meydan, yine hodri meydan anlayacağın. Eltiler çıkar kaynanaya karşı bir güzel döktürürler. Tabii o da yersiz yere böbürlenmeye başlar ben buldum mu böyle cilveli her işten anlayan gelin bulurum, siz bir de yaptığı yemekleri poğaçaları börekleri görün. Oh oh, maşallah.
- hoop! Batan geminin malları bunlar.!
- Hı, anlamadım?!
- Titanik diyorum! Batmış ama aşkları hala yaşıyor.
- Evet şeeyy. Bizi de öyle seven olacak mı acaba ne dersin. Ya aslında o beni seviyor da işte aramızda bir türlü oturmayan parçalar var. Zamana ihtiyacımız var sanırım. Bilmiyorum. Aklım çok karışık açıkçası. Durup dururken kendimi onda buluyorum. Onun sesi, onun kokusu , onun yürüyüşü, onun tükürüşü bile.. en çok da bakışı. Sanki kimse bana öyle bakamazmış gibi geliyor. Sanki ben kimseyi öyle bakarken göremezmişim gibi. çok sıcak, çok içten. Ya mesela bir sigara içişi var ki sorma. İnsan kendini öyle güzel öyle havalı zehirleyebilir mi?
Bu bir soru muydu yoksa cevabı içinde mi saklı. Haydi bakalım nereden dedim ben titanikti aşktı. Hay dilimi eşek arıları soka. Şimdi bütün anılarını baştan dinleyeceğim ama kendim kaşındım. Ama onun ki de abartı canım insan adım sayısından nefes alışına kadar anlatır mı. Görmemiş gibi. Tamam, sen görmüşsün ama en azından görmemiş olanlar var. Biraz daha dikkat edelim lütfen. Hem aklım karışık nedir ya. Daha az önce ne konuştuk biz seninle. Sen konuşacaktın her şey rayına girecekti. Hayır anlamıyorum ki ben bu kadar kısa zamanda ne değiştirdi kararını. Yoksa damatlık takımı dar gelince çareyi damat adayını değiştirmekte mi buldun. Benim tanıdığım bir terzi var. Elinden her iş gelir. Evet, seninkinin göbeği akşam sohbetlerini kucaklayan Türk balkonu olmuş ama olsun.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.