- 708 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Maskeler..
KAYBOLURSUN…SAVRULURSUN… KENDİNİ ÖZLERSİN…
Hep bir bastırılmışlık. Her yerde farklı bir maske kullanmak zorunda bırakan bir hayat.
Hangimiz kendimiz olmayı başarabiliyoruz ki bu devirde. Hangimiz kandırmıyoruz karşımızdakini sahte yüzümüzle.
En çok kullandığımız maskemiz de içimiz ağlarken gülmek..
Özellikle de iş hayatında böyle olmak zorundayız. Biz biz olmamalıyız. Makyaj yapmalıyız. Tabi sadece makyaj değil zorunlu maskemiz bir de resmi yüzümüzü takmalıyız. İnsanların objektifine gülümsemeliyiz. Bizi çekebilmeleri için..
YA GÜNLÜK HAYAT.?
O zaten tam bir hapishane. Ruhumuza kelepçe takan ‘O ne der bu ne der’ kaygısı var içimizde. Attığımız her adımı başkasının beyni yönlendiriyor çoğu zaman.
HİÇBİRİMİZ ÖZGÜR DEĞİLİZ ASLINDA KENDİMİZİ ÖZGÜR SANSAK DA..
Özgürlükten kastım her şeyi yapmak değil tabi. Çünkü; elaleme göre değil ama kendimize göre sınırlarımız olmalı. Özgürlük içinden geleni yapmaktır. Yani dürüst olmak. Kendi doğrularıyla hareket etmek. Mesela ruhunun moduna uymak.
Ama uyamıyoruz. Neden mi? Çünkü;
MODUMUZ ENGELLİ..!
Gülmek istiyoruz ‘Acaba kahkaha atarsam ne düşünürler? diye geçiriyoruz aklımızdan. Ağlasam ‘çok güçsüz’ derler. Şunu yapsam şöyle derler bunu yapsam böyle derler. Hep bu düşünceler tırmalıyor beynimizi.
Attığımız her adım, söylediğimiz her söz birilerinin doğrusu birilerinin yanlışı. Eleştiri ve yargılar gölgeliyor kişiliğimizi.
HER YERDE BİR DAMGA.
Sussan ‘hiç konuşmuyor’ konuşsan ‘hiç susmuyor’.. diyorlar.
Sanırım bu konunun en iyi özeti Nasreddin Hoca fıkraları. Hani Hoca bir gün karısıyla eşeğe binmiş ‘hayvana yazık’ demişler. İnip eşeğin peşin sıra yürümüşler ‘akıl yok’ demişler. ya. Olay tam olarak bu.
Hep demişler yani. Hep bir şeyler diyorlar. Her şeye söyleyecek sözleri var insanların.
ZATEN ANNELERİMİZ DE HEP ‘ELALEM NE DER’ DİYEREK BÜYÜTMEDİ Mİ BİZİ?
Bu yüzden hep o elalemin gölgesinde yaşıyoruz.
ELALEM KALBİMİZE DE EL ATIYOR TABİ..
Özlemlerimiz, sevgilerimiz de prangalı. Bir sevgi sözcüğünü bile özgür bırakamıyoruz dilimizin kıyısında. Tutuklu bütün sevgi sözcüklerimiz. Sonra elalem duyar. Erkeğe kılıbık der, kadına da bulur bişey.. Bazıları da "sevmek boş iş" der. Akıl verirler. Falan filan.
EN İYİSİ NE BİLİYOR MUSUNUZ?
İsyan…Tabiki maskelere ve maskeleri takanlara..
Yine Nasreddin Hoca misali ‘bir tepsi baklava götürüyorlar’ dediklerinde ‘bana ne’.. ‘ama size gidiyor’ dediklerinde ‘o zaman sana ne’ demek.. Tek çıkış yolu bu. Çünkü; insanlar susmaz..
ANA FİKRİMİZ İSE;
Elelem ne der yerine Allah ne der diye düşünmek. Belki o zaman irademizle özgür ve doğru hareket edebiliriz.
Fatma Demirel