KENAN EVREN VE BEN

• 4 Mart 2015 Çarşamba 19:23:21

Ben izmirin karşıyaka ilçesinde oturmaktayım yıl 1980 kahveye geldim o zaman bekçiler vardı
Bizi tanırdı babamdan dolayı bir gün hüseyin oğlum bak asker kaçağı olarak aranıyorsun dedi
Bunu baban duymasın sen askere git dedi tamam abi dedim karakoldan bir kağıt verdi
Doğru Çorum askerlik şubesine git dedi aldım kağıdı eve geldim baba ben askere gidiyorum dedim
Geç bile kaldın dedi çantamı hazırladım akşam otobüse bindim Çoruma indim hala oğlu ali abi
Çorum askelik şubesinin karşısında taksiçilik yapıyordu durumu anlatım bereber gittik
Hemen muayne için amasyaya gideceksin ddiler akşam halamda kaldım sabah çorumdan
Amasya arabasına bindim öğle olmuştu askeri hastaheye vardım şubeden verilen pusulayı gösterdim
İkinci katta melih doktor var dediler çıktım sordum odanın kapısına geldim kapıyı vurdum İiçeri girdim Doktor iki gözü iki çeşme ağlıyordu kağıdı uzatım ellerini kaldır dedi kaldırdım
Öne doğru uzat dedi uzatım iki dizinin üstüne çök dedi çöktüm ağrın sızın varmı dedi yok dedim
Sağlamdır diye bir evrak verdi çoruma askerlik şubesine getirdim ordadan sülüsümü aldım sivas temel tepe 26 MAYIS 1980 Asker oldum yemin törenleri bitmiş ben devre kayıbı asker oldum bir koğuş gösterdiler
Benim gibi iki kişi daha vardı sivil geziyorduk bir hafta sonra on kişi olduk takım kuruldu elbisemizi ÇIkardıK askeri elbise giydik artık asker olmuştum fakat her gün on kişi on beş kişi geliyordu
Bir ay sonra 600 kişi olduk ne yatak yetiyordu ne yemek devre kayıbı askerdik olmadık
Küfürlere maruz kalıyorduk herkes sağcı solcu diye ayrılıyordu o zamanlar ülkede her gün yüzlerce insan
Ölüyordu çok sıkı disiplin altında eğitim yapıyorduk çök kötü küfürler ediyordu bir üs teğmen adı
Halil ibrahim çiçeksiz çok ahlaksız bir subaydı eğitim bitti dağıtımlar okundu ben ve 253 kişi inzibat olarak istanbul merkez komutanlığına dağıtım olduk benim celal aytan diye bir arkadaşım vardı
Tabur taşınacak on gün sürer dedi gel firar edelim dedi ben senin çantanı aldım tel örgü dışında bir yere Sakladım dedi hasan çavuşa sordum gidin dedi biz gece bir sıralarında kaltık koğuştan tel örgüden atladık
Elbiseleri giydik yola çıktık hiç bir araba bizi almadı beni yolun yanına yatırdı kamyonun önüne atladı kamyon durdu kamyona bindik bizi otobüslerin durduğu yerde indir dedik kamyoncu bizi sivas çıkışı bir
Otobüslerin durduğu yede indirdi benim hiç param yoktu celal karstan gelen istanbula giden bir
Otobüste yer buldu bindik akşam sekiz gibi istanbula gelmiştik top kapıya gelmeden otobüsten indik bir Taksiye bindik feri köy dedi vardık bir kahvenin önüne bütün millet dışarı çıktı celal gelmiş diyen
Sarılıp seviniyorlardı oturduk yemek yedik kahvenin yanında köftecı vardı karnımız doydu
Gitik celalın babasının evinde yattık sabah dokuz gibi kalktık kahvaltı yaptık sokağa çıktık
Aynı bizim gibi gece kondu bölgesiydi feriköyde dedi yoldaş sana bana elbise alalım dedi bende hangi Parayla dedim sen karışma dedi gittik beyogluna bir mağzaya girdik iki takım elbise aldık parasını celal Verdi dayımın yanına gidelim dedi sultanahmet caloğlunda çalışıyordu dayım vardık dayıma çay içtik
Dağıtım olduğumuzu söyledik celal cebime bir demet para koydu olmaz dedimsede borç veriyorum sonra
Ödersin dedi dayımın ev telofonunu aldı giiti artık taburun gelmesini bekliyorduk tabur on beş gün sonra Geldi sivilleri çıkardı asker elbisesini giydik mekez komutanlığının önünde bekledik bizimkiler geldi Hemen onlar askeri araçla girerken bizde bereber girdik celal asubayla bir şey konuştu hemen sıraya Geçtik listede adımız okundu o gün orada kaldık gine altlı üstlü ranzada yatık sabah dağıtımlar okundu Ben bakir köy bölge celal hava alanı takıma düştük iki gün sonra bir yüz başı bir üst tegmen bir baş çavuş Geldi merasim takımına asker seçecekler dendi iştimaya geçtik 123 kişi vardık sıradan selam verip isim Künye okuyorduk bana geldi sıra hüseyin yılmaz çorum emret komutanım dedim çakı gibi askerdim beni
Seçtiler bir seksen beş boyum seksen kilo ağırlığım hava alanına takıma geldik burda en ufak boylu Bendim ne arkadaşlar vardı bu arada darbe oldu ben ve arkadaşlar bir hafta elbise çıkarmadık düzgün Yemek yemedik sefa köyde ana cadde üzerinde her elli metrede bir asker dizildik darbe oldu askeriye
Yönetime el koydu tekrar celala orda buluştuk ortalık sakineşti tekrar takıma döndük gece devriye Geziyorduk mersimlere çıkıyorduk çogu merasimler kısa sürüyordu ben kapıcı giyinıyordum yani Genaraldan ast olana selam yermiyorduk bir gün kenan evren ve darbecı paşalar gelecek diye Aaskeri Havaalanına merasime çiktık ben denizci kıyafeti giymiştım sabah onda kapıya geçtik gelen paşalara elam Veriyordu saat dört oldo daha ayaktaydık yorulmuştuk yaklaşik yedi saate yakınesas duruşta Bekledik Kenan paşa ve darbecı komutnlar geldi içeri girdiler tahsin şahin paşa dışarı çıktı bana baktı elini Su içer Gibi yap dedi emredersin komutanım dedim ayagındaki botla benim sol ayak bilegim etekmeyle
Vurdu o esnada kenan evren dışarı çıktı benim gözümden yaş nasıl süzülüyor bunu kenan paşa gördü niye Ağlıyorsun diye sordu tahsin paşa anasını özlemiştir oruspu çocuğu dedi karşımda olan asker arkadaşım Yere düştü bayıldı oradaki komutanlar kaldırıp götürdü dizimdeki yar nasıl kan aktıysa bottan dışarı Akmaya başladı bunu gören kenan paşa dehal askeri değiştirin dedi beni aldılar odanın birisine botu Çıkardılar bot kan dolu ambulas geldi hastaneye giitim pasuman yaptılar iyileştim şimdi ben elli beş Yaşındayım onlar ölüm döşeğinde soruyorum sizlere bu insanları nasıl bir ana baba yetiştirmiş bunlar nasıl Başarıyı elde etmişler nasıl ğenaral olmuşlar bu melmeketin nasıl bu hale geldiğini bir genaral ve bir erin Anısını anlatım hakkımı helal etmiyorum beni seni asan kesen paşalara ve onu destekleyen iş birlikçilere Yazıklar olsun bu günlük bu kadar saygılar*
hüseyin yılmaz 4 3 2015