- 542 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
sonra herkez
telefon çaldı,
-helo
-neydiyon yavru kurt dedi karşıdaki
-neydeyim sere serpe bir film seyrediyorum
-tamm hade kalk gel,
-offf filmmm seyrediyommmm
-kalk gelllll dedim,kahve var,taze çay var,
-napim ya ben çayımı demledim daha içmedim bile,
-ama sütlaçda yapdım,mis gibi dibini acuk yakdım,
ya ben sütlü tatlı sevmem ki,
-salakkkkk gel dedimmm,hem tarhana çorbası içiyorum mis,ondanda veririm,
-hahahahahahahaha,sen beni yiyecek ve içecekle kandırabileceğinimi sanıyorsun?
-ya ne alakası var bebeğim,gel işde beraber vakit geçirelim,
offff filmin en güzel yeri yaaaaa,keyfim öyle güzelki,öyle miskinim ki,
-bak gel diyommmm getirme beni oraya,haaa gelirkende sigara al wiston biliyon zaten,
-bakarız
-bakmaaaaaaaaa,gelllllllllll dedimmmmmm,
-ammada çeçeronsun ha,
hade yavru kurdum bekliyom,
-kurtlar yer inşallah seni salak,
-eşek
-manyak
gelmede kırayım bacaklarını,
-offf tamm be,pantolonumu giyeyim bale...
telefon kapanır çat diye ne bir bb cümlesi ne bir hade kapadım.
öylece iki insan arasındaki en güzel söylem ve hareket diliyle.
Kalkılır pantolon aranılır evin içinde acaba dün akşam geç vakit nereye fırtatılmışdı,bir zaman sonra bulunulur,güzelim filmde mındar oldu diye söylenilir,ama genede kuzu kuzu gidilir...
Alttan kapı zili çalınır,yukardan hem alt hem üst kapı açılır,yukarıya üşengeç ve keyfi kaçmış en yavaş adımlarla çıkılır,bekleyen falan yokdur bilir,neden acele etsin ki,kapı açılıp mutfağa geçmişdir kapıyı açan.Heyyy diye bağırılır,kapıda karşıla len beni bir günde denir.
-yavru kurdum,dişlerimi fırçalıyordum diye piş piş sırıtır karşıdaki,
-dişlerini yapdırıyon ya tümden gale güzel bakarsın der gelen,
öpüşülür,
-ne çağırdın sen beni böyle zorla olummm len
-gel işde bugün evdeyim tekim bütün günü beraber geçirelim diye der,hem çorba,sütlaç,çay kahve,ilgi alaka,daha ne isterki bir insan der karşıdaki,
-zıkkımın peki,rahat bırakılmak olmasın acep der gelen,
-he bok var evde öyle tıklı bütün gün,nankör köpek der karşıdaki,
-sus len çimdiririm bak eşek der gelen,bezgin yorgun,bıkkın birşekilde mutfakdaki en güzel köşeye otururken,
-çaymı kahvemi bebem der karşıdaki,
-gelen hele dur ya,kıçım yer görsün,
-tamm der hemen karşısındaki sandalyeye ilişir pis pis sırıtarak,yüzünde gereksiz bir piçlik ve munzurlukla,
-gelenin dikkani çekmişdir bu piçsel ve içsel yüzdeki durum ama,bezginliğinden sormaz,nasılsa az sonra en yılışık haliyle dökülecekdir herşeyi tek tek,
-su ver len bana der gelen,
-hemen yavru kurdum der azındaki sigarayı gelene verirken,
-bezgin yorgun sigarayı içine çeker,wiston layt,en sevdiği sigara,ikiside onu içerler zaten,senin kıçın genişlemiş der gelen,karşısındakine,gülerek,
-yaaa hassikdir benim mabedim hep böyle zaten der,
-evt ağız sulandıran cinsden,
kahkalar havada uçuşur,
sonrası nemi?
-3 saat boyunca çok güzel anlar geçer,çay kahve sigara ve muhabbet...
telefonlar sessize alınmışdır,özel ne varsa konuşulmak için...
Akşamüzeri,
-gidiyom der,gelen,yavaşça yerinden kalkıp,
-tamm der karşısındaki,
-gece sinemaya gidiyormuyuz?
-tabi,söz verdin kaçamassın,
-ok
-adı neydi filmin?
-grinin elli tonu,
-hahahahaha,ne komikmiş,eeli ton,amma sallamışlar,
-susssss gidilecek o filme,gebertirim.
-ayakkabılarımı bağlıyamıyorum bağlasana der gden,
-hassikdir götüm der karşıdaki,
-gene kocaman kahhakahalarrrr
apartman kapısı kapanırken,giden ne hoş vakit geçirdiğini düşünür...
içinde ise başka bir düşünce daha yer alır aniden,
-karşıki bankda şimdi beynime bir 7.65 dayayıp sıksam,geldiğim yere sikdirolup gitsem ya der,
yaşamak ne kadar hoş anlarla dolu olursa olsun,kiminle olursa olsun,koskocamn bir fiyaskodur onun için...
bu fiyaskoyu sürdürmenin kime ne faydası varki,azına sıçayım bu dünyanın der içinden,etrafına boş ve sevgisiz gözlerle bakarken...
en son bu kadar dibe,liseden sonra düşmüşdüm,şimdi nedir bu ölüm kokusu burnumda,nedir bu tazı gibi ölümü koklamak?
bu sorularla yürür,yürür,geçeren kimin yanından geçtiğini bile algılıyamadan.
Neden bir köprü altı yok bu sokduğumun memleketinde,elime bir şişe şarap ve sigara paketi alıp,gidip sabaha kadar içip küfretmek varken,neden yapamıyorum ha? der....
kalbim acıyormu?
ağlıyormu?
canmı çekişiyor?
biri sıkıp sıkıp mı bırakıyor?
ne bok oluyor lan bana................................................
bahar geliyor ve ben baharın kokusunu alamıyorum...der içini çekerek...
yürür yürür küfür ederek,yanından geçen yeni doğurmuş,bebeleri sallanan,yaşlı ve bakımsız belkide aç sokak köpeğine bakıp,lan sende benim gibisin,ölmüssün ağlıyanın yok diye konuşur,köpek başını önüne eğerek,hafif bir mızlanma ve evt der gibi ses çıkarır...
Beraber evin köşesine kadar yürürler.
sonra herkez .........
kahve içmek lazım...