Senden nefret edenleri sev; iyilikten başka üstünlük alameti tanımıyorum. -- ludwig van beethoven
kazım Doğan
kazım Doğan
@kazimdogan

KAZIM KOYUNCU ANISINA

25 Haziran 2008 Çarşamba
Yorum

KAZIM KOYUNCU ANISINA

4

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1787

Okunma

KAZIM KOYUNCU ANISINA

Geleneksel Karadeniz müziği ile rock müziği sentezleyerek kendi tarzını yaratan Laz bir şarkıcıdır.
Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Yeşilköy (Lazca: Pançol) Köyü’nde, 7 Kasım 1971 tarihinde doğmuşsa da nüfusa geç kaydedildiğinden dolayı resmi doğum tarihi 10 Mayıs 1972’dir. Müziğe ortaokul birinci sınıfta mandolin çalarak başlamış, çocukluğu, "üstadım" dediği, "Kemençeci Yaşar" lakabı ile tanınan Yaşar Turna’nın yanında türkü dinleyerek geçmiştir [1]. İstanbul’a üniversite eğitimi için geldikten sonra müzikle yoğun olarak uğraşmaya başlamışsa da İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden siyasi nedenlerle ayrılmıştır. 1992 yılında profesyonel müzik hayatına atılmıştır. 2004’ün sonlarında sanatçıya akciğer kanseri [2] teşhisi konulmuş ve kanser tedavisi görmeye başlamıştır. 25 Haziran 2005’de, 34 yaşında, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmiştir.
Müzik kariyeri [değiştir]1992’de henüz 20 yaşında iken Ali Elver le "Dinmeyen" adlı özgün müzik grubunu kurmu ve profesyonel müzik hayatı başlamıştır. Zamanla Lazca müzik yapmak için bu gruptan ayrılmışsa da rock’tan kopamamış ve geleneksel Laz halk müziğini rock tabanlı yorumlamaya başlamıştır.

1993’te Mehmedali Barış Beşli ile birlikte Zuğaşi Berepe (Denizin Çocukları) adlı rock müzik grubunu kurmuştur. Lazca rock yapma iddiası ile yola çıkan ve 1995’te Va Mişkunan (Bilmiyoruz), 1998’de de İgzas (Gidiyor) adlı albümleri yaparak bu iddialarını da gerçekleştiren grup, sınırlı sayıda (yalnızca 130 adet) basılmış bir konser albümü (Bruxel Live)çıkardıktan sonra 1999 yılında dağılmıştır.

Kazım Koyuncu, tek başına müziğe devam etmiş ve Salkım Söğüt adlı projelerin ikincisinde 3 şarkıyla yer almıştı. 2001’de Viya adlı ilk solo albümünü çıkardıktan sonra sonra Kanal D televizyonunda yayınlanan popüler TV dizisi Gülbeyaz’ın [3]hem müziklerini yapınca yurt çapında tanınmıştır. Daha sonra Kemal Sahir Gürel ile birlikte Sultan Makamı adlı televizyon dizisinin müziklerini hazırlamıştır..

Karadeniz müziğinin güçlü temsilcilerinden Fuat Saka, Volkan Konak ve Bayar Şahin ile birlikte düzenledikleri, büyük ilgi gören Hey Gidi Karadeniz konserler dizisinin de öncülüğünü yapmış, Nisan 2004’te çıkardığı ikinci solo albümü Hayde ile popülaritesini arttırmıştır.

Ölümünden sonra 16 şarkının 4 tanesi konser kaydı, 4 tanesi (Dünyada Bir Yerde, Yalnızlığı Anla, Hoşçakal, Yine Burada) demo kayıt, geri kalanı ise farklı albümlerde (Gitarın Asi Çocukları (Anılar Düştü Peşime), Grup Patika/Aşk Beni Büyütmedi (Ayrılık Şarkısı), Seyduna (Hayat), Tuncay Akdoğan/Bir Nehir ki Ömrüm (Darbedar), Dinmeyen/Sisler Bulvarı (Askıda Yaşamak), dizi müziği (Le le le) yer alan Dünyada Bir Yerdeyim albümü Halkevleri tarafından Ocak 2007 çıkartılmıştır. Bu albümün geliriyle Kazım Koyuncu Kültür Merkezi çalışmalarına başlamış ve halen çeşitli atölye çalışmalarıyla katılımcılarına ücretsiz eğitimler vermeye devam etmektedir. 2008 yılında Kazım Koyuncu’nun hayat hikayesinin yanısıra bir kısmı hiçbir yerde yayınlanmamış görüntülerle anlatan yönetmenliğini Ümit Kıvanç’ın yaptığı "Şarkılarla Geçtim Aranızdan" belgeseli 3 DVD halinde yayınlanmıştır [4].


Kaybının yankıları 26 Haziran 2005’te Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda düzenlenen tören sonrası onbinler tarafından Hopa’ya uğurlanmış ve 27 Haziran 2005’te doğduğu köy olan Pançol’da fındık ağaçlarının çevrelediği köy mezarlığında ebedi istirahatgahına konulmuştur. Kazım Koyuncu’nun genç yaşta kaybı, gönülden bağlı olduğu Trabzonspor’un vefakar taraftarları, Laz dilinin tanınmasına yaptığı katkılardan dolayı Laz halkı, çevre sorunları konusunda gösterdiği duyarlılığın yanısıra alçakgönüllü, samimi ve hümanist kişiliğiyle kalbini kazandığı büyük halk kitleleri tarafından üzüntüyle karşılanmıştır.


Akıllardan hiç çıkmayacak bir sözü: "Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar ’a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara’ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya."

^ Bir çeşit testis kanseri olan tümör akciğerinde bulunduğundan akciğer kanseri etkisi yaratmıştır
^ dizinin bazı bölümlerinde oyuncu olarak görev almıştır
^ Şarkılarla Geçtim Aranızdan: Kazım Koyuncu belgeseli




Sen Karadeniz’in hırçın dalgaları gibi
zalim kıyılara çarpan çocuk,
Tellerde inleyen duyarlı yüreğinden
kulaklarımıza gelen tınılarını unutmadık...
Şarkıların dillerimizde,
Dido nana,
Sen gittin ya adaşım
sen gittin ya öte yana
buralarda ağlayan ağlayana,
biliyorum sen istemezdin kimsenin ağlamasını
çünkü ağlamalara dayanamazdın,
kimsenin ağlamaması içindi hep mücadelen,
sen genç adam,
sen koca yürekli bir gençtin...

Müziğin ve mücadelen önünde saygıyla eğiliyorum...
Allah mekanını cennet etsin dostum....

(Değerli müzisyen ve dava adamı Kazım Koyuncu’nun 3.ölüm yıldönümü nedeni ile)

Kazım DOĞAN

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kazım koyuncu anısına Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kazım koyuncu anısına yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KAZIM KOYUNCU ANISINA yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
seda_sonsuzluk
seda_sonsuzluk, @seda-sonsuzluk
26.7.2008 09:40:02
Sevgili Kazım abicim bu yazın beni öyle çok duygulandırdı ki söyleyecek söz bulamıyorum Sevgili Kazım KOYUNCU benim çok değerli dostumdur Onu rahmetle anıyorum ben de bir kez daha onu kaybetmenin verdiği hüzünle... Bir süre sonra sevgili Kazım abimin kardeşi Niyazi bizlere merhaba diyecek o güzel sesiyle onda belki tam anlamıyla değil ama Kazım abimizi birazda olsa bulacağımızı düşünüyorum asla yerini alamaz ama bi o kadar güçlü bir ses abisinin veliahtı ki zaten Kazım abide veliahtım olacaksın derdi hep kardeşine ben de inanıyorum ki en güzel şekilde bunu yerine getirecek sevgili Niyazi...Tekrardan güzel yüreğine sağlık Kazım abicim yazından ötürü...
alisevket
alisevket, @alisevket
25.6.2008 21:25:02
karadenizin hırçın devrimçisi,müzisyeni sevgili kazımın anısına buyazı o kadar harika olmuş ki
müsadenle bende altına imzamı koyuyorum
usta bir kaleme yakışan bir yazı ve duyarlılık
kanser illetinin bizde aldığı değerin acısı hala yüreğimizde
anısının önünde saygıla eğiliyorum.
duyarlı kaleminizi saygiyla selamlıyorum
kardelenim
kardelenim, @kardelenim
25.6.2008 20:08:12

KAZIM KOYUNCU ANISINA

Geleneksel Karadeniz müziği ile rock müziği sentezleyerek kendi tarzını yaratan Laz bir şarkıcıdır.
Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Yeşilköy (Lazca: Pançol) Köyü’nde, 7 Kasım 1971 tarihinde doğmuşsa da nüfusa geç kaydedildiğinden dolayı resmi doğum tarihi 10 Mayıs 1972’dir. Müziğe ortaokul birinci sınıfta mandolin çalarak başlamış, çocukluğu, "üstadım" dediği, "Kemençeci Yaşar" lakabı ile tanınan Yaşar Turna’nın yanında türkü dinleyerek geçmiştir [1]. İstanbul’a üniversite eğitimi için geldikten sonra müzikle yoğun olarak uğraşmaya başlamışsa da İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden siyasi nedenlerle ayrılmıştır. 1992 yılında profesyonel müzik hayatına atılmıştır. 2004’ün sonlarında sanatçıya akciğer kanseri [2] teşhisi konulmuş ve kanser tedavisi görmeye başlamıştır. 25 Haziran 2005’de, 34 yaşında, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmiştir.
Müzik kariyeri [değiştir]1992’de henüz 20 yaşında iken Ali Elver le "Dinmeyen" adlı özgün müzik grubunu kurmu ve profesyonel müzik hayatı başlamıştır. Zamanla Lazca müzik yapmak için bu gruptan ayrılmışsa da rock’tan kopamamış ve geleneksel Laz halk müziğini rock tabanlı yorumlamaya başlamıştır.

1993’te Mehmedali Barış Beşli ile birlikte Zuğaşi Berepe (Denizin Çocukları) adlı rock müzik grubunu kurmuştur. Lazca rock yapma iddiası ile yola çıkan ve 1995’te Va Mişkunan (Bilmiyoruz), 1998’de de İgzas (Gidiyor) adlı albümleri yaparak bu iddialarını da gerçekleştiren grup, sınırlı sayıda (yalnızca 130 adet) basılmış bir konser albümü (Bruxel Live)çıkardıktan sonra 1999 yılında dağılmıştır.

Kazım Koyuncu, tek başına müziğe devam etmiş ve Salkım Söğüt adlı projelerin ikincisinde 3 şarkıyla yer almıştı. 2001’de Viya adlı ilk solo albümünü çıkardıktan sonra sonra Kanal D televizyonunda yayınlanan popüler TV dizisi Gülbeyaz’ın [3]hem müziklerini yapınca yurt çapında tanınmıştır. Daha sonra Kemal Sahir Gürel ile birlikte Sultan Makamı adlı televizyon dizisinin müziklerini hazırlamıştır..

Karadeniz müziğinin güçlü temsilcilerinden Fuat Saka, Volkan Konak ve Bayar Şahin ile birlikte düzenledikleri, büyük ilgi gören Hey Gidi Karadeniz konserler dizisinin de öncülüğünü yapmış, Nisan 2004’te çıkardığı ikinci solo albümü Hayde ile popülaritesini arttırmıştır.

Ölümünden sonra 16 şarkının 4 tanesi konser kaydı, 4 tanesi (Dünyada Bir Yerde, Yalnızlığı Anla, Hoşçakal, Yine Burada) demo kayıt, geri kalanı ise farklı albümlerde (Gitarın Asi Çocukları (Anılar Düştü Peşime), Grup Patika/Aşk Beni Büyütmedi (Ayrılık Şarkısı), Seyduna (Hayat), Tuncay Akdoğan/Bir Nehir ki Ömrüm (Darbedar), Dinmeyen/Sisler Bulvarı (Askıda Yaşamak), dizi müziği (Le le le) yer alan Dünyada Bir Yerdeyim albümü Halkevleri tarafından Ocak 2007 çıkartılmıştır. Bu albümün geliriyle Kazım Koyuncu Kültür Merkezi çalışmalarına başlamış ve halen çeşitli atölye çalışmalarıyla katılımcılarına ücretsiz eğitimler vermeye devam etmektedir. 2008 yılında Kazım Koyuncu’nun hayat hikayesinin yanısıra bir kısmı hiçbir yerde yayınlanmamış görüntülerle anlatan yönetmenliğini Ümit Kıvanç’ın yaptığı "Şarkılarla Geçtim Aranızdan" belgeseli 3 DVD halinde yayınlanmıştır [4].


Kaybının yankıları 26 Haziran 2005’te Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda düzenlenen tören sonrası onbinler tarafından Hopa’ya uğurlanmış ve 27 Haziran 2005’te doğduğu köy olan Pançol’da fındık ağaçlarının çevrelediği köy mezarlığında ebedi istirahatgahına konulmuştur. Kazım Koyuncu’nun genç yaşta kaybı, gönülden bağlı olduğu Trabzonspor’un vefakar taraftarları, Laz dilinin tanınmasına yaptığı katkılardan dolayı Laz halkı, çevre sorunları konusunda gösterdiği duyarlılığın yanısıra alçakgönüllü, samimi ve hümanist kişiliğiyle kalbini kazandığı büyük halk kitleleri tarafından üzüntüyle karşılanmıştır.


Akıllardan hiç çıkmayacak bir sözü: "Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar ’a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara’ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya."

^ Bir çeşit testis kanseri olan tümör akciğerinde bulunduğundan akciğer kanseri etkisi yaratmıştır
^ dizinin bazı bölümlerinde oyuncu olarak görev almıştır
^ Şarkılarla Geçtim Aranızdan: Kazım Koyuncu belgeseli




Sen Karadeniz’in hırçın dalgaları gibi
zalim kıyılara çarpan çocuk,
Tellerde inleyen duyarlı yüreğinden
kulaklarımıza gelen tınılarını unutmadık...
Şarkıların dillerimizde,
Dido nana,
Sen gittin ya adaşım
sen gittin ya öte yana
buralarda ağlayan ağlayana,
biliyorum sen istemezdin kimsenin ağlamasını
çünkü ağlamalara dayanamazdın,
kimsenin ağlamaması içindi hep mücadelen,
sen genç adam,
sen koca yürekli bir gençtin...

Müziğin ve mücadelen önünde saygıyla eğiliyorum...
Allah mekanını cennet etsin dostum....

(Değerli müzisyen ve dava adamı Kazım Koyuncu’nun 3.ölüm yıldönümü nedeni ile)

Kazım DOĞAN
--------------------------------------------------------------------------
Harika bir önsöz harika bir yazıydı kutlarım kazım böyle bir sanatçının hayatını konu alan bir yazı bölünemez diye düşünerek tamamını alıp ekledim, Yarım kalmış yaşamını en azından biz duyarlı hayranları tarafından anılarak tamamlamak adına ruhu şaad olsun... Çok ender gelebilecek sanatçılardan birisiydii bir Gelavare köprüsü, Ben sendi sevduğum gibi türküleriyle sesi hala kulaklarımızı doldurmakta ve hemen hemen hergün dinlediğim şarkıları arasında. Böyle bir sanatçıyı kaleme alman gurur vericiydi duyarlı yüreğine tşk ler sevgiler...

kardelenim tarafından 6/25/2008 8:12:33 PM zamanında düzenlenmiştir.
su-susar-sa
su-susar-sa, @su-susar-sa
25.6.2008 15:37:45
10 puan verdi
Sen Karadeniz’in hırçın dalgaları gibi
zalim kıyılara çarpan çocuk,
Tellerde inleyen duyarlı yüreğinden
kulaklarımıza gelen tınılarını unutmadık...
Şarkıların dillerimizde,
Dido nana,
Sen gittin ya adaşım
sen gittin ya öte yana
buralarda ağlayan ağlayana,
biliyorum sen istemezdin kimsenin ağlamasını
çünkü ağlamalara dayanamazdın,
kimsenin ağlamaması içindi hep mücadelen,
sen genç adam,
sen koca yürekli bir gençtin...

Müziğin ve mücadelen önünde saygıyla eğiliyorum...
Allah mekanını cennet etsin dostum....

Vefalı ve duyarlı yüreğinizi saygıyla selamlıyorum..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.