Piram Şehri İtleri
Hayatın garip seansları. Aynı cizgilerin parçalandığı. Garip hassasiyetsizliklerin mağdur ettikleri. Ve mağlup ettikleri. Aynı noktada biriken sima kalıntıları. Cevapsız çağrılardan sarkan yüzler. Hayattan kaygısız avuçlarla çekilmiş iki yüzden bir etmez gölgeler.
Saygımın zerresinin uğramadığı suratlar için örülen kale ve kapısı. Hayberde bir dev gibi savuracağım. Savunulacak bir taş kalsa kanım kumda desen. Hak yerinde kınında bir kılıç, parçalayacak hayaletleri gerçeğe meyleden. Hörgücünde sonlanacak suyu ellerimle kurutunca kağıtları, dilim çatlar ise ölürüm. Yumruklarımda et izi dişten kalan. Yolumda nesneler gökten yere çekilen. Bir adım önümde olsalar görecekler şiddetin zevcesini kolumda yürürken. Selama kalkışan dudaklarında buluşacak yoksul çocukluğumun acısı. Göğsümde biriktirdiğim geçmişin, bedenine kavuşmasını bulduracak bana zaman.
Yetimlerin barındırıldığı hava koşulları ve görmezden gelinen yakınlıklar. Bir kalbin saflığını kirletecek olan kefenine toprağı atmayacak kimselerin tartışmaları. Can yakıcı değil mi? Savunulanlar it götünde pireyken, tartışılan nedense sevgiler. İki gözün çırpındığı yağmurlu yolculuk. çamurların küfürlere bulaştığı ağır çekimli cesaret sahneleri.
Saygının dibi tuttu, tava kapkara. Zarafet ve zarifliğin ilk basamağına dahi adımlarını atamamış it sürüsü. İncelik nedir bilmeyen toynaklı varlıklar. gözlerine sürülmüş siyah suçlu imleçleri. Ne kadar da şıklar. Öyle değil mi? Gerçek düşünceye varamamış, insani yaşayıp hayvanca inleyen müsfetteler. Ardan ve edebinden yoksun dişi sineğe dahi el açan tarla fareleri. Kimliği şaşmış dostluk düşkünleri. Bir de üretkenler. Kankalar panpalar, kardeşcilikler.
Basite indirgenip ahlaksızlaştırılacak daha kaç bakış var. Kelimelerin şerefleri gidiyor oysa nehirlerden üreyen güzeller hak etmeliydi doğru dilde ıslanmayı.
Bu dünyadan bi’ siktir olup gidin. Mümkünse.
Bahattin BERKDİNÇ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.