- 975 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KENDİNİ ONUN YERİNE KOY!
Kendini onun yerine koy! Neden senin gibi düşünmediğini, neden bazen yalnızlığı seçtiğini,
neden az konuştuğunu, neden annesinden bahsederken gözlerinin buğulandığını, neden
bakışlarını kaçırdığını seninle göz göze gelince, neden sınırları zorladığını “O” olarak
anla! O ol ve onun gibi düşün!
Kim bilir, neleri saklıyor yaralı yüreğinin kıvrımlarında? Hangi yokuşlar yoruyor onu? Hangi
taşla kırmışlar kanadını? Senin hangi sözün hâlâ bir bıçak gibi kesiyor gönlünün hassas
yerlerini? Hayat niye anlamını kaybetmiş onun için? Yoğurdu neden şeker katarak yiyor?
Kedisinin adı neden Felek? Renklerden yeşili, sayılardan on dördü neden seviyor?
Alışverişten neden nefret ediyor? Yağmur neden önce onu ıslatıyor; yıldırım niye
korkutuyor onu? Yine de neden sonbaharı ilkinden çok seviyor? Saçları neden dağınık ve
mendilleri neden düzenli? Pamukta fasulye yetişeceğine neden hâlâ inanmıyor? Okuduğu
bütün kitapları neden yakmış? Belediye otobüsleri neden dar geliyor ona? Bitmiş tükenmez
kalem koleksiyonuna neden başlamış? Çayı neden soğuk seviyor? Bir gün çok zengin olursa
neden bir köye yerleşecek? Bütün bunları ancak “o” olursan anlarsın!
O ol ve gör karşındaki seni! Nasıl biri olduğunu, kaypaklıklarını, yalanlarını, kaçışlarını,
ihanetlerini, çekilmezliklerini gör! O ol ve karşındaki sana tahammül et bakalım;
edebilecek misin? O ol ve sev karşındaki seni; sevebilecek misin?
Sana onun gözüyle bakmadan, sakın ona kendi gözünle değer biçme! Yanılırsın! Kendini
onda değerlendir ki o da sende değer bulsun!