- 730 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAZICI ' DA, GÜLÜN DERDİYLE DERTLENMEK.. / Hikmet OKUYAR
Şiir dünyasında Şebingüllü şiirler arasında gezinirken ŞU GÜLÜN DERDİNE BAK / Hayrettin YAZICI deyişine rastladım..
Özenle okudum..
Duygulandım..
Sık sık mesaj göndererek dillendirdiğim ’’ Toprağa bir Şebingülü fidanı dik Türkiye çöl olmasın.. Şebingülü için bir şiir de sen yaz.. Hikmet OKUYAR ’’ deyişimi tekrarlarken çok güzel paylaşımlara rastlıyorum.. Geçen gün de Sivaslı Ozan Zaralıcan şiirini gördüm..
Zaralıcan, ’’ Şebingülü Ol da Gel ’’ demiş..
Ne güzel..
Şebingülü fidanı dikenlerin Şebingülü hayranlığı duyanların Hayrettin yazıcı deyişini de özenle okumalarını dilerim..
Gülün derdiyle dertlenmek nasılmış bir görelim.. Hikmet OKUYAR
...........
ŞU GÜLÜN DERDİNE BAK.. / Hayrettin YAZICI
*
Yağmura özlemdendir, yaralı budakları ,
Düşerken dallarına, titriyor dudakları ...
*
Özlem dediğin en çok, delirir dal ucunda ;
Nasıl sevinir insan bulunca avucunda ...
*
Yağmurlar söndürürler yakarış yangınını ;
Son vedada nasıl ki, çıkar sevdanın canı !
*
Bir bir dökülür harfler, sevdanın bildiğinden ,
Kimse haber vermiyor bir aşkın öldüğünden !
*
Hangi lisandan söyler anlamam senin dilin ;
Nereden bileceksin, kaç rengi var yeşilin ?
*
Bir hazan vakti gelip, içe bükülecekler;
Acemi aşklar gibi ansız dökülecekler...
*
Kaç sevdayı okudum, asılı yapraklarda ;
Özlem nedir anladım, çatlayan topraklarda !
*
Halbuki sevinmiştim, müjdeli bir an gibi ;
Kayboldum gidiyorum, kayıtsız zaman gibi...
*
Aklım ermedi gitti, sular nasıl yol bulur ?
Benim çıktığım yollar son menzilde kaybolur !
*
Bütün dallar pusarak, yağmuru dinleyecek;
Yüreğim son vedada, derinden inleyecek !...
*
Bir cana kıyar gibi, kapadım gözlerimi ;
Acımadan biçerler ince filizlerimi ...
*
Desem de aldırma sen, yiğidin merdine bak ;
Bir başına salınan, şu gülün derdine bak ...
*
Hayrettin YAZICI
..........
Şiir Dünyasının kendine has şiir tarzıyla bağrına bastığı Şair Şiir Yorumcusu Mütefekkir Güzel Sanatlar Öncüsü..
Hayrettin YAZICI kimdir ?
Bu sorunun cevabını kendi şiirsel ifadelerinde arayalım bakalım görelim.. H / O
Dünyaya gelirken bana soru sormadılar; nasıl bir yer yüzüne doğacağımı da ben tayin etmedim.
Günüm gelince; kurak, yalın, acımasız ve uzun kış gecelerinin çaresizlik ikliminde sütüm mayalanmış ve bir temmuz sıcağında güneşle birlik doğmuşum.
Elbette, yükselişim ve düşüşüm güneş gibi olamazdı, o tekti ve onu avutan mehtap gibi bir yavuklusu vardı. 1958 yılında BAYBURT ’un Söğütlü köyünde doğmuşum, ümit ve sükutu bırakıp hayırlara vesile olsun diye, adımı baba annem koymuş; "HAYRETTİN" ve kaderimize uygun bir soy isim miras kalmış; "YAZICI". her ikisini de sevdim.. Nece hayırlara vesile oldum - olacağım bilemem; ancak kitaba ve kaleme dost bir aileye mensup olmam, soy ismimi anlamlı kılıyor.
Bel ki yokluklar içinde, ama, hür bir çocuk olarak doyasıya koştum ve oynadım..
Gözlerim hep göklerde olmuştur. Köyümün karşısında ki dağa, güneşi yakalamak için yola çıktığım da sadece altı yaşındaydım. ilk şiirimi yazdığımda on bir. şairliğe ve şiire yatkın bir ruhum olduğunu keşfettiğimde on altı, ilk şiirim yayınlandığım da yirmi iki.. İlginçtir; komün yerleri hiç sevmezdim, ancak hayatım hep komün yerlerde geçti ! Ortaokulu Bayburt vakıflar talebe yurdunda, liseyi yine komün bir yer olan Koçaş Tarım Meslek Lisesinde okudum. 1976 yılında bitirip aynı yıl Kayseri Teknik Ziraat Müdürlüğünde genç bir teknisyen olarak göreve başladım. Gönlüm ve yüreğim hep edebiyat, illa da şiir dediyse de edebiyatla ilgili eğitim yapmam mümkün olmadı. Mesleğimin devamı niteliğinde yüksek okul okudum, bir fakülteyi son sınıfta terk etmek zorunda kaldım ! Erzurum Tekman, Tortum; Samsun Bafra ve halen Bursa Karacabey görev yerlerim oldu. Evet mesleğim ziraat, ben edebiyata aşığım, edebiyat illa da şiir.. Beni çeken şiirin o efsunlu sesi. Günahımla sevabımla bu ülkenin çocuğuyum. Ruhumla, imanımla, milli kültür ve coğrafyamdan devşirdiklerimle işte buradayım; insan ruhunun inişli-çıkışlı haritasında gezindim; düşman aramaya çıkmadım, ancak, çağımızda kolu çok uzun ,üzgünüm; ülkeler, insanlık.. Dostluk atıl müessese, düşmanlık aktif; dost aleni düşman sinsi.. Düşmanlık bozulan pazarlıklardan, dostluk yarına ve yaşanacak olana doğar... Düşmanlık bölünmeyle çoğalır, dostluk doğumla...Bölünmede bir parçamız kopar acı duyarız, doğumlarda sevinç...Az seviyoruz ve suçluyoruz...Şiir, içimizden bir çağrıdır zamanın izdüşümüne...
Yayınlamış bir kitabım var ayrıca, bildiğiniz, bilmediğiniz; makale, şiir, araştırma yazılarım...
BİR YÜZÜM SEVDADIR, BİR YÜZÜM HÜZÜN
YALNIZ SENİ SEVDİM EY ! İKİ GÖZÜM
ÖLÜR DE İNAN Kİ, TUTARIM SÖZÜM
TANRIM BENİ SEVDALARA KARMIŞ HEY
DOĞARKEN DE BİR YÜZÜMDE HÜZÜN VARMIŞ HEY...Hayrettin YAZICI
......................................
’’ TOPRAĞA BİR ŞEBİNGÜLÜ FİDANI DİK..
TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN..
ŞEBİNGÜLÜ İÇİN BİR ŞİİR DE SEN YAZ.. ’’
*
Hikmet OKUYAR
ŞÜSİYAD Başkanı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.