Neruda’nın Ateşi (Pablo Neruda)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Önce gözleri kapanır ,ardından son nefesinin uzun bir oh sesinden ayrılışı, Kara Adanın sahillerini gözyaşlarıyla dövmesine izin verişi. .(…) Ve benim içimden, onun adına geçenler … Son dem ,son nefesimden, hadi gidiyorum, elveda benden …!
Neruda’nın ateşini taşıyan büyük yitiş, senin gözlerini ele geçiren şiir ve Neruda öylesiye buhran bir sokak arası, vurgun bir dalganın ağıtı gibi…Neruda uyan ! Şiir isyanda seni saymakta, şiir isyandır diyen dilin susmakta, neden? Vurulan bedenlerin, düşen gövdelerin toprağa sarılması, hani benim ellerim, hani benim gözlerim sarardı ya sizi, ateşli sabrım besler yüreğimi.
“Taşlar toprağın kemiğidir” ve “çakıl taşlarının yaşı yoktur” .dediğinde ,benim içimden geçenlerde, Hangi taşa baksan gözü yaşlı, toprak içine gömülü yüzü yaslı oysa çakıl taşlarında biraz kan biraz daha kan…Kaç dalga daha vurmuş yine izi kalmış…Üzerine bulaşan kanın izi Neruda’nın göz yaşlarından mı bulaşmış ?
Neruda “Nehirler gibi/ ağlamak istiyorum/ Garip bir başıma ben/ Kaygılar almalı beni” derken oğulları ölen anaların, işkence edilenlerin, yalancı tanıklıkların, suskun kalıntıların, gökle konuşan ağacın, açan bir gülün sesidir. “Ne zaman verilir güle/ topraktan çıkma emri?” ya da “Neler öğrendi ağaç topraktan/ ki konuşur şimdi gökle?”
Belki de diyordum onun için:
Ölesiye bir yorgunluk, öylesine bir söz için şiir, öylesine yaşamak değil onun ki, ölesiye şiir ,ölesiye özgürlük ve onun için hayat sadece öylesineymiş. Hayata inat kadınlar ‘’çocukları için ekmek olan kadındır ‘’Anam diyordu, ’’Daha dün un torbalarından bana diktiği donlar ,ve o an içimi dolduran sevinç çocuksu anlar nerede ? Hayata inat hayat ,zamana inat şiir artık benim bütün giysilerim !….
Nefesinin tükendiği yerden,onun nefesi olan yığınla sese hayat veren Lorca, Vallejo, Aleixandre, Hernandez, Alberti, Plaja, Salas Viu, Maria Teresa Leon, Eduardo Carranza, Carlo Levi, Paul Eluard, Venturelli, Mayakovsky, Alberto Sanchez, Miguel Otero Silva, Zoilo Escobar, Shakespeare, Nâzım Hikmet, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Hasan Hüseyin, Can Yücel’den Haydi yeniden Neruda’nın ateşini yakan o nefesten hepimize düşen şiirden,sözden,hikayeden bahsedelim…Neruda içimizdeki özgürlük ateşinin en temiz yerinden defalarca seslenecektir yeniden….
1971 yılında Nobel Ödülünü de kazanan Pablo Neruda’ya, aynı zamanda Şilili Büyük Dünya Ozanı adıyla 1952’’de Dünya Barış Ödülü verilirken, bir yıl sonra da Stalin Ödülü verilmiştir
Berşah-Nurhan Doğrul
YORUMLAR
Ah ağıtlar ve gözyaşı,keşke ağlamakla ve sitemle hüzünle özgürlükler kazanılsaydı,nitelikli bir eser tebriğimle.