- 749 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ:TÜRKİYE AVRUPA BİRLİĞİNE NEDEN GİRMELİ?
Hepinizin de bildiği gibi yıllardır süregelen bir konudur Türkiye’nin AB’ye üyeliği. Ülkemizde herkes tarafından tartışılan, kimisinin onayladığı, kimisinin onaylamadığı bir süreçtir. Kimisi istiyor. Kimisi ‘Amaan Türkiye AB’ye girse ne olacak? Bizim AB’ye ihtiyacımız mı var diyor.
Süreç itibari ile ülkemizde hayati önem taşıyan şartları göz önünde bulundurursak Türkiye’nin AB’ye girmesi son derece önemlidir.
Türkiye’nin AB ile ilişkileri, Avrupa Ekonomik Topluluğu ile 12 Eylül 1963’de imzalanan ve 1 Aralık 1964’de yürürlüğe giren Ankara Anlaşmasının temelini oluşturduğu ortaklık rejimi çerçevesinde başladı. Bu tarihten sonra Hazırlık-Geçiş ve Nihai (Son karar-Final) dönemi olarak 3 ana başlık altında devam eden ilişkilerimiz hazırlık aşamasını tamamlamakla birlikte Geçiş Dönemi için büyük bir önem teşkil eden ‘Gümrük Birliği’ Anlaşması 1 Ocak 1996’da yürürlüğe girerek ileri bir seviyeye gelmiştir. Ülkemizle üyelik müzakereleri 3 Ekim 2005’de başlatılması kararlaştırılmıştır.
Peki neden biz AB’ye girmeliyiz?
En önemli başlıklar altında şöyle özetleyebilirim ki; Türkiye’nin AB’ye girmesinden sonra;
1)Her T.C. vatandaşı aynı zamanda AB vatandaşı olacağı gibi Türkçe AB’nin resmi dillerinden biri olacak ve Türkiye’de ki tüm işçiler, tüm vatandaşlar AB ülkelerinde serbestçe dolaşım hakkına sahip olacak, pasaport olmadan nüfus cüzdanı veya geçerli bir kimlik kartı ile özgürce seyahat edebilecekler.
2)Neredeyse tüm vatandaşımızın şikayet ettiği asgari ücret ve yıllık gelir planlaması Ekonomi ve Pazar fiyatları da göz önünde bulundurularak vatandaşın rahat edebileceği seviyeye getirilecek ve ayrıca vatandaşın çok sevdiği yıllık izinlerde 1-5 yıl arası çalışanlar için 2 hafta iken bu süre tüm çalışanlar ve işe yeni girenler dahil 4 haftaya çıkarılacak. Neredeyse 1 ay rahatça tatilin tadını çıkaracaklar.
3)Evlilik yaşı bilindiği gibi ülkemizde özellikle Doğu’da neredeyse 12 yaşına düştü. Artık bu tarihe karışacak. Evlilik yaş sınırı artık kadın-erkek ayırmadan 18 olacak. Ve ayrıca 15 yaşın altındaki çocukların çalıştırılması yasak olacak. Evlilikte eşlere eşit söz hakkı tanınmakla birlikte eşlerin çalışmak için birbirinden izin alma zorunluluğu artık olmayacak. Yani ‘kocam çalışmamı istemiyor, ben istiyorum ama eşim izin vermiyor çalışmama’ devri son bulacak. Kadına şiddette ve evlilik içi veya evlilik dışı cinsel saldırılarda cezalar daha ağır olacak.
4)AB’ye uyum sürecinde ücretli doğum izni 12 haftadan 16 haftaya çıkarıldı. Kadın işçi bu iznin tamamlanmasının ardından isterse 6 ay ücretsiz izin de kullanabiliyor. Memur olan kadınlarda ise bu izin 12 ay’a kadar uzatılabiliyor.
5)Çiftçilere istikrarlı gelir sağlanacak ve Türkiye’de ki çiftçiler AB üyeliği ile birlikte yaklaşık 600 milyon nüfuslu alım gücü yüksek bir pazarda tarım ürünlerini serbestçe pazarlama hakkına sahip olabilecek ve AB’nin çiftçilerine sunduğu mali olanaklardan eşit ölçüde yararlanabilecek. Organik tarım kapsamında tohumdan gübreye kadar her şey organik olacak ve artık nerede kesildiğini bilmediğimiz eti yemeyeceğiz. Yediğimiz etlerin kesildiği kesimhanelere kadar her şey araştırılıp, etin tedarik edildiği yerin, hayvan gruplarının kimlik numarası olacak ve onay sürecinden geçecek. Kesimhanelerinin tespit edilemediği onaylanmayan etler piyasaya sürülemeyecek. İçtiğimiz sütler daha sağlıklı olacak. Sütlerde ki bakteri oranı bilindiği gibi Türkiye’de daha fazla. Ve bazen süt diye içtiklerimiz biz farkında olmadan çeşitli hastalıklara yol açıyordu vücudumuzda. AB üyeliği ile birlikte kayıt dışı sütler ve bakteri oranı yüksek sütler asla ve asla piyasaya sürülemeyecek.
Türkiye’nin AB’ye girmesi ile birlikte bu saydıklarımın dışında daha birçok değişiklikler olacak. Bu önemli başlıklar ise vatandaşımızın en çok şikayet ettiği konular olup değişmesini en çok istediği şeylerdir. Yani bütün bu değişiklikler biz AB’ye girmeden biraz zor gibi görünüyor. Bazı vatandaşlarımızdan duyuyorum ki; ‘AB gelsin bize üye olsun biz neden AB’ye üye oluyormuşuz’ diyerek yaşadığı şartlardan aşırı memnunmuş gibi kabadayı kesiliyorlar. Yahu AB neden bize üye olsun siz her şeyden bu kadar şikayetçi iken. Biraz destek verelim. Elele verelim ki ülkemiz insanı daha iyi şartlarda hayatını devam ettirsin değil mi?
Dil ,din, ırk ayrımı yapmadan, barış ve huzur içinde yaşamak için gelin bu geçiş dönemini de tamamlayıp Finali beraber kutlayalım.
Daha iyi bir TÜRKİYE için elele….
Sevgiyle
AYŞE ERDOĞAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.